Bu zamanda sokağa· çıkan bir adam, her ne kadar haramdan çekinse de vücudunu kadına değinmekten alıkoyamaz. Gişe önlerinde bilet alırken, turnikelerden geçerken, Köprü dubalanndan vapurlara akan kalabalığın içinde sürüklenirken ya burnunuz, anlattığım açık enselerden birinin akım çizgilerinin birleşimine dalacak, ya da arkanızdan sizi iten bir çift iri memenin cumbasina yaslanarak bir yaylı kanepeye dayanmanın yumuşaklığını duyacaksınız.
Kalbim bir, kronometre düzeniyle görevini yapıyor. Tanrı, Adem Babamızı nasıl iyi niyetle yaratmışsa işte o Tanrının beğendiği yolda bütün günahlardan, tutkulardan, kötülüklerden sıyrılmış olarak yaşıyorum.
Reklam
Yüzünde uykusuz geçen bir balo gecesinden dönenlere benzer bir yorgunluk var. Uygarlığın, kanlan irine çeviren solgunluğuyla bitkinsin.
Şiddetle bir şey istiyorum, ama ne istediğimi anlayamıyorum. Bütün hayallerimde belirsiz bir kadın şekli dolaşıyor.
- Ne o kardeş? Kara kara düşünüyorsun. Burada somurtkanlık yaraşmaz. Köyümüzde şen olmalı. Doğa ile birlikte gülmeli ... Ona karış'malı ...
Yoksa ayağınıza faytonlar, çekmediğimiz için mi bize gücendiniz? .. İstanbul'a yakınsak da uygarlığın konfor sıkıntılarindan çok uzağız. Tanrı, insana ayağı yürümek için vermiş. Balıklar, kuşlar kanatlarıyla dolaşırlar. Kara hayvanları dört ayaklarıyla gezerler. Yürümek için bir hayvanın başka bir hayvana bindiği, yada başka türlü bir gidip gelme aracı bulduğu görülmüş, işitilmiş şeylerden değildir.
Reklam
154 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.