Gittim, halini gördüm de yüreğim paramparça oldu. Ona bir tutam çay, azıcık şeker götürdüm de, o elimi bırakıp, bu elimi, bu elimi bırakıp ötekini öpüyordu. Ne üstte üst, başta baş var. Ona çay, şeker azıcıkta bir şeyler götürelim. O eskiden çaya alışmış. Allah kimseyi gördüğünden geriye koymasın.