Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

michelle

·
Puan vermedi
Birazcık da şu kitabın beni nasıl ahlak krizine soktuğundan bahsedebilir miyiz?
"Demek istediğim güzel kadın; Herkes aynı şeye bakar ama herkes aynı şeyi görmez." İlk önce konudan biraz bahsetmeliyim sanırsam. Ana karakterimiz Ukde, annesinin babasını kendisinin gözleri önünde öldürmesiyle bir yıldır depresyonumsu bir duruma takılı yaşıyor. Annesi hapiste, babası da mezarda tabii. Bu arada bazı gerçekler öğreniyor
Öyle Bir Uğradım
Öyle Bir UğradımMaral Atmaca · Ephesus Yayınları · 2023506 okunma
Reklam
192 syf.
8/10 puan verdi
"Kitaplar size kaybettiğiniz insanları geri verir." Calypso 10 yaşında bir kız çocuğu. Kitaplar tüm dünyası. Annesini kanserden kaybetmiş ve babası ile yaşıyor. Babası içsel bir güce ve güçlü olmaya kafayı takmıştır. Olayları soğukkanlı karşılar, eşinin ölümünde bile ağlamamıştır. Calypso’ya da durmadan içsel olarak güçlü olmayı ve yalnızken mutlu olmayı telkin eder. Bir gün Calypso’nun okuluna yeni bir kız gelir. Bu kız onun rutin hayatını değiştirmeye başlayacak kişidir. Calypso, kendisi kadar kelimelere ilgi duyan bir arkadaş bulduğu için çok mutludur. Mae’nin en az onun kadar okuması ise bir başka sürpriz olur. Bu arkadaşlık limonlar gibi bir gün çürüyecek mi yoksa sonsuza dek sürecek midir? "Bir uçurumun kenarında duruyormuşum gibi hissediyordum, düşmemek için elimden tutan bir şey yoktu. Keşke o limonları hiç bulmasaydım."
Limon Kütüphanesi
Limon KütüphanesiJo Cotterill · Genç Timaş Yayınları · 20172,588 okunma
320 syf.
8/10 puan verdi
New York Times Çok Satan listelerinde aylarca yerini koruyan ve farklı milletlerden milyonlarca okurun kalbinde taht kuran İçimdeki Müzik'in bu çarpıcı devam romanında Melody, tutkusunun peşinden gidebilmek adına korkularıyla yüzleşiyor. Melody, artık daha büyük ve daha cesur bir genç kızdır. Onun gibi farklı yeteneklere sahip çocuklara yönelik kamplar olduğunu keşfettikten sonra, bir kampa gidebilmek için can atıyor. Ormanda yürüyebileceği, çelik halatla uçabileceği ve hatta ata binebileceği bir yer! Belki de sonunda gerçek bir arkadaş edinebileceği, kendi kararlarını verebileceği hatta kendi başına bir şeyler yapabileceği bir yer - rüya gibi! Melody, titreyen kamp ateşinin ışığında ve fırtınaların gücüyle gerçekten ne kadar cesur ve güçlü bir genç kız olduğunu keşfetmek üzere. "Sevilen bir hikayenin tatmin eden, kıymetli devamı." -Kirkus Review "Melody'nin sesi her zamanki gibi esprili. Çeşitli etnik kökenlerden ve engellere sahip yardımcı karakterler ona saygıyla yaklaşıyor... Onu gerçekten anlayan bir topluluğun parçası olmuş durumda." -Publishers Weekly "Bu kitapta Melody okulla alakalı tüm problemleri ve sınırları aşmış bir genç kız olarak karşımıza yeniden çıkıyor. Ama bekleyin! Henüz hiçbir şey görmediniz." -GoodReads, Okur Yorumu
İçimdeki Melodi
İçimdeki MelodiSharon M. Draper · Timaş Genç · 20222,449 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
8/10 puan verdi
11 yaşındaki Melody'nin fotografik hafızası vardır. Kafası bir kamera gibi gördüğü her şeyi kaydeder. Ve "stop" düğmesi yoktur. Okulun en zeki çocuğudur ama bunu kimse bilmez. Çünkü Melody konuşamaz, yürüyemez ve yazamaz. Ama bir gün bir mucize olur! Melody kafasının içindeki sesi keşfeder. Sesini asla unutamayacağınız bu cesur kızla tanışmaya hazır mısınız? İngiltere'nin saygın edebiyat ödüllerinden Coratta Scott King ödüllü yazar Sharon M. Draper'dan hüzün ve umut dolu soluksuz okunacak bir roman. " Cesur, sürükleyici ve samimi bir hikaye." School Library Journal "Gözükara ve gerçekçi." Kirkus Review " İlham verici! Bu hikaye hepimizi birer aktivist haline getirebilir." Booklist
İçimdeki Müzik
İçimdeki MüzikSharon M. Draper · Timaş Genç Yayınları · 202130,4bin okunma
134 syf.
1/10 puan verdi
"Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da, bir hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin, ölümü bekleyecektim. Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kağıt aldım. Oturdum. Ada 'nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım." "Haritada Bir Nokta" adlı öyküden.
Son Kuşlar
Son KuşlarSait Faik Abasıyanık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201913,6bin okunma
Reklam
256 syf.
3/10 puan verdi
Duygular anne karnında başlar. Bebeklik ve çocuklukta gelişir. Çocuklukta bastırılmış ve yaşanmamış duygular gelecekteki yaşamımızı olumsuz etkiler. Yaşama anlam katmak için önce duyguların farkına varmalı ve iyileşmek için duygularımızı özgürce yaşamalıyız. Duygular bizim iyi ve kötü hissetmemize neden olan işaretlerdir, insanı kesin iyi ve kötü yapmazlar. Pozitif duygular amaçlarımıza ulaşmamızda motivasyon sağlar ve hayatımıza renk katar. Negatif duygular aşırı şekilde yaşandığı zaman strese, verimsizliğe, tükenmişliğe ve bıkkınlığa neden olur. Önemli olan bütün duyguları dengede tutabilmektir. Bu kitapta duygularını keşfedip onları nasıl dengede tutabileceğini anlatmaya çalıştım çünkü duyguları soldurmak da yeşertmek de senin elinde.
304 syf.
3/10 puan verdi
Değişmeye hazırsanız, işte cevabınız! Gelmiş geçmiş en çok satan kişisel gelişim kitaplarından biri olan VAZGEÇEBİLMEK mutluluğa giden yolda yanınızda bulundurabileceğiniz en güvenilir kılavuz. Sizi mutluluktan alıkoyanlar neler bir düşünün. Ve hepsinden vazgeçin gitsin. Söylemesi kolay ama yapması değil, öyle mi? Guy Finley bu kitapta adım adım mutluluk ile aramızda dikilip duran o duvarı nasıl yıkacağımızı, vazgeçmemiz gerekenleri nasıl bırakacağımızı ve nasıl özgürleşeceğimizi anlatıyor. VAZGEÇEBİLMEK'i okurken öfke, kin, kaygı, suçluluk duygusu ve daha pek çok olumsuz düşünceden arındığınızı fark edecek ve her sorunun cevabının yine sizin içinizde olduğunu göreceksiniz. Gerçek yaşamöyküleri, içten diyaloglar ve zihni çalıştıran sorular zaten içinizde barındırdığınız gücü ve duygusal özgürlüğü size geri verecek.
Vazgeçebilmek
VazgeçebilmekGuy Finley · Destek Yayınları · 20203,965 okunma
184 syf.
9/10 puan verdi
Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı Şeker Portakalı, "günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü"dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelos'un çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zeze'nin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı "yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını" söyler. Aydın Emeç'in, güzel Türkçesiyle dilimize armağan ettiği Şeker Portakalı'nın başkahramanı Zeze'nin büyüdükçe yaşadığı serüvenleri, yazarın Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı romanlarında izleyebilirsiniz.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022230,3bin okunma
192 syf.
6/10 puan verdi
Müzik uğruna gece-gündüz yürüyen çocuğun öyküsü...O, müziğe öylesine âşıktı ki, bu büyük aşkı uğruna hiç uyumamaya, sabahlara dek çalışmaya, günlerce açkalmaya, dahası kilometrelerce yol yürümeye razıydı. Ona gerekli olan şey, kâğıt-kalem ve biraz ay ışığıydı...Büyük besteci Johann Sebastian Bachın serüven doluyaşam öyküsü, kendisi de bir müzik insanı olan yazarımız Göknil Genç'in ustalıklı kaleminden...
Bach Yürürken
Bach YürürkenGöknil Özkök · Can Çocuk Yayınları · 202275 okunma
416 syf.
6/10 puan verdi
"Hayatta mısın?" "Evet." "Burada mı yaşıyorsun?" "Evet." "Seni tanıyor muyum?" "Evet." "Seni ben mi uydurdum?" Alex her gününü gerçeklik ile sanrıları ayırt etmek için savaş vererek geçirmektedir. Doktoru, ilaçları ve kendine özgü başa çıkma yöntemleriyle ayakta kalmaya çalışırken, hastalığını herkesten gizler. Farklı bir lisede yeni bir başlangıç yapan genç kızın tek isteği derslere katılıp zorunlu toplum hizmetini yerine getirmek ve tabii ki üniversiteyi kazanmaktır. Ancak şizofreniyle mücadele ederken bu hedeflere ulaşmanın pek de kolay olmadığının farkındadır.Yeni okulundaki ilk gününde, ilk halüsinasyonundaki çocuğa benzeyen birine rastlayınca her şey daha da karmaşık bir hal alacaktır. Alex aklından geçenlerin gerçekliğinden bile şüphe edip gerçek ile hayal arasındaki çizgiyi ayıramazken kime, nasıl güvenecek, geleceğini nasıl inşa edecektir?
Seni Ben Uydurdum
Seni Ben UydurdumFrancesca Zappia · Pegasus Yayınları · 2017412 okunma
Reklam
384 syf.
8/10 puan verdi
"Biz iki bacaklı rahimleriz, hepsi bu." Kadın, "bunaltıcı düşlerden uyandığı" bir sabah, hiçliğe dönüşmüş olarak buldu kendini. Artık bir adı yoktu, düşüncesi, benliği, arzusu yoktu ama bir rahmi vardı. Yaşamını kolonilere sürülmeden, öldürülmeden, Damızlık Kız olarak sürdürmesini sağlayan rahmi. Artık aşık olmayacaktı, sevmeyecekti, onaylanmış bir dilin ötesine geçmeyecekti. Duvarlara asılmış sıra sıra cesetler, tek gerçeğin savaş ve üreme olduğunu hatırlatıyordu. Özgürlük hatırlanmayacak kadar uzaktaydı. Margaret Atwood'un başyapıt niteliğindeki feminist distopyası Damızlık Kızın Öyküsü, bütün distopyalar gibi geleceğe dair bir paranoyayı değil, içinde yaşadığımız gerçeğin ta kendisini dile getiriyor. Erkek egemen muhafazakar bir rejimin üremeyle sınırlandırdığı, mahrem örtülerin ardına gizlediği kadın bedenleriyle bize aşina gelen bir gerçeğin. Anlatılan bizim hikayemizdir! Margaret Atwood'un ödüllü kitabı Damızlık Kızın Öyküsü, kendilerini Yakup'un Oğulları olarak nitelendiren bir grubun ABD yönetimini ele geçirmesinin ardından yaşananları konu alıyor. Ülkede yaşanan yeni rejim zorbalıklarından nasibini en çok kadınlar almıştır. Damızlık Kızın Öyküsü kitabı, en önemli feminist distopya eserlerinden biri kabul edilir.
Damızlık Kızın Öyküsü
Damızlık Kızın ÖyküsüMargaret Atwood · Doğan Kitap · 201911bin okunma
296 syf.
8/10 puan verdi
Yağmurlu bir akşamda Profesör Andrew Martin, önce dünyanın en büyük matematik bilmecesini çözmeyi başarıyor, ardından sırra kadem basıyor. Nihayet bir yol kenarında çırılçıplak halde bulunduğunda, kıyafetsizlikten daha ciddi bir meselesi olduğu ortaya çıkıyor: Andrew Martin artık insanlardan tiksiniyor; görünüşlerinden de yiyip içtiklerinden de bitmeyen şiddet ve savaş arzularından da... Yabancı bir tür arasında kaybolmuş hissediyor kendini. Sevgi ve aile kavramları onda şaşırtıcı bir ilgi uyandırsa da tüm sakinlerinden nefret ediyor bu gezegenin. Newton hariç... Ama o da bir köpek işte... Sahi, kim bu adam? Onun -ya da herhangi birinin- insanlık hakkındaki tüm fikrini değiştiren şey ne olabilir? Son yılların en önemli romancılarından Matt Haig, onca karmaşıklığına rağmen hayatın içindeki mutluluğa ve insan doğasına dair alışılmadık bir hikaye sunuyor. İnsanlar, neşeli ve etkileyici bir üslupla "bizi" bize anlatıyor.
İnsanlar
İnsanlarMatt Haig · Domingo Yayınları · 20236,9bin okunma
74 syf.
10/10 puan verdi
İlk kez 1915'te Die Weissen Blaetter adlı aylık dergide yayımlanan Dönüşüm, Kafka'nın en uzun ve en tanınmış öyküsüdür ve yayımlanmasının üzerinden nerdeyse bir asır geçmesine rağmen hala tüm dünyada en çok okunan kitaplar arasındadır. 17 Ekim 1912'de Felice Bauer'e gönderdiği mektupta Kafka, Amerika romanı üzerinde çalıştığını, ilerleyemediğini görünce sıkıldığını ve yataktan kalkamaz hale geldiğini, bu nedenle bir öykü yazarak ara vermek istediğini yazar. Dönüşüm işte böyle ortaya çıkar. Kumaş pazarlamacısı olan Gregor Samsa'nın uykusundan kocaman bir böceğe dönüşerek uyanmasıyla başlayan Dönüşüm, giderek gerçeklikle kurmacanın sınırlarını zorlayan müthiş bir anlatıma dönüşür.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,9bin okunma
57 syf.
10/10 puan verdi
Kafka'nın babası Hermann Kafka'ya Kasım 1919'da yazdığı bu mektup, alıcısına hiçbir zaman ulaşmadı. Yazarın yapıtlarına ve esin dolu dünyasına adım atmak için mükemmel bir giriş metni olan mektup, aynı zamanda 20. yüzyıl edebiyat tarihinin büyük itiraflarından biri sayılabilir. Kafka, suçlayıcı bir tonla hafif bir ironinin birbirine karıştığı mektubunda, babası tarafından kabul görme talebini dillendirir. Aslında babasıyla arasındaki yabancılaşma ve iletişimsizliği, yapıtlarının çoğunda kendine mesele edindiği daha geniş kapsamlı varoluşsal bir açmazın parçası olarak görüyordu. Yazar evliliğe ve yetişkin bir erkek olmaya hazırlanan Georg Bendemann adlı karakterinin babası tarafından ölüme mahkum edildiği Yargı adlı öyküsünde olduğu gibi, evlenememesinden ve yetişkin olamamasından babasını sorumlu tutuyordu. Başarılı bir işadamı olan Hermann Kafka'nın oğluyla ilişkisinde, işlerini devam ettirecek tek erkek evladına yönelik geleneksel beklentisi belirleyici olmuştu. Bu, yeni oluşmuş ataerkil Yahudi orta sınıfının yaşadığı tipik baba-oğul çatışmasının yaygın bir örneğiydi aslında.
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202240,4bin okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
Ölümün, yaşam döngüsünün kaçınılmaz sonu olduğunu hepimiz biliriz. Fakat ölümün, bizlerin biricik yaşamı ve herkesten ayrı olduğunu düşündüğümüz benliğimiz için de geçerli olduğunu kabullenmek o kadar da kolay değildir. Rus romanının en güçlü kalemlerinden Tolstoy; İvan İlyiç’in gençliği, hedefleri ve hırslarıyla başlayarak ölüme teslim olduğu ana kadarki süreci ustalıkla ele alır. İvan İlyiç, günbegün ölüme doğru yaklaşırken iç hesaplaşmalar ve yeni idrakler onu beklemektedir. İvan İlyiç’in Ölümü, yaşam ve ölüm arasındaki bir nefeslik farkı başarıyla sunan bir klasik.
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Olimpos Yayınları · 202145,3bin okunma
440 syf.
7/10 puan verdi
"Daha önce hiçbir oğlan Teftiş'te başarısız olmamıştı." J, dünyanın geri kalanından soyutlanmış, ormanın derinliklerinde bir okula gidiyordu. Okulun toplam yirmi altı öğrencisinden biriydi. Bu okulun tüm öğrencileri oğlan çocuklarından oluşuyordu ve okulun gizemli kurucusunu baba olarak biliyorlardı. Sanat, bilim ve atletizmin yanı sıra hayatlarının tümünü kaplayan ve bildikleri tek gerçeklik olan okulla ilgili eğitim alıyorlardı. Fakat J, babanın bilinmesini istemediği başka gerçekler olduğundan şüphelenmeye ve bunlarla ilgili sorular sormaya başlamıştı. Bu yerin gerçek amacı neydi? Öğrenciler neden buradan ayrılamıyordu? Babaları onlardan ne tür sırlar saklıyordu? Bu sırada, ormanın diğer tarafında, tıpkı J'ninki gibi bir okulda, K adındaki bir kız da benzer soruları sormaya başlamıştı. J, hayatında daha önce hiç kız görmemişti. K, hayatında daha önce hiç oğlan görmemişti. İkisi de bu tuhaf okullardaki sırları araştırırken çok daha gizemli bir şey keşfedeceklerdi: Birbirlerini. "Damızlık Kızın Öyküsü ile BioShock'ı birleştiren, çılgın bir anlatı." -Chuck Wendig "Ölü Ozanlar Derneği'ni Tim Burton'ın yönettiğini düşünün. Kulağa hoş geliyor, değil mi?" -Sylvain Nuevel "Benzersiz bir dünyada geçen, büyüme ve başkaldırı üzerine yazılmış, çarpık bir peri masalı." -Scott Hawkins "Sineklerin Tanrısı'nı Shirley Jackson yazsa işte böyle yazardı. Tam da Margaret Atwood'u ve Kazuo Ishiguro'nun Beni Asla Bırakma'sını sevenlere göre." -Booklist
Teftiş
TeftişJosh Malerman · İthaki Yayınları · 20191,106 okunma
Reklam
202 syf.
9/10 puan verdi
Guy Montag işini seven bir itfaiyecidir. Televizyonun ve teknolojinin hüküm sürdüğü karanlık bir dünyada okuma eylemi yok olmak üzeredir, zira itfaiyeciler yangın söndürmek yerine ortalığı ateşe vermektedir. Montag'ın işi ise yasadışı üretimlerin en tehlikelisi olan kitapları yakmaktır. Montag yaptığı iş üzerine tek bir gün dahi düşünmemiştir ve tüm zamanını televizyonlarla kaplı odalarda zaman öldüren eşi Mildred'le beraber geçirmektedir. Ancak yeni komşusu Clarisse'le tanışmasıyla tüm hayatı değişecektir. Kitapların değerini kavramaya başlayan Montag artık tüm bildiklerini sorgulayacaktır. "İnsanların, uğruna canlarını feda etmeyi göze aldığı bu kitapların içinde ne var? Gerçeklerin farkına vardıktan sonra bu karanlık toplumda artık yaşanabilir mi?"
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,4bin okunma
232 syf.
10/10 puan verdi
Okuyun okutun.
En sevdiğim kitap. Asla değeri bilinmeyen ve basımdan kaldırılması haksızlık olan bir kitap bana göre. O kadar harika ki diyecek kelime bulamıyorum. Kitabı her gördüğümde tekrar okuyasım geliyor, hafızam silinse de tekrar aynı heyecanla okusam. Distopya seviyorsanız okuyup pişman olacağınızı sanmam. İçinde pek vahşet yoktu bana göre, korkunç olacak kadar detay verildiğini düşünmüyorum ama etkilenenler olabilir tabii. Bulabilen alıp okusun. Acil.
Leziz Kadavralar
Leziz KadavralarAgustina Bazterrica · Çınar Yayınları · 2020462 okunma
9/10 puan verdi
Evet.
Annemi Bir Kez Daha Görebilsem
Annemi Bir Kez Daha Görebilsem
kitabından sonra Yemen'deki evlilikler ve kadın hakları konularıyla ilgili birkaç şey daha okumak istediğime karar verdim, elimde de bu kitap vardı. Eski basım bir kitap bendeki, dolayısıyla fazlasıyla yazım yanlışı içeriyor ve bu beni rahatsız etti ama bunun dışında konu o kadar üzücüydü ki. "Hz. Muhammed nikahlıyken karısı 9 yaşındaydı, hem regl olduktan 1 yıl sonraya kadar kıza el sürmeme sözü aldım adamdan" bahaneleriyle on yaşında evlendirilen bir çocuk. Elbette "kocası" sözünü umursamıyor ve ilk günden kızla ilişkiye giriyor. İki ay evli kalmışlar, kız sonunda kendi başına mahkemeye gitme kararı almış. Bu da ayrı bir cesaret örneği. Zorla evlendirilen bir kızın sadece on yaşındayken, tanınmaktan korktuğu için "evli kadın kıyafeti" olan peçesiyle yüzünü iyice kapatarak bir yargıçla görüşmeyi talep etmesiyle başlıyor kitap. Yemen'de çocuk yaşta evlilik yaygın olmasına karşın 10 yaşındaki hiçbir çocuk daha önce boşanma isteğiyle mahkemeye kadar gelmediği için şaşırıyorlar haliyle. 2011 basımı bendeki kitap, üzerinden yıllar geçmiş. Nojoud ve Shada Nasser, size umut olduğunuz tüm çocuklar için teşekkür ediyorum. Umarım avukat olabilmişsindir Nojoud.
Ben Nojoud 10 Yaşında Bir Dulum
Ben Nojoud 10 Yaşında Bir DulumNojoud Ali · Martı Yayınları · 2014793 okunma
320 syf.
1/10 puan verdi
Spoiler içerebilir. Genç kurguyu severek okuyan biriyim normalde, bu kitap da genç kurgu okurları tarafından göklere çıkartılınca güzel olur sanmıştım. Hiç beğenmedim. Kitap iki kanserli çocuğun bir şekilde âşık olmasını ve son zamanlarını yaşadıkları bilerek birlikte vakit geçirmeye başlamalarını anlatıyor. Bu ikisi "Destek Grubu"
Aynı Yıldızın Altında
Aynı Yıldızın AltındaJohn Green · Pegasus Yayınları · 201723,2bin okunma
485 syf.
·
Puan vermedi
Okuduğum en iyi Wattpad kitabıydı. Wattpad'den çıkma kitaplara karşı kötü yönde bir ön yargım yok, fakat bu kitaptan önce okuduğum her Wattpad kitabı ve ana karakterleri fazla toksik bir ilişki içindelerdi. Kitapta toksik ilişki güzellemesi olmaması en beğendiğim şey kesinlikle. Katili tahmin etmiştim, o açıdan etkileyici olmadı fakat sonunu tahmin edeceğimi bilerek kitaba başladığım için hayal kırıklığına uğramadım. Kolay ve klasik bir katil bulmaca kitabı. Çerezlik okunabilir. Yazım dili kolay ve anlatım basit. Tek sıkıntısı konunun ve sonunun da basit olması ama beklentiye girmeden okunabilir, iyi okumalar.
Ölüler Konuşamaz
Ölüler KonuşamazDilara Keskin · Ephesus Yayınları · 20226,2bin okunma
336 syf.
9/10 puan verdi
Gerçek bir yaşam hikayesinden spoiler almak istemeyen okumasın. Kitap kız kardeşlerin hiçbir şeyden haberleri olmadan babaları tarafından satılarak evlendirilmesini ve özellikle yazarımızın bundan kurtulmak için umudunu asla kaybetmeden elinden gelen her şeyi yapmasını anlatıyor. Akşam oturdum ve okudum, hiç ara vermeden birkaç saat içinde bitirdim. Kadınların bu gibi sözde "İslam" ülkelerinde gördüğü zulümler çok üzücü. Yazarın kız kardeşi hâlâ kurtarılamamış okuduğum kadarıyla, internet araştırmamda kurtarıldığı sonucuna ulaşamadım. Çocuklarını bırakmak istemediği için ülkesinde, kendisine uygunsuz davranışlarda bulunan insanların yanında kalmak zorunda. Bu gerçekten çok üzücü bir durum, bazı ülkelerde kadınların insan olarak görülmemesi ve erkeklerin kuralları içerisinde yaşaması. Kadınlar erkeklerin koyduğu kuralları sorgularlar ve başkaldırırlar diye onlara eğitimin bile verilmediği Yemen'de, iki kız kardeşin 8 yıla rağmen umudunu asla yitirmemesi ve o iğrenç ortamda bile yaşama isteklerini okuyoruz aslında. Birbirlerini görebilmek için ellerinden gelen her şeyi yapmaları ve annelerinin çocuklarını kurtarma çabası takdir edilesi. Umarım hiçbir kadın bunları çekmek zorunda kalmaz ve Nadia kurtulur. Yazarın "Nadia'ya Sözüm Var" kitabını da en yakın zamanda okumak istiyorum.
Annemi Bir Kez Daha Görebilsem
Annemi Bir Kez Daha GörebilsemZana Muhsen · Sonsuz Kitap · 20192,457 okunma
Reklam
312 syf.
9/10 puan verdi
On yıllık bir evlilik. Ömürlük sırlar. Unutulmaz bir yıldönümü. Evlendiğiniz kişiyi tanıdığınızı mı sanıyorsunuz? Bir daha düşünün… Bay ve Bayan Wright için işler uzun zamandır yolunda değildi. Hayatı boyunca yüz körlüğünden mustarip olan Adam durumunu kabullenmiş bir işkolikti ve karısı Amelia da kendini hayvan barınağındaki tam zamanlı işine adamıştı. Tam da yıldönümleri yaklaşırken, İskoçya’da iki günlük tatili kazanan çift bu hafta sonunun evliliklerini onaracağını ya da tamamen bitireceğini biliyordu. Bilmedikleriyse bu geziyi tesadüfen kazanmamış olduklarıydı. İçlerinden biri çok uzun zamandır yalan söylüyordu. Bazı çiftler sonsuza dek mutlu yaşamaz, hele de birileri mutlu olmalarını istemiyorsa. “Feeney ‘Ters Köşelerin Kraliçesi’ olmanın hakkını veriyor. Kitabı okurken sürekli tahminlerde bulunup duracaksınız.” —Real Simple “Evlilik hiçbir zaman bu kadar huzursuz edici ya da bu kadar zorlayıcı olmamıştı. Alice Feeney gerilim ve merak dolu muazzam bir roman yazmış ve sonu sizi hayretler içinde bırakacak. Olayların nereye gittiğini çözdüğünüzü sanabilirsiniz ama inanın bana, hiçbir fikriniz yok!” —Samantha Downing “Taş Kâğıt Makas tam da iştahınızı kabartan, bir oturuşta yalayıp yutacağınız kitaplardan.” —Chris Whitaker “Ba-yıl-dım!” —Sarah Pinborough “Her sayfasında merakın pençesine düşeceğiniz bu kitabı sakın kaçırmayın.” —Deadly Pleasures “Taş Kâğıt Makas beni her seferinde gafil avlayan (omzumun arkasından bakıp durmama neden olan) keskin ters köşelerle dolu. Sarsıntıdaki bir evliliğin müthiş bir portresi.” —Philippa East
Taş Kâğıt Makas
Taş Kâğıt MakasAlice Feeney · Yabancı Yayınları · 20231,284 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
Üç farklı ismim vardı. Üç farklı hayatım. Peki hangisi gerçekti? Yağmurlu bir akşamüstü, ıssız bir sokakta başına aldığı ölümcül darbeyle hafızasını kaybeden genç kadın, kendine geldiğinde yaşadığı hayatın hiç de sıradan olmadığını fark eder. Birbirinden farklı insanlarla ve kimliklerle sürdürdüğü üç ayrı hayatı vardır. Bu üç karakterden hangisinin gerçek kimliği olduğunu bulmaya çalışırken etrafındaki herkes gittikçe yabancılaşır ve sevdiklerine güvenmek zorlaşır. Sıra dışı yaşantısı onu bir hedef tahtası hâline getirirken yolları Demir ile kesişir. Zihnindeki boşlukları doldurmaya güç bulan kadın, katilinin hangi kimliğinin peşinde olduğunu anlamaya çalışır. Jülide mi? Figen mi? İlem mi? Ben satranç tahtasının herhangi bir karesinde görebileceğiniz herhangi bir taşım. Bir piyon, bir at, belki de bir vezir… Hayatımın tamamı bir oyundan ibaret. Her bir taşın ve hamlenin benim olduğu, iyi oynayanın değil benim istediğimin kazandığı…
Rüyalardan Öte Kabuslar Kadar
Rüyalardan Öte Kabuslar KadarCan Dikmenli · Dokuz Yayınları · 202380 okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
SESSİZLİĞİN KÖKLERİ TAHMİN EDEBİLECEĞİNİZDEN ÇOK DAHA DERİNLERDE. Başarılı ressam Alicia Berenson, kocası Gabriel onun için endişelenmesin, iyi olduğunu görsün diye bir günlük tutuyordu. Bu çok sevdiği adam, ondan sebep mutsuz olmamalıydı. Alicia Berenson, otuz üç yaşında, kocasını suratına beş kez ateş ederek öldürdü. Sonrasında tek kelime bile konuşmadı. Adli psikoterapist Theo Faber, yıllardır kimsenin başaramadığını başarıp Alicia’yı konuşturabileceğinden emin. Ama olur da başarırsa, gerçeği duymak isteyecek mi? “Unutulmaz! Hitchcock gerilimi, Agatha Christie kurgusu ve Yunan trajedisinin birleşimi.” Entertainment Weekly “Sayfalar, çevirirken parmaklarınızın arasında tutuşup yanıyor.” David Baldacci "Zekice kurgulanmış, sofistike bir gerilim.” Lee Child
Sessiz Hasta
Sessiz HastaAlex Michaelides · Domingo Yayınevi · 20234,383 okunma