Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elçin Göçmen

İnsanın gördüğü her şeyin birer indirgeme olduğunu biliyordu Nora. İnsanlar dünyayı üç boyutlu görüyordu. Bu da bir indirgemeydi. İnsan en nihayetinde sınırları olan, her şeyi genelleyen, otomatik pilotta yaşayan, zihnindeki dolambaçlı yolları düzleştiren bir yaratıktı ve tabii ki bu yüzden sürekli kaybolup duruyordu.
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
Beklenti
Nora kendini kabullenmekte baştan beri zorlanmıştı. Kendini yetersiz hissetmediği bir zamanı hatırlamıyordu. Annesiyle babası da güvensiz insanlar oldukları için, bu hissi körüklemişlerdi. Bu kez kendini bütünüyle kabullenmenin nasıl bir şey olacağını hayal etti. Yaptığı bütün hataları. Vücudundaki bütün lekelerle izleri. Ulaşamadığı bütün hayalleri ve bütün acılarını. Bastırdığı bütün arzu ve istekleri. Her şeyi kabullendiğini hayal etti. Doğayı kabullendiği gibi. Bir buzulu, kutup martısını, denizde sıçrayan bir balinayı kabullendiği gibi. Kendini doğadaki muhteşem garipliklerden biri olarak gördüğünü hayal etti. Elinden geleni yapan duyarlı bir hayvan gibi. Böyle böyle, özgür olmanın nasıl bir şey olduğunu hayal etti.
Sayfa 141Kitabı okudu
Özellikle son zamanlarda
Bu işi yapmak yerine "Bu işi yapmam gerek," diye dolanıyorum. Oysa motivasyonum, iradem, yeteneğim ve bunu yapabilecek her türlü olanağım var. Ve bunu yapmam gerektiği de ayağımı bastığım toprak kadar gerçek.
Sayfa 143Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hamlet: Bir adam kralı yiyen bir kurtla balık tutabilir ve sonra da kurdu yakalayan balığı yiyebilir. Kral Claudius: Bununla ne demek istedin? Hamlet: Hiçbir şey. Sadece bir kralın da bir dilencinin bağırsaklarından geçebileceğini göstermek istedim.
Sayfa 136Kitabı okudu
"Şimdi sen burada şu dua kitabından bir şeyler oku, böylece yalnız olman göze batmaz. Hem insanlar bunu hep yapar, gerçek niyetlerini maskelemek için dini kullanırlar."
Reklam
"Bazılarımız mücadele etmeli. Büyük özgürlük geleneklerini savunmak gerek. Ben partizan değilim. Rezalet gördüm mü düzeltmeye çalışırım. Parti isimlerinin hiçbir anlamı yok. Sadece özgürlük geleneği önemli. Sıradan insanlar ondan vazgeçecektir, ah evet. Daha sakin bir hayat uğruna özgürlüğü satacaklar. Bu yüzden dürtüklenmeleri, dürtüklenmeleri gerekiyor..."
Sayfa 141Kitabı okudu
Kimi zamanlar olduğu gibi bir an geldi; zaman uzadıkça uzadı, bir andan çok daha uzun bir süre öylece donup kaldı. O upuzun an boyunca ses de durdu, hareket de.
Sayfa 105Kitabı okudu
"Mutlu son diye bir şey yokmuş bay Paul, sadece sonunu mutlu düşünmek varmış. İşte o zaman düşünmenin yaşamaktan daha zor olduğunu kabul edebiliyoruz."
Bütün sorun "kendi" kavramındaydı zaten. Ne demekti kendi, kendisi, ben?
Sayfa 33
Bugün dünyada mevcut adamların en gurursuzu idim. Ve yürüyordum.
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
"Sana söylüyorum, ey göklerin mukaddes Tanrısı, sen mevcut değilsin, fakat var olsaydın ben seni öyle telkin edecektim ki, senin gökyüzün cehennemin ateşiyle titreyecekti. Sana söylüyorum, ben sana hizmet ettim, beni reddettin, beni ittin ve ben sana ebediyen arkamı çevirdim; çünkü sen ziyaret saatini bilmek istemedin. Sana bunu söylüyorum, öleceğimi biliyorum..."
Sayfa 131Kitabı okudu
Söylediklerim ne kadar ilham verici sözler olsa da sen bizzat hayatına uygulamadan anlam kazanmayacaklar.
Sayfa 157Kitabı okudu
Elini titretenin ne olduğunu keşfetmek için kötü anlarından faydalan. İç huzurunu ne sayede bulduğunu keşfetmek için iyi anılarından faydalan. Ancak korku yüzünden de sevinç yüzünden de durma: Okçunun yolu sonu olmayan bir yoldur.
Sayfa 107Kitabı okudu
"Şairi önce asacaksın, sonra darağacının altında ağlayacaksın."
Sayfa 123Kitabı okudu
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.