Dışarıda devam eden bir hayat , içimde kalbi duran ufak bir kız çocuğu vardı.
Göğsümde bir labirent kurmuş, çıkışa varan tüm yolların sonunu onun mağarasının girişine yerleştirmişler.
Islanmaya başlamış bir kelebeğin kanadına nefesinle kurutamazsın , parçalarsın.
Ona bunu anlatamadım .
Bana bunu anlatamadı.
Üstüme yağmaya, beni ıslatıp nefesiyle parçalamaya yemin etmişti.
Üstüme yağmasına, beni ıslatıp nefesiyle parçalanmasına izin vermiştim .
Sanki bur mezarım vardı , yerine ondan başka kimse bilmiyordu.
Bir adam dizlerimin önüne oturdu, yara izlerimi öptü.
Bana tıpkı bir mağarayı anımsatan siyah gözlerle baktı.