Gitgide büyüyen bir karamsarlık vardı içimde, olanca gücüyle yüreğime çöken bir ağırlık. Kalp krizi mi geçirecektim ne? Yok, sadece hayatın farkına varıyordum bir kez daha. Hepsi buydu. Eskiden de çok iyimser bir adam değildim ama hiç değilse mücadele edebilecek bir kararlılığa sahiptim. İnancım olmasa bile inadım vardı. Ölmeyi beceremiyorsam, küçük de olsa anlamlı işler yapmalıyım diyebiliyordum. Galiba o duyguyu yitirmeye başlamıştım. İçimdeki umut ağır ağır ölüyordu.
Aslında hatırlamıyordum, hiçbir şey hatırlamıyordum, aldığım ilaçlardan değil, hiç beklemediğim bir anda bu kadar sert bir darbenin benliğimi allak bullak etmesinden. Belki dd hepsini, her şeyi, her ayrıntıyı unutmak istediğimden.