Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
...cesurca belirlenmiş bir amaçtan gerçeklik doğar.
Sayfa 192Kitabı okudu
Memnuniyetle fark eder ki: Tükenmemişlerdir, güçleri yani; kullanıma hazırdırlar. Bedeni gerilir, yağları neredeyse tümüyle kaybolur; hareketleri hem dans eder hem savaşmaya can atar gibidir. Böyle gülebilen, gözlerini böyle ışıldatabilen bir başarılı olmak zorundadır. Sesinde daha şimdiden, henüz gerçekleşmemiş fakat çok da bekletmeyecek zaferlerin sevinci vardır.
Sayfa 184Kitabı okudu
Reklam
Sürekli yalan söylüyor ve hiç yalan söylemiyor. Sahteliği onun gerçekliği — kulağa karışık geliyor ama aslında çok basit. Her şeye inanıyor ve hiçbir şeye inanmıyor. O bir oyuncu.
Sayfa 179Kitabı okudu
"Kim ağlayacak ki? Boşa harcanmış acınası gençliğinin, acınası, acınası ölümünün yüzünü kim örtecek? Gözlerini biz kapatalım öyleyse, kapatalım ki daha fazla açık kalıp bu sessiz haykırış, bu dile getirilemez sitemle göğe dikili kalmasınlar. Şimdi ölürken sert yaşamının izin verdiğinden daha hoşgörülü müsün, zavallı çocuk? Belki o zaman affedebilirsin bizi, düşmanlarını, cesedinin üstüne eğilenler yalnızca biz olduğumuz için. "
Sayfa 273Kitabı okudu
"Sevdiğin güç acımasız. Eleştiriye tahammülü yok, ona isyan edeni paramparça eder. Paramparça edileceksin evlat, öylesine içten dua ettiğin tanrılar tarafından. Yere düşüyorsun, küçük bir yaradan biraz kan sızıyor çimenlere, artık dudakların, parlak alnın kadar beyaz. "
Sayfa 273Kitabı okudu
offf fazla tanıdık
"Yazık, bu ülkenin üstündeki gökyüzü karardı. Tanrı bu ülkeye yüz çevirdi, bir kan ve gözyaşı seli bütün şehirlerin sokaklarından oluk oluk akıyor. Yazık bu ülke kirlendi, bir daha ne zaman paklanır kimse bilmez, bu büyük utançtan hangi kefaretle, insanlığın refahı için yapılacak hangi devasa katkıyla aklanabilir? Kan ve gözyaşıyla beraber
Sayfa 214Kitabı okudu
Reklam
"... Çünkü oluşan her şey, Layıktır yok olmaya; Bu yüzden daha iyi olurdu, hiçbir şey oluşmasaydı."
Sayfa 211Kitabı okudu
"İnsanların gözü kör olmuş. Eğleniyor, tartışıyor, kendilerini ciddiye alıyorlar; o sırada gökyüzü kararıyor ama yaklaşan fırtınaya bir kez olsun dönüp bakmıyorlar halbuki fırtına kapıda."
Sayfa 195Kitabı okudu
"Üstünde, belirli dar bir çevrede fazla sevilmiş ve şımartılmış, ama bu çevrenin dışına çıkınca aşağılık duygusuna kapılmaya meyleden bir insanın tedirginliği vardı."
Reklam
"Hep kendini kandırdığını düşünmüştüm ama hayır, sen beni kandırdın. İnsanların ne kadar alçak olduğunu hâlâ anlamamışım!"
Sayfa 104Kitabı okudu
"Bu kapitalist sömürücüler lokaline ait değilim ben, diye düşündü öfkeyle, o sırada kadehine kırmızı şarap doldurtuyordu."
Başkalarının acıları konusunda tecrübeliydi; ama kendi acılarını, kendi çaresizliğini ciddiye almayı ya da birileriyle paylaşmayı ilk gençliğinden beri becerememişti. O yüzden herkes onun iç dengesini bozan herhangi bir şeyin olmadığını sanıyordu.
Sayfa 110Kitabı okudu
müthiş...
"Kızın yüzü, yabancı bir tanrının korkunç maskesi gibi karşısında duruyordu: Bu tanrı el değmemiş ormanların tam ortasında, gizli saklı bir yerinde tahtında oturuyordu, dişlerini gösterip gözlerini devirerek istediğiyse insanların kurban edilmesiydi. Kurbanlar tanrının önüne getirilir, kan ayaklarına sıçrar, tanrı basık burnuyla kanın tatlı ve tanıdık kokusunu alır, vahşice çalan tam tamların ritmiyle heybetli gövdesini belli belirsiz oynatır. Kulları çevresinde esrik bir sevinç dansı yaparlar. Kollarını bacaklarını savurur, sıçrar, sallanır, sendelerler; haykırışları zevk inlemelerine, inlemeler kesik kesik solumalara dönüşür, sonunda kendilerini bırakır, sevdikleri, her şeyine hayran oldukları siyah tanrının ayaklarına kapanırlar - sevdikleri ve her şeyine hayran oldukları tanrıya en kıymetli şeyi - kanı - kurban eden insanlar gibi. "
"Hayaller kuruyorsun. Bazı insanlar böyledir - hep bir şeylerin hayalini kurmaları gerekir. Yoksa kendilerini iyi hissetmezler."
530 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.