Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Meral Coşkun

Meral Coşkun
@meri_C
Oku Keşfet Özgürleş!..
31 okur puanı
Temmuz 2021 tarihinde katıldı
429 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Peyami Safa geçimini sağlamak için pek çok romanında Server Bedi takma adını kullanmış.Cumbadan Rumbaya bu romanlarından biri.Doğu ve Batı meselesini hemen tüm romanlarında anlatmış ancak isminden ayrı yazdığı için mi bilmem Cumbadan Rumbaya’da sentezci bir yaklaşımla,daha geniş görüşlü,daha yumuşak yazmış Doğu-Batı kültürleri arasında sıkışmış insanların ruh tahlillerini,huzursuzluklarını,zihniyet sarsıntılarını. Karagümrük’ün Deli Cemile’si diye ünlenmiş Karagümrük’te doğmuş ,oranın kültürüyle yetişmiş,kalbi cömert,sözünü esirgemez bir genç kız Cemile.Tahsin Bey yaşlı bir tüccar,Cemile’ye aşık.Bir de Selim var,Cemile’nin aşık olduğu. Cemile’nin renkli,güldüren ve acıtan serüvenini ben çok severek okudum.Bir Yeşilçam filmi izler gibi,bir ahşap evden apartman katına,cumbadan rumbaya geçişi ne güzel anlatmış Peyami Safa.Tüm ideolojilerin üstündeki edebi değeri yüksek Peyami Safa’yı önemseyerek okuyorum o sebeple eleştirilerin her biri bir kulağımdan giriyor,bir diğerinden çıkıyor.
Cumbadan Rumbaya
Cumbadan RumbayaPeyami Safa · Ötüken Yayınları · 2020988 okunma
Reklam
287 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Seviyorum Hüseyin Rahmi Gürpınar’ı.Hayran olup külliyatını okumanın keyfini çıkarıyorum. Batılı-Doğulu olma,bilim,batıl,merak, korku,tuhaf karakterler,arkadaşlıklar derken trajikomik bir sevda hikayesi ile son bulan,güle şaşıra okunan güzel bir roman Dirilen İskelet. Yazar hurafeler ve temelsiz inançları,yersiz alışkanlıkları, gizemli,açıklanamaz,tuhaf güçlerle,gotiği anımsatan,biraz da mistik diyebileceğimiz olayları gündelik hayata karıştırıp,imkansız olanı inandırıcı şekilde fantastiğe uygun,akılcı bir dünya üzerine çekerek sonuçlandırmış ve bu bağlamda farklı bir romanla edebiyatı buluşturmuş.Zengin bir ailenin çocuğu olan Tayfur Avrupa’da bir müzede gördüğü içinde iskelet olan bir kulübeden etkilenip aynısını eve dönünce evde sergilemeyi kafasına kor.Doktor arkadaşının da yardımıyla geceleri mezarlıkları gezerek insan kemikleri toplamaya başlarlar ama bu bir iki kişininde dikkatini çeker.Takibe alınırlar.Bir gece Tayfur ve arkadaşı mezarlıkta tuhaf olaylar yaşar,hayaletler,dirilen iskeletler çıkar ortaya ve Tayfur’la arkadaşı Ferhat çarpılırlar,onları takip eden kişilerin gözü önünde.Hep birlikte bir ekip oluşturup bu gizemli olayı çözmeyi amaç edinirler sonrasında.Araştırırlarken Tayfur’un yolu Banu’ya çıkar.Kıza fena tutulur.Bundan sonrasını da anlatmıyorum.Hem sıradan,hem aydın kişilerin batıl inançlara yaklaşımı Hüseyin Rahmi’nin anlatımıyla yine çok keyifli.
Dirilen İskelet
Dirilen İskeletHüseyin Rahmi Gürpınar · Everest Yayınları · 2010196 okunma
177 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hazan Bülbülü... Refi Bey 70’li yaşlarında,zengin bir adamdır.Kalan ömrünü genç bir kadınla evlenip yaşamak ister ve Şahende Hanım ile evlenir.Şahende Hanım zengin diye yakınlarının zoruyla başkasını sevdiği halde Refi Bey’le evlendiği için mutsuzdur.Refi Bey’de huzursuzdur,karısının güzelliği,gençliği onu kıskanç hallere sokmuştur.Refi Bey’in ilk evliliğinden olan kızı ve damadının konağa çıkıp gelmesiyle de işler iyice karışır.Refi Bey’i,Şahende Hanım’ı nasıl bir son bekliyor? Çok akıcı,çabucak okunan bir kitap,Hüseyin Rahmi Gürpınar yazmış okunmalı elbette.
Hazan Bülbülü
Hazan BülbülüHüseyin Rahmi Gürpınar · İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,509 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İnsanı iyi tanımak için Dostoyevski okunur.Bazen hayatın içinde kurguladığımız şeyler planladığımızdan farklı olur.Dostoyevski Tatsız Bir Olay adlı uzun öyküsünde kendinden düşük statüdekilere iyi davranmak gerektiğini düşünen bir General’in başından geçenleri anlatır.Ama yine de büyüklüğünden vazgeçemez General. Onlara iyi olmak gerek diye düşünür ama onlarla muhatap olması bile lütufdur!Fikir başka,zikir başka meselesi biraz. Hikayede gerçekten de tatsız bir olay yaşanıyor.Sınıf farklılığını kabul etmeyen bir General yanında çalışan sıradan bir memurun düğününe katılıyor,rütbesinden dolayı General’e ayıp etmemek için ortaya çıkan tüm tatsızlıklara katlanıyor memur ve yakınları.Üst tabaka ile alt tabaka nasıl uzak birbirinin yaşamından okuyoruz.1860’lı yıllar Rusya’sının aynası ve fikirlerini gerçekleştiremeyen bir adamın başarısızlığı karşısındaki dramını yazarın kendine has incelikleriyle soluksuz okudum.Kısacık tatsız bir olay ve General İvan İlyiç’e kalan şiddetli üzüntü...Bana kalan ise uzun zaman olmuş Dostoyevski okumayalı,ruhsal çözümlemeler,zihinden çıkmayan karakterler,akıcı dili ile konforlu bir okuma.
Tatsız Bir Olay
Tatsız Bir OlayFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 20205bin okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ahraz Deniz Gezgin Uzun betimlemeler yorsa da elimden bırakmadan bir günde okudum zaten kısa bir roman.Çöp toplayıcılığı yapan Adile ve ahraz oğlu İsrafil’in,arkadaşı Yusuf’un,Marika’nın hatta kitabın sonunda ortaya çıkan Zehra’nın hikayesi.Bir de Mavi var,İsrafil’in dostu mavi tüylü bir köpek. Suyla başlayıp suyla biten,masal gibi başlayıp masal gibi gibi biten,bazen çok gerçek bazen çok sıradışı... Ötekileştirilenleri anlatıyor Deniz Gezgin ve herkesin tanıdığı,bildiği ikiyüzlü dünyayı anlatıyor. Son derece etkileyici. Mitolojik anlatımlarla sizi o dünyaya götürüyor,doğanın gücünü anlatıyor,insanın hem güçsüzlüğünü hem gücünü anlatıyor. Doğayı seviyorsanız ve Ege’yi seviyorsanız bu kitabı seveceksiniz. -Tanrı bizim kusur sandıklarımızı seçtiklerine dağıtırmış- -senin anlaşmak dediğin nedir ki,her bizi duyan anlıyor mu ki dediğimizi?-
Ahraz
AhrazDeniz Gezgin · Can Yayınları · 20194,840 okunma
Reklam
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ebubekir Hazım Tepeyran’ın tek romanıymış ‘Küçük Paşa’. Dönemin sosyal şartlarında köye ve köylüye dikkat çekmek için yazılmış belgesel niteliğinde bir kitap.1900’lü yılların başında despot yönetim,köy-kent karşıtlığı,zengin konak hayatı ve yoksul Anadolu hayatı,Anadolu insanın dramı,ezilmişliğine rağmen vatanseverliği,yani toplumsal gerçekler bir çocuğun masumiyeti ve kadınların duyguları üzerinden anlatılıyor,İstanbul’un dışındaki Anadolu gerçeğini ortaya koyuyor... İstanbul da bir paşanın evine doğacak bebeğe sütannelik yapmak için yeni doğmuş bebeği ile Niğde’nin bir köyünden bir sütanne gelir.Konakta kadını da bebeği Salih’ i de çok severler.Salih’in annesi sütannelik işi bitince henüz 2-3 yaşında olan Salih’i kendi çocuğu gibi seven Suat Paşa’ya bırakır,köyüne döner. Salih evin küçük paşası olur,evin çocuğu gibi büyütülür.Suat Paşa ölünce hanımı Naime hanım Salih’i köye gönderir.Salih hiç tanımadığı anne ve babasıyla,köy hayatıyla,hatta üvey anne zulmüyle tanışır ve Naime hanım için de,Salih için de hazin bir son ile biter roman.İki günde okudum ben.Küçük bir çocuğun serüveninden çok Osmanlı köylerinin,Anadolu köylerinin iç parçalayan hali en dikkat çekici olan.Tavsiye ederim.
Küçük Paşa
Küçük PaşaEbubekir Hâzım Tepeyran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020629 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Fatma Aliye ilk kadın yazarlardan. Babası Ahmet Cevdet Paşa.İyi bir eğitim almış.Yaşadığı dönemin sosyal olaylarına kadın gözüyle bakıp evlilik,aile,eşitlik,kadın hakları konularını yazmıştır eserlerinde. ‘Refet’ hep duyduğum ama hiç konusunu bilmediğim bir romandı.Hayati Efendi İstanbul’a iş için geldiği bir vakit kendine bir
Refet
RefetFatma Aliye Hanım · İş Bankası Kültür Yayınları · 20184,456 okunma
234 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dünya Edebiyatına romantik bir romanla giriş yaptım.’Kamelyalı Kadın’ sürükleyici konusuyla kısa sürede okuduğum kitaplardan oldu.Olaylar sondan başa doğru başlıyor.Olayları anlatan bir karakter var, ölen bir kişinin evindeki eşyaların açık artırma ile satılacağı ilanıyla Marguerita’nın evine geliyor ve bir kitabı satın alıyor.Kitabın peşine düşen Armand Duval anlatıcı karakter ile buluşuyor.Ve anlatıcı sonu belli olan Marguerita ve Armand Duval’in dramatik aşk hikayesini anlatmaya başlıyor. Aşk,sadakat,kıskançlık,pişmanlık,temiz duygular,çelişkili duygular var,intikam var romanda.Hayat kadını olan Marguerita’nın hareketli yaşamında tek bir kişiye aşık olması ve toplumdaki yeri,toplum tarafından dışlanması konusuyla ilgi çekici ve hayata bakış açısında farklılık yaratacak bir klasik roman.Aşk hikayesi seviyorsanız keyifli okumalar dilerim.
Kamelyalı Kadın
Kamelyalı KadınAlexandre Dumas (fils) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201917,6bin okunma
656 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Gençken okumuştum Büyük Umutlar’ı. Konusunu bilsem de unuttuğum çıkarımlarımla yeniden okudum. Asıl okuma hep ikinci okumalarım oluyor aslında. Sürpriz bir şeyle karşılaşmıyorum,her şey tanıdık,üstelik karakterleri daha iyi anlıyorum. Kitapta Victoria dönemi, gotik ortamlar hep ilgi çekici... Hüseyin Rahmi’nin İstanbul tanıklığının,Londra tanıklığı karşılığıdır diyebiliriz Charles Dickens için. O dönem Londra’da emeğe,işçiye önem veren sınıfın geliştiği,eşitsizliğin,yoksulluğun zirvede olduğu dönem.Yazar halkın yaşadığı yoksul yaşamı gözlemleyip,sınıfsal durumları gözlemleyip sizi 19.yüzyılın Londrasının sokaklarında,şehrin insanlarının arasında,yaşamlarına tanık ederek dolaştırıyor,bir başka zaman ve başka bir coğrafya da daha iyisini bulamayacağınız canlı bir yaşamın içinde buluyorsunuz kendinizi... İnsana dair sevgi,merhamet,gurur, utanç,vefa,dostluk,aşk,yardımseverlik, iyilik,kötülük ne kadar duygu ve davranış varsa harmanlayıp ben olağanüstü diyorum buna, ustaca yazmış yazar. Baş karakter Pip’in inişli çıkışlı, umutlarla,hayal kırıklıklarıyla dolu çocukluk ve yetişkinlik hikayesinin sonunda gri olan her şey aydınlığa çıkıyor.Duygusal anlamda beni çok etkileyen kitaplardan biri ve hep en sevdiklerim arasında olacak!.. Bir de Pip’in deyimiyle ‘gerçek insan’ olan iyiliksever Joe var kitabın başından sonuna kadar kalbimize iyi gelen.Unutulmaz!.. Kalın bir kitap kaç mevsim,kaç duygu,kaç düşünceler geçiyor ama ödülü eşsiz bir mutluluk. Edebiyat da mutluluktur zaten. Okumayan varsa bu Dünya klasiği mutlaka okunmalı! #büyükumutlar#charlesdickens
Büyük Umutlar
Büyük UmutlarCharles Dickens · Can Yayınları · 201714,2bin okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Selim İleri kitabın sonunda “ ‘Siyah Gözler’ den habersiz nice edebiyatsever vardır” diyor.Doğru diyor.Ben hiç duymamıştım Cemil Süleyman ve ‘Siyah Gözler’ romanını. İyi ki okumuşum. Seviyorum Türk edebiyatı klasiklerini okumayı. 1910’lu yıllar İstanbul Boğaziçi’nde yalnız,genç,dul bir kadın ile genç aşığının hazin sonlu hikayesi. Genç kadın yasaklarla,toplum baskısıyla, kuşkularla,kıskançlıklarla, aşık olduğu delikanlı da aile baskısı,dul kadınla evliliğinin kabul göremeyip ayrılmaya yazgılı oluşuyla,arzuları,korkuları ve iç dünyalarında boğulup çıkmazlara düşmeleri bir cinnete alıp götürüyor iki sevgiliyi.Hem incelikli,hem sade kısacık bir roman. Yazıldığı dönem çok okunmuş,şimdilerde de bol bol okunsun dilerim.
Siyah Gözler
Siyah GözlerCemil Süleyman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20202,298 okunma
Reklam
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hayattan Sayfalar mezarlıkta başlayıp mezarlıkta biten kısa bir roman.Ölüm kimileri için yok oluş ama kimileri için geçim kaynağı.Gündelik hayata dair iyi ve kötü her şey net bir şekilde canlanıyor gözümde. Hüzünler,sevinçler, inanışlar, neşeler,acılar,insanlar toplanıyor yine. Baş karakterler kadınlar. Birinci dünya savaşı öncesi fakir insanların mahallesi konuşuyor,hayatta kalmak için ahlak değerlerinin dibe vurması, sefalet içinde geçen gündelik telaşları ve doğmak kadar ölümün de gerçekliği... Sabire mezarlık ve çevresini temizleyerek mezarlığa gelen cenaze sahiplerinin verdiği üç beş parayla geçimini sağlıyor,Hacer de mezarlıkta gelen cenazelere ağıt yakarak,dua ederek para kazanıyor,Hürmüz adında bir de kızı var.Kısa ve acı sonlu hikayelerini okurken geçim kaynağı mezarlık olan insanları,kavgaları,mezarlığa yakın çingene evlerinin olduğu sokakları,çingenelerle diyalogları,ayak kahvecilerini,hayat ve ölüm koyun koyuna yaşamlarını da okudum. Ve tüm bu gerçekliği,argosuyla,küfrüyle tüm kültürü Hüseyin Rahmi Gürpınar mizahıyla konuşturuyor yine. Ustalığından gerek.Çok kıymetli,mutlaka okunmalı.
Hayattan Sayfalar
Hayattan SayfalarHüseyin Rahmi Gürpınar · Özgür Yayınları · 2019185 okunma
206 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
“Ah Anne” bir dönem kitabı olduğu için hoşuma gitti.1906 senesi bir Nisan sabahı,Kadıköy vapuru,haremlik-selamlık bölümleri,vapur sallanıyor,kadınlar gülüşüyor,eğleniyor, kestane kebap yiyor,sohbet ediyorlar. Sanki birbirlerini tanıyormuş gibi senli benli konuşaraktan,taa en özel aile meselelerini konuşacak kadar muhabbet ediyorlar.Hanımların çoğu sigaralarını tüttürüyorlar. Şiddetli dalgalardan vapur ilerleyemiyor, Haydarpaşa iskelesine yaklaşıyor.Roman böyle başlıyor.Okurken o dönem gündelik hayatın içindeyim gibi… Eskiye ait her ayrıntı hoşuma gidiyor. Bir dönem romanı hem de bir aşk romanı. Nazime Hanım hayatını oğluna adamış oğlu Nedim’i neredeyse esaret altında,geleneksel bildiği yollarla büyütüyor, oğlunun hislerini görmezden gelip teyze kızıyla evlendiriyor. Nedim yolunu şaşırıp, acısını dile getirip “Ah,anne!” diyerek tüm yaşadıklarına tepkisini dile getiriyor.Nedim’in aşk serüveninin hikayesini anneler ve oğulları konusuyla beraber Abdülhamit Dönemi,dağılma süreci,milli mücadele ve parti çalışmalarına dair gözlemleri ve bir devir kapanırken ki toplumsal değişimi Nedim üzerinden okuyoruz.Fazlı Necip’i ilk kez Menfi romanıyla adını duymuştum da okumuştum.Türk romanının gelişimini takip etmek ve toplumsal değişimi görmek adına değerli ve anlamlı buluyorum böyle eserleri.Devam ediyorum Türk edebiyatı okumaya.
Ah, Anne
Ah, AnneFazlı Necip · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021472 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Babalar ve Oğullar... Aristokrat bir ailenin oğlu olan Arkadiy okulu bitince evine döner ve arkadaşı Bazarov’u da misafir olarak yanında getirir.Arkadiy’in amcası ve babasının genç sevgilisi de aynı evde yaşamaktadır.Arkadiy arkadaşı Bazarov’un etkisi altında karakterini bulma çabasındadır.Bazarov hayatı ciddiye almayan,her duyguya boş veren oldukça zeki,nihilist bir gençtir.Kendinden önceki kuşakla idealleri,fikirleri uğruna mücadele ederken önce romantizmle tanışıyor Bazarov aşkı tadıyor,sonra da geçn yaşta hiçe saydığı ölümle.Dönemin Rusya’sında ki jenerasyon farklılıkları,sınıf farklıları,aile ilişkileri,sosyal ilişkileri gibi iki yüzyıl öncesinden anlatıyor günümüz nesline Turgenyev bir felsefe kitabı okur gibi okuyorsunuz.İnsanın iç dünyasının tarihi hiç değişmiyor sanırım,bir iki yüzyıl sonrasında da bu kitap okunduğunda hisler aynı olacaktır.Çok sevdiğim romanlar arasında yerini aldı Babalar ve Oğullar.Koskoca evrende küçücük bir parçayız evet.Zaman çok kıymetli ve kısa ve duygular iyi ki var.
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202144,4bin okunma
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tanzimatla başlayan ve Birinci Dünya Savaşından sonra da devam eden ekonomik durum, işsizlik, harp zenginleri,yoksullar, azınlıklar,ahlaksızlıklar, alafrangalık, sosyal değişim,eğitim,din ve en çok da Türk kadınının iş hayatına geçişi ve karşılaştığı zorluklar yazarın ahlakçı tutumuyla konu edilmiş.Değişememenin,gelişememenin yol açtığı sıkıntılar dikkat çekici... Semih Atıf Bey arkadaşlarıyla birlikte genç kızlarla eğlenmek ister,gazeteye iş yerinde çalıştıracak genç hanımlar için ilan verir.Ve hiç ummadıkları işlerin ortasında kalırlar.Geçimlik için yola çıkan zavallı Mürvet’e olur olan.Bir baskın sonrası Mürvet’ten geriye masumiyetine inandırmak için yazdığı mektup kalır,sesini duyuracağı davası ahirete kalır. Sema Hanım ve Muhlis Bey’in aşkı da Mürvet’in intiharına yol açan kişilerin tuzağından geçer ve kıskançlıkla trajik bir şekilde sona erer,Sema Hanım güçlü bir karakterdir yalnız Mürvet gibi intihar yolunu seçmez O.Zorluklara rağmen çalışmaya ve üretmeye devam eder ve sevilen,sayılan bir iş kadını olur. Bir de Jale var Sema’nın karşısındaki karakter.Sema ideal genç kız,Jale alafranga bir kız,Sema yaşadığı felaketlerle yükselirken,Jale giderek düşmektedir. Kurgusu çok güzel,Hüseyin Rahmi Gürpınar tüm sosyal meseleleri bir romanda bir araya getirmiş adeta.Mutlaka okunmalı.
Billur Kalp
Billur KalpHüseyin Rahmi Gürpınar · Bilge Kültür Sanat · 201555 okunma
370 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Önsöz çok etkileyici yazarın kaleminden.Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın evinde çıkan yangından kurtarılan eşyaları yeni kiraladığı evine gelir.Birçok kitapları yanmıştır.Başını duvara dayar ve bir çocuk gibi ağlar.Yanında bulunan arkadaşı onu teselli etmek için yangında kurtulan kitaplardan rastgele bir sayfa açar ve ordan seçtiği bir cümle ile ilgili bir roman yazmasını ister.Ve cümle şöyledir: “Bir felaketzede için yeisin en acı manzarası, gözyaşlarından ziyade kendinin tebessüm-i elemini görmektir.” İşte üç-dört yüz sayfa kitap bu iki satırdan sonra dünyaya gelmiş... Aldatma,aldatılma,sadakat,evlilik kurumu,karı koca arasındaki geçimsizlikler,aşk,acı,medeniyet ve geri kafalılık,yalanlar ve her karakterden ayrı bir hayat felsefesi Tebessüm-i Elem. Kenan ile Ragibe birbirlerini severek evlenirler.Modern bir evliliği olmasına rağmen bir muhabbet-hanede çalışan Vuslat’a kapılır.Yaşadığı macerayı öğrenen karısı Kenan’dan ayrılır.Annesiyle,kız kardeşiyle arası bozulur.İşinden ayrılır.Kendi felaketini hazırlamış ve vicdanıyla kalmıştır.Yarı deli hallerde tebessüm-i elemini taklit eden baykuşlarla tepede viran değirmende yığılır kalır.
Tebessüm-i Elem
Tebessüm-i ElemHüseyin Rahmi Gürpınar · Everest Yayınları · 2013115 okunma
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.