Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Merve

Merve
@merveesubas
29 Ekim
4 okur puanı
Ekim 2019 tarihinde katıldı
"Çünkü insanları konuşarak tanıyamazsınız. Konuşmak, canlı yaratıklar arasındaki en etkisiz iletişim aracı. Dil yalan söylüyor, olanları çarpıtıyor, insanlığın hiç bıkıp usanmadığı klişeleri tekrarlıyor. Bu yüzden, insanları dinlemek onları anlamak için yeterli değil."
Sayfa 29
Reklam
Son sözüm: Leyla'nın evi Leyla'ya.
Sayfa 271
''...[Leyla'nin] yalıda baş başa kaldığı anneannesi Üftade Hanım'dan başka, ona aile hikayelerini aktaracak kimse yoktu. Leyla belki bu yüzden kendisine anlatılanları kutsal bir aile emaneti olarak kabul etmiş, hiç unutmamıştı. Sanki bu olaylardan birini unutsa, yanlış hatırlarsa ya da bir gün aklından geçirmezse bütün aile yok olacaktı. Leyla'nın belleği, Bosnalı Abdullah Avni Paşa ailesinin yaşadığının tek kanıtı, onların görkemli geçmişinin tek yuvasıydı. Kendisi bu aileyi düşünmediği gün gerçekten ölmüş olacaklardı.''

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ciğerlerine hava doldurmaya çalıştı. Bir an sallandı,sonra aynen anneannesi gibi çarşaflara sarınmış olaran düştü yere. Elleri serin çarşafta kaydı. Sis her yanını bulut gibi örttü. Yüzünde bahçe toprağının taze nemini ve sonbahar yapraklarını hissediyordu. Son bir çabayla doğruldu, hamağın kararına tutunarak kendini oraya doğru çekti ve uzandı. Bir elini nemli çarşafı bırakmamış, üstüne doğru çekmişti. Artık ölüm gelebilir, onu çocukluk hamağından alabilirdi. Hayaller kurduğu, kitaplar okuduğu, yazın öğle sonları uykuya daldığı, ağaç yapraklarını ve beyaz bulutları seyrettiği hamağa uzanmak içine sonsuz huzur vermiş, korku namına ne varsa silip atmıştı. Gözlerini kapadı, son duyduğu ses çatıdan bahçeye doğru pike yapan bir martının vahşi çığlığı oldu.
Sayfa 269