Duygularımız içimizdeki rehberin elçileridir. Öfke, hüzün, telaş,mutluluk,hayal kırıklığı, özlem,hepsi birer elçidir ve bize önemli mesajlar vermeye çalışmaktadırlar.
Duygularınızı tanıyın ve köklerini bir an önce dikkate almaya başlayın.
Yaşam yolculuğu aslında etkileşimlerle örülü bir ağ ve ekipteki her bir birey diğeri için gerekli... Yaşam yolculuğunda her an birbirimize verebileceğimiz,birbirimizden alabileceğimiz hediyeler var.
"Şeriatin hükmünü yerine getirmekte tereddüt edenlere, eli titreyenlere lanet olsun. Emrediyorum, bütün gücünüzle vurun. Nefsime ağır gelir ve şeriatın bu hükmünü ağır bulursam eğer,bana da lanet olsun. Durmayın hadi...!
(Şeyh Şamil)
"Nerede olursanız olun O, sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görmektedir." Bu şuurda yetişen bir gencin ayağı kaymaz. Kız ise iffet düşmanlarının tuzağına düşmez.
Hayatı henüz idrak etmeye başladığı bir çağda mükellefler gibi namaz kılmaya zorlanan bir çocuk, mükellef olduğunda namazla hayata tutunmakta zorlanır. Daraldığında namaz kılmak şöyle dursun, namaz kılarken daralır.
Kaliteli ilişkiler, ancak incinmişlikleri ile yüzleşip birbirlerini affetmiş bireyler arasında gelişir... İncinmeleriyle yüzleşmemiş ve birbirini affedememiş bireylerin arasındaki ilişkiler güvenli değildir...
Karakter bize doğumumuzla birlikte verilen bir şey değildir,bizim onu geliştirmeniz gerekir. Doğuştan gelen özelliklerimizin yanı sıra yaş almaya başladıkça geliştirdiğimiz karakterimiz, hayatta nasıl adım atmamız gerektiğini bunu da başkalarının hayatında nasıl kullanacağımızı belirler.