Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tarih tekerrür ediyor, geçmişte onlara şimdi onlar başkalarına
İnsanların hafızaları zayıftı, özellikle kötülük söz konusu olduğunda. İnsanlar unutmaya meyillidir, dedi, ama siz unutmayacaksınız. Bir Almanla karşılaşırsanız size söylediklerimi hatırlayın. Alman malı gördüğünüz zaman, televizyon (buradaki televizyonların çoğu Alman üretimi olduğuna göre) ya da başka bir cihaz, bütün o göz alıcı sunumun altında ölü Yahudilerin kemiklerinden, derisinden ve etinden üretilmiş tüpler ve parçalar gizli olduğunu aklınızdan çıkarmayın. . “Bir şey daha söyleyeceğim sana. Sorun sadece düşün kendisi değil. Onu hatırlayıp üzerinde kafa patlatman. İnsanlar ne düşler görüyorlar ama onları dert etmiyorlar. Ben de düş görüyorum, biliyor musun ama seni onları dinlemeye zorlamıyorum. Bu yüzden de daha mutluyum.” . Cennetin hayatlarını iyilik yapmaya adamışların yeri olduğunu sanırdım ama öyle değilmiş. Tanrı böyle bir karar vermeyecek kadar merhametli ve müşfik. Cennet dünyada gerçekten mutlu olamayanların yeri. . İntihar hala büyük günah sayılıyor öte alemde. Yalvarıp yakardım onlara derdimi anlatabilmek için, dinlemediler ama. Beni cehenneme sürüklerlerken Katzenstein’i gördüm. O ve uçağın diğer yolcuları onları cennete götürecek tur otobüsünün içinden bana el salladılar. Ben atladıktan on beş dakika sonra uçak yere çakılmıştı. Ender rastlanan bir arıza. Milyonda bir. Diğer yolcular gibi koltuğumda biraz daha otursaydım keşke.
Markion'a göre kötülük sorunu, ancak birisi iyicil, öteki kötücül olmak üzere iki tanrının varlığı varsayılarak çözülebilir. Kötücül Tanrı, Eski Ahit'in Tanrısı olan, yani görünen dünyayı varetmiş olan Tanrıdır. Adem'in işlediği günahtan o sorumludur, bu günahın hatasını da onun soyundan gelme tüm insanlara yüklemektedir. Buna göre Markion, ortaya şöyle bir öğreti koymaktadır: "Eğer yaratıcı Tanrı varettiği dünya- da bulunan kötülüğü önceden kestiremediyse cahildir; bunu kestirip de önleyemediyse kötüdür; önlemek isteyip de yapamadıysa acizdir." İyicil Tanrı ne dünyanın, ne insanın yaratılışında bir rol oynamış değildir; o yalnızca görünmez varlıkları yaratmıştır. Merhametli olduğundan, kötücül Tanrının baskısı altındaki insanoğlunu kurtarmaya karar vermiştir. Bunun üzerine erişkin bir insan olan İsa'nın kılığında, fakat ancak insan bedeninin dış görünüşüne sahip olarak, yeryüzüne inmiştir; yasa ve peygamberleri kaldırmış, herkesin iyi, merhametli olmasını, kusurları bağışlamasını, direnişte bulunmamasını öğütleyerek insanların ruhlarını kurtarmıştır
Sayfa 179Kitabı okudu
Reklam
Önce kendine nazik ol
Öz sevgi kendine merhamet ile de yakından ilişkilidir. Kendine merhamet, kendi zayifliklarimizi ve hatalarımızı kabul etmek anlamına gelir . Kendimize merhametli olmak , kendimizi elestirdigimizde bile anlayışla yaklaşmanızi sağlar . Kendini sevme, kırılganlığı ve kusurları kucaklamakla da ilişkilidir. Kırılganlık , insan olmanın doğasında olan bir durumdur ve bunu kabul etmek önemlidir . Kendimizi kusurlarimizla kabul ettigimizde , daha fazla özgürlük ve huzur hissederiz. Kusurlarımızı kucaklamak, mükemmelliyetçilikten kurtulmamiza ve daha gerçekçi bir bakış açısı benimsememize yardımcı olur. Kendi kirilganligimizi ve kusurlarımızı kabul ettiğimizde , başkalarına da daha anlayışlı ve empatik olabiliriz.
Galip insanlar için iyi ve merhametli olmak en kolay ve şık bir jesttir.
Bütün Annelerimize
.... Peygamber (s.a.v)'e soruldu: "İnsanlar arasında sevgi dolu şefkati (birr) en çok hak eden kimdir?" O, "annendir" dedi. Soran kimse "sonra kimdir?" dedi. Peygamber, "annendir" dedi. Soran kimse "sonra kimdir?" deyince O, "annendir, sonra da babandır" dedi.
Sayfa 50 - Fecr Yayınları: 811 / 1. Baskı: Mart 2024
Felaketlerle karşılaştığında ihtiyatlı, güç sahibi olunca merhametli, sıkıntılı zamanlarda güçlü olmak. Kalabalığın karşısında güzel konuşmak. îşte bunlar büyük insanların doğuştan sahip oldukları mükemmelliklerdir. -HİTOPADEŞA
Sayfa 21
Reklam
Muallimler eğitim memur oldukları derslere başlamadan evvel her sınıfın yaşına ve anlayışına göre, “vatan aşkı, dindarlık, millet sevgisi, milliyet sevdası, merhametli olmak, zilletten kaçınma, vazife riayet” gibi mühim mühim bahisler açılmalı; her birine misaller vererek anlatmalıdır.
Sayfa 313
Her insan bu dünyaya Tanrı'nın iradesiyle gelmiştir. Ve Tanrı, insanı öyle yaratmıştır ki, her insan ruhunu öldürebilir de kurtarabilir de. İnsanın hayattaki görevi ruhunu kurtarmaktır; ruhunu kurtarmak için Tanrı'nın buyruklarına göre yaşamak, Tanrı'nın buyruklarına göre yaşamak içinse hayatın bütün eğlencelerinden el çekmek, çalışmak, boyun eğmek, sabretmek ve merhametli olmak gerekir.
Kafasına ürkütücü algılar üşüşen Lovecraft karakterleri sözsüz, hareketsiz, tamamen çaresiz, kötürüm gözlemciler gibi davranırlar. Kaçmak ya da merhametli bir baygınlığın uyuşukluğuyla karanlıkta yok olmak isterler. Yapacak bir şey yoktur. Kâbus etraflarında örgütlenirken, onlar oldukları yerde donakalırlar. Görsel, işitsel, kokusal ve dokunsal algılar çoğalır ve korkunç bir kreşendoyla ortaya çıkarlar.
İslam dünyasında bilime şöyle bakıldı. Bilgi Allah'ın bilgisiydi, insan sadece Allah'ın insanlara verdiği kadarını bildi. O bilginin hikmeti de Allah'ın varlığını, esma ve sıfatlarını, tecellilerini görebilmek ve anlayabilmek idi. Bilgi bizi Allah'a eriştiren bir vasıtadır. Allah yolunda olmak ise üç ilkeye dayanır: Hizmet, merhamet ve muhabbet. Yani biz bilgiyle insanlara hizmet edeceğiz, insanlara hizmet ederek merhametli davranacağız. İslam medeniyetinde hiçbir meslek grubu elindeki bilgiyi insanlara hükmetmek için kullanmamış, hizmet için kullanmış. Bir bestekâr da böyle, mimar da böyle, mühendis de böyle. Mimar Sinan eserlerinin bir köşesine "El-fakir" diye imza atıyor. Bilgisiyle hizmet ediyor: ama kendini göstermiyor. Dolayısıyla İslam medeniyeti bilgiyi, hizmet etme aracı olarak görmüş.
Sayfa 146Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.