Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Meloş

İnsan gençken kendini bir bütüne, insanlığın temel ilkelerine bağlı hissetmez, insan gençken bir sürü şey dener çünkü hayat bir genel prova gibi algılanır, perde gerçekten açıldığında değiştirilebilecek bir prova gibi. Ama gün gelir perdenin her daim açık olduğu kafasına dank eder. Sahnelenen, oyunun kendisidir.
Sayfa 217Kitabı okudu
Reklam
Kendini tanımak çok önemlidir, dedi. Mantıksız görünen itkileri reddetmemek, kendini abartmamak, kendini gerçekçi bir açıdan görmek, en derinlerden gelen yıkıcı itkileri reddetmek yerine dürtüler, çelişkiler ve mantıksız itkilerle makul bir biçimde yaşamaya çabalamak önemlidir, dedi.
... bir romanda ne kadar ilerlerleseniz, roman sıkıcı bile olsa neler olacağını merak edersiniz, bir insanı uzun süre takip ettiyseniz, o kişi hayli sıkıcı biri olsa bile nasıl gideceğini, ilerde neler olacağını merak edersiniz.
Sayfa 239Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kopmak ölüm gibi, diye düşündüm; başlarda insanın canını yakıyor, sonra yokluğa alışıyorsunuz, digeri ölen kişi yavaş yavaş yok olup sizden uzaklaşıyor.
Sayfa 240Kitabı okudu
Öyleyse şimdi sıra iyilikli sözlere gelmişse, kendi "iç" bilgini kullan. Elbette daha iyi bilecektir kıymetini bir insanın, acıyla sınanmış et. Zehirli şeydir yalnızlık, dikkat et. Deşme; yetin. Yet.
Reklam
Renk yumağına katılmayı denediğim kimi zamanlarda sesim, içimde değil, kafatasımla kafa derimin arasında oluşuyordu. Ağzımın sözcükleriyle konuşuyordum, kalbiminkiler boğularak siniyordu. Bu ses, bir yabancının kusmuğuydu; benim değil.
Kimileri böyle doğuyor. Kimileri böyle oluyor. Öğrenmeden biliyor bir "iç" olduğunu. En başından biliyor. Konuşulmakta olan herhangi bir dile tercümesi olmayan bir "iç dil" olduğunu. Bağırsakların, beyin kıvrımlarının, mide asitlerinin, pankreasın bir yerlerinden gelen "büyük bir dil"in olduğunu.
Gidiyorum ben. Çünkü insan içine çıkamıyorsun sen. Büzüştürmek gerekiyor ruhu, içi ezmek gerekiyor katılmak için konuşmalara. Ah! Katılman gerekiyor konuşmalara.
Sayfa 114Kitabı okudu
Eline tüfeğini alıp, fişeklikleri göğsüne çaprazlamasına asıp atını üstlerine sürse, kasabanın sokaklarında ölüm saçarak, önüne geeni yağmalayarak, yakıp yıkarak dolaşsa, kasabayı yerle bir etse bile gözlerinden okunan bu sevginin ürküttüğü kadar ürkütemezdi onları.
Reklam
... bu aşk, onların tümünü gereksizleştirmişti gözünde, öyle ki kendisiyle sevgilisi dışında kalan hiçbir şeyden sorumluluk duymayan birinin gururuyla, küçümser tavrıyla aralarında dolaşmıştı; bu yüzden korkmuşlardı ya.
Sayfa 102Kitabı okudu
Dağlardayken, düşüncelerine bir açıklık geliyordu; oysa kasabaya her inişinde tedirginleşiyor, sessizleşiyordu. Dağların kendilerine özgü yasalarından çoğunu öğrenmişti, o derin gizlerinden bir bölüğünü bile.
.. yaşamı sürdürebilmek aklı başında olmaya bağlıdır, aklı başında olmak da dikkat ister
81 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.