Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mesela, Max Planck şöyle demiştir; "Hangi sahada olursa olsun, ilimle ciddi uğraşan herkes, ilim mabedinin kapısındaki 'îmân et' yazısını görür. Çünkü; îmân, ilim adamının vazgeçemeyeceği bir özelliktir." Yine dünyanın meşhur fizikçilerinden Lord Cliffen'de: "Derin düşündüğünüzde ilimler sizi, Allah'ın varlığını kabul etmeye zorlayacaklardır." der. Büyük fizikçi Einstein'de: "Bana kainattaki mucizeleri ve hayatın sırlarını seyretmek kâfi gelir. Tabiatta tecelli etmekte olan sonsuz ilim ve hikmetin milyonda birini anlamaya çalışmak!.. İşte benim işim." demiştir.
Evet, neden dünkü ittifak, muhabbet ve uhuvvet, bugün ihtilafa, adavete ve tefrikaya dönüştü? Neden asırlarca bu milletin vifak ve ittihadi, uhuvvet ve muhabbeti devam etti de; bütün inkiraz ve sefaletler bu zamanda zuhur etti? Neden bir zamanlar cihana meydan okuyacak kadar şehamet, celâdet gösteren, uhuvvet ve muhabbetin sembolü olan bu milletin evlatları bugün birbirinin kanını akıtıyor, hayatını söndürüyor ve memleketi korkunç felaket ve tehlikelere sürüklüyorlar?
Reklam
Cehennemin yaratılması şer değil, hayırdır. Fakat oraya gitmeye sebep olan fillelere teşebbüs etmek şerdir.
EN' AM SURESI
ﻭَﻣَﺎ ﻣِﻦْ ﺩَٓﺍﺑَّﺔٍ ﻓِﻰ ﺍﻟْﺎَﺭْﺽِ ﻭَﻟﺎَ ﻃَٓﺎﺋِﺮٍ ﻳَﻄِﻴﺮُ ﺑِﺠَﻨَﺎﺣَﻴْﻪِ ﺍِﻟﺎَّٓ ﺍُﻣَﻢٌ ﺍَﻣْﺜَﺎﻟُﻜُﻢْ ﻣَﺎ ﻓَﺮَّﻃْﻨَﺎ ﻓِﻰ ﺍﻟْﻜِﺘَﺎﺏِ ﻣِﻦْ ﺷَﻰْﺀٍ ﺛُﻢَّ ﺍِﻟَﻰ ﺭَﺑِّﻬِﻢْ ﻳُﺤْﺸَﺮُﻭﻥَ﴿٣٨﴾ 38- Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve (gökyüzünde) iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi ancak sizin gibi topluluklardır. Biz o kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Nihayet (hepsi) toplanıp Rablerinin huzuruna getirilecekler.
Kabe’de adam öldürmek! Hacerul esved’i çalmak..!!!
Şia'nın Bâtıniye koluna mensup Cennabi oğlu Ebû Tahir, etrafına topladığı birkaç bin çapulcuyla hicri 311 yılında hacca gitmekte olan hacıları pusuya düşürerek çoğunu kılınçtan geçirdi, mallarını yağmaladı. Hicrî 317 yılında da aynı çete yine Hac mevsiminde Arafat'tan Mekke'ye dönen hacılara saldırarak hepsini kılınçtan geçirdi. Bu toplu katliâmdan kurtulan bir kısım hacılar Kâbe-i Muazzama'ya sığındılarsa da bu anarşistler, Kâbe'ye girdiler ve onları da Beytullah'ın içinde şehid ettiler. Hattâ bir kısmının cesetlerini zemzem kuyusuna attılar. Kabe'nin örtüsünü yağma ettiler. Ebû Tahir, Kâbe'nin kapısını ve Hacerü'l-Esved'i söküp götürdü. Hicri 339 yılına kadar tam 22 sene Hacer-ül Esved bunların elinde kaldı. O zamanki Bağdat hükümeti bu gözü dönmüş Şiâ çapulcularından Hacerü'l-Esved'i geri almak için 50.000 altın teklif etti. Bu teklifi reddettiler. Nihayet Afrika'daki Fâtımîlerin Mehdi sinin şiddetli tehdidi üzerine Hacerü'l-Esved'i iade ettiler.
Zafer YAYINLARI
Geri145
684 öğeden 676 ile 684 arasındakiler gösteriliyor.