Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mb

Mb
@merilemibet
28 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
"İnsanlar hiçbir vakit, ıstırap çektikleri zamanki kadar güzel olamazlar."
Sayfa 90
Reklam
"Dertli bir insan için, derdini dökecek bir arkadaş aramak dehşetli bir ihtiyaç..."
Sayfa 72
"...Ben zannediyordum ki, ömürlerimizin teknesini istediğimiz sahile götürmek için yalnız onun dümenini ele almak kâfidir... Şimdi anlıyorum ki, değilmiş... Yollar görünmez kayalarla doluymuş... Onlara çarpmamak lazımmış... Daha fenası gizli cereyanlar varmış ki, insan onlara kapıldığı zaman yolunun değiştiğini, gittikçe uzaklaştığını fark edemezmiş... Ta ki kendisini başka sahillere düşmüş görünceye kadar."
Sayfa 68

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Acımak... Ben, insan ruhundaki derinliğin ancak onunla ölçülebileceğine kaniim. Evet dibi görünmeyen kuyulara atılan taş, nasıl çıkardığı sesle onların derinliğini gösterirse başkalarının elemi de bizim yüreklerimize düştüğü sesle bize kendimizi, insanlığımızın derecesini gösterir."
Sayfa 12
"Bir insan için zaaftan mahrumiyet de büyük bir zaaf değil midir? Hatta zaafların en büyüğü..."
Sayfa 12
Reklam
" artık hiç ağlamıyordu. Ağlamak başımıza gelen felaketlere karşı vücudumuzda kalan son kuvvetin feryadıdır. Ağlayamadığımız zamanlar artık biz de o gücün da kalmadı ve yerini derin bir sessizliğe bıraktığı anlardır. Böylesine bir sessizlik ise en şiddetli acılar için döktüğümüz gözyaşlarından çok daha gönül yıkıcıdır."
Sayfa 28
"Zavallı çocuklar! Sizin o minicik elleriniz, Asya vahşetinin kullandığı ve son birkaç asırdan beri bütün insanlığı çeşitli eziyetler altında zorbaca ezen kölelik zincirini kırmak için değil, belki kendiniz gibi küçücük kuşları güzel çiçekleri okşamak içindir."
Sayfa 24
"Sabah ezanı kâinatı mü'min olarak teslim alır ve gün ışığına çıkarır. Kâinat asılmış bir adamsa, ezân onu darağacından indirir; mermeri kararmış bir tapınaksa, bembeyaz ve pırıl pırıl yapar, bir nefesle. Yine ezândır ki, yalnızlık içine kapanık saatlarine, insanlığı, mü'min olarak teslim eder."
Sayfa 46
"Kurt kuş uykuda iken, şehri uyanık ve mü'min tutan, İslâmdır. Şehrin en yüce noktasından mü'min, Gerçek İnanışın ilk ve en umumî prensiplerini açık ve seçik olarak, bıçak gibi keskin, aşk kadar kudretli, merhamet kadar yumuşak, iş kadar hareketli bir formülü, bir kurtuluş plânının ilk taslağını havaya çizer; şehir şahittir. Şehir, çeşmesindeki aydınlık sudan, titrek elektrik direklerine, kara tahtasından bahçe hortumlarına kadar bu sesin melodilerini zapteder; şehir yavaş yavaş değişerek bir insan olur; dinleyin, derinden değişen, bir ağacın kökü kadar girift, bir deniz kadar büyük ve uzun."
Sayfa 45
"Hangi dinin mü'mini, şehrin en yüce noktasına çıkar, hiç bir sanatın anlatamayacağı bir jestle, insanı, Allah yoluna çağırır. Öteki inanışlardan daha önsözünde bu kadar ayrılan İslâm, Allah'ın ilk ve son mesajı, ve öteki dinler. O'na gelinceye kadar, müzik ve akort, piyes için prova neyse o değil de nedir?"
Sayfa 45
Reklam
"İslam, ne kadar sade ve insanîdir."
Sayfa 45
"Kelime-i Şehadet, bir şimşek gibi insanın gönlündeki kara ağacı deviren, onu nurlara boğan, gönüllerr aydınlık bir gökyüzü, billûrdan bir çeşme koyan, ilahi kılıçtır. Şehadet kelimesi, mü'minlerin manevi zırhıdır. Ona hiçbir tank nüfuz edemez. Nuh'un gemisidir ki, yapışan kurtulmuştur. İnsanları göklere yükselten kutlu bir kartaldır o."
Sayfa 18
"... ben, var olduğumu her farkedişte (çünkü insan kendi varlığını bile hep hatırda tutamıyor, öylesine unutkan bir varlıktır), Allah'ı kendimden önce ve kendimen çok buluyorum. Varlığımdan şüpheye düştüğüm anlarımda da silkinip varım, diyorum, çünkü Allah var. Allah var öyleyse varım."
Sayfa 13
"Bize verilen inkar gücü bile, Allah'ın varlığını ve büyüklüğünü söylüyor. Farkında değiliz ki, inkâr ederken bile inkârımızın biraz ilersinde O duruyor."
Sayfa 13
"İki tarafta da arzuyu gurura hesap vermeğe çağıran iç muhasebe anları olmasaydı, kendi kendini yiyen aşkın işkenceleri ne kadar azalırdı."
Sayfa 23
48 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.