Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mustafa Kemal, 14 Ağustos 1920 günü, kendi milliyetçilik anlayışını şöyle açıklayacaktır: "Bize milliyetperver derler, fakat biz öyle bir milliyetperverleriz ki, bizimle teşrîk-i mesâi eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların bütün milliyetlerinin îcâbâtını tanırız. Bizim milliyetperverliğimiz herhalde hodbînî ve mâğrârâne bir milliyetperverlik değildir."
Kadın sorunu, farklı düşünürler tarafından farklı yollarla, toplumsal cinsiyet düşüncelerini güçlendirmek ve kendi milliyetçilik ve modernitelerini yaratmak için kullanıldı.
Sayfa 71 - Avesta Yayınları
Reklam
Milliyetçilik fikri, yalnız büyük ambisyonlarını, tasfiye etmiş bir politika ve masum bir edebiyat hareketi halinde yaşıyordu.
FİLOZOF HAYATA DOKUNABİLMELİ
Bilim, sanat ve felsefeyle tanışmayanlar ve bu alanlara kapalı olanlar; hamasete dayalı milliyetçilik, efsaneye dayalı dindarlık, romantik bir solculuk ile hiçbir yere varamazlar... Hatta bilimi laboratuvardan, sanatı enstrüman çalmak ya da boya sürmekten ibaret görenler de ancak teknisyen seviyesinde kalırlar, bilim insanı ve sanatkar olamazlar. Kendi odasının dışına çıkamayan ve hayata dokunamayan felsefecinin de filozoflukla ilgisi olamaz... Ali Osman Gündoğan
“Aşırı milliyetçilik ile vatan hainliği arasında ince bir çizgi var gibidir.”
Sayfa 112Kitabı okudu
"Şu işe bakın; daha şu günlerde kendi özgürlükleri için mücadele etmiş Türkler şimdi de kendi özgürlükleri için mücadele eden Kürtleri ezdiler.Nasıl tuhaf bir iştir bu,kendini savunan bir milliyetçilik saldırgan bir milliyetçiliğe dönüşüyor, kendi özgürlüğü için verdiği savaş başkalarının üzerinde egemenlik kurma savaşına dönüşüyor. "
Reklam
Sürükleniyorum. Ama sadece ben değil, herkes sürükleniyor!
Herkes sürükleniyor. Doğulu ve İslami geçmişinin ahlaki değerler sisteminden kopmuş, Batılılaşma politikaları uyguladığı halde Batı değerleriyle bütünleşememiş köksüz bir toplumda referans noktalarının kayboluşu... Toplumu bir arada yaşatan, yazılı olmayan kurallar dizisi burada yok. Nihilist bir dönemden geçiyoruz; sadece ben ve çevrem değil, herkes böyle. Kimse hayatından memnun değil. Herkes derin bir huzursuzluk içinde kıvranıyor; daha iyi bir hayata ulaşmak istiyor ama o yeni hayatın ne olduğunun farkında değil. Tarifi yok; dolayısıyla toplumun mitolojisi ve ideali de yok. Bu yüzden bir nehrin suları bizi önüne katmış götürüyor. İnsanlar akıntıdan kurtulmak için kıyıdan sarkan dallara tutunmaya çalışıyorlar. Kimi din dalına tutunuyor, kimi milliyetçilik, kimi Kürtçülük; kimi ise nihilizme gömülüyor."
Sayfa 83
Her ulusun bir ötekisi var, içeride ve dışarıda. Milliyetçilik aslında, bizlerle onlar arasındaki bir dizi, hayali olduğu kadar gerçek ayrım ve sınır yoluyla meydana getirildi.
1552 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
58 günde okudu
Monte Cristo Kontu üzerine düşünsel çabalar...
*“Düşünceler ölmez efendim, bazen uykuya dalarlar ama uyumadan öncekinden daha güçlü bir şekilde uyanırlar. (s.130)”* 14 yıl suçsuz yere hüküm sürmüş ama neden suçlandığınızı bilmediğinizi düşünün. Ne hissederdiniz? Monte Kristo Kontu tam olarak bu konuya odaklanıyor. Romanın başkarakteri Edmond Dantes herkese güvenen, herkese iyi niyetle
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202025,9bin okunma
148 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Bir kaç hikaye ve makaleden oluşan kitap ülkemizin durumunu çok güzel anlatıyor. Çakıcının nasıl eşkiya olduğunu ve o zamanın yozlaşmış devlet yapısını gözler önüne seriyor. Sonraki konular ise kadınlar üzerine bir konferansta yaptığı konuşma, milliyetçilik ve hürriyet üzerine be Türkiye hapishaneleri halkında bir yazısı. Bence Nutuk’tan sonra herkesin okuması gereken muhteşem bir kitap.
Çakıcı'nın İlk Kurşunu
Çakıcı'nın İlk KurşunuSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 20198bin okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.