Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Burcu

Burcu
@merdumgiriz_kiz
Oku! Şâyed sana bir hisli yürek lâzımsa. Türkçe öğretmenliği
Kilise, düşünen insanlar için engizisyon mahkemeleri kurmuştu. Batı kiliseye rağmen kiliseyi aşarak terakki etti bizse İslamdan uzaklaşarak düşünce mevzimizi ve menzilimizi kaybettik. Kilise bir hayvanın ağzında kaç diş var dediyse ilim adamı kiliseye buyurduğunuz gibi deyip buyrulduğu gibi kabul etmek zorundaydı. İslam ise Allahın yarattıklarını O'nun varlığına götüren ayetler, onlar üzerinde düşünmeyi de ibadet kabul etti.
Reklam
İslam ibadeti işkenceden Rabbani olmayı rahbanilikten ayırdı. Hristiyanlıkta olduğu gibi bir manastıra kapanmayı, aylarca yıkanmamayı, çürük gıdalar yemeyi, evlenmemeyi, aileyle görüşmemeyi, ömür boyu bir kuyuda yaşamayı, nefse galip gelmek için boyna zincir vurmayı ya da hadım olmayı ibadet zanneden rahbani hayatın Allaha yakınlaşma suretinde aslında O'ndan bir uzaklaşma olduğunu ilan etti. İslam, Yunanın, Hindin, Mısırın, Arabın elleriyle yaptığı putlara ibadeti nehyetti. Namaz, oruç, hac gibi insanın gücünü aşmayan hayat düzenini bozmayan onu aile ortamından koparmaya anne ya da baba olmasına mani olmayan ibadetleri emretti.
Sayfa 108Kitabı okudu
Kuranı Kerim ahde vefa gösterin buyurur. Peygamberi Ekber sav verilen söze mğhalefet etmeyi nifakın üç alametinden biri olarak kabul eder. Bu yüzden şeriata bağlı bir Müslüman ne bir Müslümana ne de bir kafire ihanet edebilir.
Sayfa 103Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yakın tarihe kadar batıda insanlara zarar veren hayvanlar da yargılanır sahibinin ayağını kıran atın ayağı kırılır, gözünü çıkaran öküzün gözü çıkarılırdı. Farelerin de yargılandığı mahkemeler vardı Batıda. İslam ise bütün hayatın bütün şubelerine ölçü ve nizam getirdi. Hiçbir varlığı gücünün fevkinde bir sorumlulukla mükellef tutmadı. Karıncayı karınca, insanı da insan olarak gördü ve her birini kâmeti ve kıymetin göre takdir etti. Ne görünmeyen alemin görünene kıyas edilmesine ne de insana ait ödül ve ceza sisteminin hayvana tatbik edilmesine...
İstanbul, bizanstan İslama geçerken, Sultan Fatih Ayasofyaya sığınan hristiyanlara emân vererek hepsini evlerine gönderdi;Patrike de koruma verdi. Endülüs İslamdan Kiliseye geçerken ise her sokaktan, her köşeden işkence gören Müslümanların sesi duyulmaktaydı.Hristiyanlık gibi kendinden olmayanı sömüren ötekini yok etmeyi varlığı için gerekli gören mevcut küresel zihniyetin zevâli de, herkese insanca bir hayat öneren ve bunun da gereğini yapan İslamla mümkündür.
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
Rivayet - i sahiha ile mahşerin dehşetinden herkes hatta enbiya dahi" nefsî, nefsî" dedikleri zaman resulü Ekrem sav" ümmetî, ümmetî" diye ref'et ve şefkatini göstereceği gibi yeni dünyaya geldiği zaman ehli keşfin tasdikiyle validesi onun münacatından" ümmetî, ümmetî" işitmiş. Hem bütün tarihi hayatı ve neşretriği şefkatkarane mekârimi ahlak, kemâli şefkat ve re'fetini gösterdiği gibi ümmetinin hadsiz salavâtına hadsiz ihtiyaç göstermekle ümmetinin bütün saadetleriyle kemâli şefkatinden alâkadar olduğunu göstermekle hadsiz bir şefkatini göstermiş. İşte bu derece şefkatli ve merhametli bir rehberin sünneti seniyyesine müraat etmemek ne derece nankörlük ve vicdansızlık olduğunu kıyas eyle.
Madem her insan gayet şiddetli bir surette uzun bir ömür ister bekaya aşıktır. Ve madem bu fani ömrü baki ömre tebdil eden bir çare var ve manen çok uzun bir ömür hükmüne geçirmek mümkündür. Çare şudur ki : ALLAH için işleyiniz. ALLAH için görüşünüz. ALLAH için çalışınız. Lillah, livechillâh, lieclillâh rızası dairesinde hareket ediniz. O vakit sizin ömrünüzün dakikaları seneler hükmüne geçer.
Bâki-i Hakikinin muhabbet, marifet, rızası yolunda bir saniye, bir senedir. Eğer O'nun yolunda olmazsa bir sene bir saniyedir. Belki O'nun yolunda bir saniye lâyemuttur, çok senelerdir. Ve Dünya cihetinde ehl-igafletin yüz senesi bir saniye hükmüne geçer.
Herkesin bir son anı olacak. Hepimizi musallaya koyacaklar. Eğer ölümü kendimize yakıştırır, cenaze safında iken son halimizi düşünür dört tekbirle uyduk hazır bulunan İmam-ı Azize. Er (ya da hatun) kişi niyetine," Allahu Ekber!" der, müezzine kulak verebilirsek en derin uykudan uyanmış olacağız. 950 yıl Hakkı tebliğ eden Hz Nuh 'da Allahın en sevgili kulu Hz Muhammed de sav ölümü tattı. Bizde öleceğiz.
Yasaklar nefse ağır gelir. Bu yüzden ma'siyetten zevk alır, ibadeti ise yük olarak görür. Yükten kurtulunca rahat edeceğini zanneder, dalar ma'siyete. Ne var ki kendine geldiğinde İblis'in sırtına bin katı daha ağır bir yük yüklediğini hisseder.
Reklam
Eğer ümmetin kızları, Âsiye ya da Meryem'i değil de magazinlerdeki hayatları örnek alırlarsa varlıkta yokluk yaşayacak, nankörlük hükmü giyecek, bastıkları dalı kesecek, cehennem çukurlarına savrulacaklar. Aksini yaparlarsa evlerde sahabe ruhlu büyük Müslümanlarının yetiştirecek, Fatihlere anne olacaklar.
"Erkekten arkadaş değil, eş olur. İslâmın kızı mahrem olmayan bir erkekle aynı masada muhabbet edemez, oturamaz, tatile çıkamaz.
İslâmın kızı! Acı seninle tatlanacak, kış seninle bahar olacak. Fırtınalar seninle durulacak, karanlık seninle dağalacak. Gökten sadırlara sükunet senin duanla yağacak. Bedenlerine tutsak kadınlara, '' Eğer ruhunuzu özgürleştirirseniz, siz de özgürleşirsiniz. de! Onlara, '' Bir kızın ruhunun ancak iffet kalıbında mayalanacağını" söyle
İslam örter, İblis açar. İblis, Hz adem ve Havvayı aldatıp ağaçtan yedirtince avret yerleri açılmış sonra dünya sürgünğne gönderilmişlerdi. İblisin yaklaştığı insanda görülmesi muhtemel ilk değişiklik açılmaktır. Allahtan uzaklaşan insanlığın açıklıkta geldiği nokta hayvanlardan daha aşağıdadır.
Uyanmak ve uyanık kalmak, niçin yaratıldığını hatırdan çıkarmamak ancak her harekette, her amelde Allah Azze ve Celleyi zikretmekle mümkündür.
Geri14
75 öğeden 61 ile 75 arasındakiler gösteriliyor.