Dilârâ
@mekatibi_cunun
17 okur puanı
Nisan 2023 tarihinde katıldı
Soyluluk ötekini işitebilmekten yapılma bir mücevherdir. Soylular, kalplerini bir mücevher gibi taşıyan ve kalpleri ile düşünen insanlardır. Bu ülkenin en soylu insanları, diğerlerinin acısını içinde en çok hissedenlerdir.
Gönül burukluğunu dahi pazarlayabilen bir iktisat karşısındayız.
"Aşk" demişti Hannah Arendt, " ortalıkta gösterildiği an, solmaya ve ölmeye yüz tutar."
Yakın ilişkilerin mahremiyete ihtiyacı vardır. Kişinin ruh arkadaşına ifade ettiği his, tutku ve düşünceler toplum önünde söylendiğinde anlamını kaybeder ve başka bir şey olur.
Okur Takip Önerileri
Ölüm, varlığı ışıtır. Onun sayesinde yaşamanın bir lezzeti, sevmenin bir izzeti olur. Ebediyetin ışıkları içeri sızdığı için, aşk vardır. Aşkın ışıkları içeri sızdığı için dünya insana bir ev olur. Ev, mananın olduğu yerdir. Varlığın evi, aşk ve anlamla çatılır.
İlhamın kapılarını açık bırakmak istiyorsak onu zorlamayalım, ilham ancak ruhumuzun serbest zamanında bize görünür.
Çok şeyle aynı anda uğraşmak yerine tek şeye derinleşebilmek, bizi daha üretken, etrafıyla daha bağlı ve zorluklarla daha kolay mücadele eden insanlar haline getiriyor.
Her şey kendi zamanında gerçekleşir.
Beklemek ve sabır, hayatımızdaki ayrıntıları daha iyi fark etmemizi sağlar. Kusurlu insanlarız hepimiz. Bu yüzden her birimiz biriciğiz.
Her şey olmamıza, her şeyi yapmamıza ve her şeyi bilmemize imkan yok.
Istırap insanı, "acıyı bal eyleyen" insandır. Istırapta bir anlam bulabilen insanlar ona daha kolay tahammül ederler.
Istırap insan içindir.
Onun tecrübesiyle büyür ve adam oluruz. Suçluluk hissi, ar damarı çatlamamış insanlar için bir nimettir.
Istırap insanı için zafer, seferin ta kendisidir. Hayat yolda olmak demektir.
Bir yere trafik girmiyor, ya da araçlar bir yere daha yavaş akıyorsa, oranın sakinleri arasında sosyal bir bağ kurulma ihtimali artar. "Yavaş şehir"ler arabalara göre tanzim edilmez, arabalar şehre göre intizam bulur.
Oysa güzel olan, kayda değer olan ne varsa yavaşlıkla yapılır.
Sevmek için zaman ayırmak gerekir. Bilmek için zamana ihtiyaç duyarız. Güzelliği ancak zaman ayırarak fark ederiz. Zamanla olgunlaşırız. Lütfen yavaş gidiniz.
Çocuklarla ve eşle, sadece onların istekleri gözetilerek geçirilen zaman, adeta kayıp olarak algılanıyor. Hayatın öncelikleri konusunda modern İnsanın kafası karışıyor...
Artık her yerde ve hiçbir yerdeyiz. Orada ama buradayız. Dostumuzla sohbetteyiz ama telefonun veya sohbet ağının ucundayız. Aslında bütün varlığımızla bir yerde değiliz, parça parça orada ve buradayız. Anlaşmak için zaman gerekir, zaman ve mekan. Konuşmanın yanında susmak da gerekir, birbirinin söylediğine dikkat kesilebilmek, kalbini dostunun kalbine yaklaştırmak gerekir.....
Teknolojinin hayatımıza türlü münasebetsizlikler soktuğunu biliyoruz. Teknoloji hayatın kendiliğindenliğine, doğallığına müdahale ediyor
Günümüzde, görmenin yerini bakmak, hatta bakmanın yerino göz atmak alıyor. Şeyler, ancak iki göz atış arasındaki süre boyunca ilgimizi çekebiliyor