Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
Kahveyi uzun müddet sadece Araplar kullandı. Bu içeceğin Suriye, Mısır, İran ve Hindistan'a yayılması bir asır sonraya rastlar. İstanbul'a bile, ancak I. Süleyman zamanında girdi. Peçevî'nin yazdığına göre, 1555 yılında, biri Halepli diğeri Şamlı iki Suriyeli; Hükm ve Şems, İstanbul'a gelir ve Taht-ul Kal'a'da (Tahtakale) iki kahvehane açarlar. Bu harikulâde içeceğin cazibesi, önce çok geçmeden, müderris, kadı vs. gibi mühim memurları çeker. Bu kahveler, onlar için saatlerce oturulacak bir merkez haline gelir. Kimi dama yahut satranç oynayarak, kimi sohbet ederek vakit geçirmeye başlar. Bu sohbetler, zamanın meseleleri üzerine değil, sanat, ilim ve edebiyat üzerine olur. Peçevî, kahvehanelere karşı gösterilen muazzam akım karşısında, imam, şeyh, müezzin gibi en masum eğlencelere bile düşman olan din adamlarının, bu büyük rağbet karşısında dehşete düştüklerini, bu içeceğe cephe aldıklarını, kahvehanelere gidenleri münkir ve mücrim ilân ettiklerini yazar. Bunların çıkardığı şamatalar ulema sınıfına da tesir etti. Şeyhülislâm Ebussuud Efendi, kalben inandığından değil fakat İçtimaî sebeplerle onlardan yana çıktı. Kur'an'da bu içecekle alâkalı tek kelime bile olmamasına rağmen, kömürleşme derecesinde kavrulan her şeyin Müslümanlıkla yasak olduğuna dair fetva verdi.
Sayfa 51 - Tableau Général de Lempire Othoman: Code Religieux. Tercüman 1001 Temel Eser Serisi No:3, Kervan KitapçılıkKitabı okudu
Reklam
"Birincisi, aşk ve fedakârlik hamleleri halinde ke di kendini aşar ve ebedilik degerlerine sarilır Seveili kindan, aile aşkından, meslek aşkindan, millet aşkinda insanlik aşkından Allah aşkina kadar gider (Esasen bo le bir transcendence' olmadan varliğin mümkün ollmad nilik sikintisından böyle kurtulur ve varliğınin en dolgun Simeranya
Sayfa 176Kitabı okudu
Köleci üretim yönteminin meydana gelmesi ile eski Mısır'da, Babil'de, eski Hindistan'da ve eski Çin'de ulusal dinler ortaya çık­mıştır. Bu dinler en başta sınıfsal zorbalığı kutsuyorlar, köleliğin tanrısal bir yazgı olduğunu iddia ediyorlar, köleci toplum egemenleri ise Tanrı'dan güç ve kut aldıklarını, hata Tanrı olduklarını ile­ri sürüyorlardı. O yüzyıllarda oluşmaya başlayan tapınak ve bağlı örgütlenmeler köleci devletin bir organı gibi hareket ediyorlardı. Kâhinlik ise egemen sınıfın bir öğesi konumundaydı. Bu dönemlerde ortaya çıkan ateist düşüncelerde şimdilik din yadsınmıyordu. Ancak dinden anti-hümanist amaçla yararlanıl­ması bu düşünceleri kirletiyordu.
İnsan kendini doğayla özdeş hissettiği sürece, tanrıları da doğanın birer parçasıydı. Zanaatçı olarak becerileri gelişince, insan, taştan, ağaçtan ya da altından putlar yaptı. Daha da ilerleyince ve kendi gücüne olan güveni artınca, tanrıları da insan biçimine büründü. İlk başta Tanrı, her şeyi koruyan ve her şeyi besleyen "Ulu Ana"
Marawi'ye Ulaşan Değerli Hediye
Hediye ettigi Hattı Osmaní Kur'ần-ı Kerîmlerle, bütün dünya Müslümanlarının gönüllerinde taht kuran bir Padişahtır Ikinci Abdülhamid Han. Ingiliz Büyükelçi Lord Nicholsen' in şu cümlesi meşhurdur: "Biz Mısır'da, bilhassa Hindistan'da İslâm ülkelerini idaremiz altına alabilmek için milyonlarca altıin harcadık ama başarılı olamadık. Hâlbuki Sultan İkinci Abdülhamid Han, her yıl Selam-ı Şahâne, bir de Hafız Osman Hattı Kur'ân-ı Kerîm göndererek bütün İslâm dünyasını sınırsız bir hürmet duygusu içinde emrinde tutuyordu."
Reklam
Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_ _İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır. _1-Taş devri_ _a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
EL MANAR'IN TÜRKLERE VE ŞERİFE BAKIŞI
Suriye kökenli Reşid Rıza'nın Lübnan'da kurup baskı üzerine Mısıra naklettiği El Manar dergisi, başlangıçta, Cemalettin Afgani'nin fikir arkadaşı ve Mısır Müftüsü Abduh'un da katkısı sayesinde yalnız Arapça konuşulanlar arasında değil bütün İslam dünyasında da bir otorite haline gelmiş, sözü dinlenir bir yayın olmuştu.
Sayfa 115 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
.... İslami Terör Tartışmalarının Psikolojisi.. Başkalarını yargılayarak, iyi biri olduğumuzu kendimize tekrarlamak zorundayız. "Onlardan" daha çok üzülüyorsak daha iyiyiz. Halbuki insanın duygusal kapasitesi sınırlı ve duyarsızlaşma aklın kendini koruma mekanizmasıdır. Her ölüme ayrım yapmadan üzülmek, ahlaki meziyetten ziyade, kısa
Ömer b. Abdülaziz
2. Halifelik Anlayışı ve İlk İcraatları Veliaht tayin edildiğini Halife Süleyman'ın ölümünden sonra onun vasiyetinin açıklanması üzerine öğrenen Ömer b. Abdülaziz, aklından geçirmediği bu önemli görevin kendisine bilgisi dışında ve istişaresiz verildiğini söyleyerek bundan muaf tutulmasını istemişti. Ancak biat merasimine katılanların ısrarı
Reklam
Kur’an’ı Kerim’in basımı,sadece Osmanlı Devlet Matbaası ve müsaade edilen az sayıda hususi matbaa tarafından yapılmıştır.Osmanlı ülkesindeki gayr-i Müslim matbaacılar yanında;İranlı matbaacıların da Kur’an’ı Kerim basmalarına müsaade edilmemişti.Kur’an’ı Kerim basacak matbaacılar için de hususi şartlar konulmuştur.Ayrıca başta İran,İngiliz işgalindeki Mısır ve Hindistan olmak üzere Rusya,İngiltere,Fransa ve Almanya’da aslı ya da meali basılan Kur’an’ı Kerim nüshaları da arz edeceğimiz sebeplerle Osmanlı coğrafyasına sokulmamıştır.Böyle Kur’an’ı Kerim’in tahrifine matuf bazı sinsî ve art niyetli teşebbüsler önlenmişti.
Cemalettin Afgani.. sahneye çıkar..
— Olağanüstü birini tanımıştım dedi. Gelecekteki kuşaklara iz bırakmak üzere tarihte yerini alan kişilerden biri. Türk padişahı ondan çekiniyor, İran Şahı adını duyduğunda titriyor. Peygamber sülalesinden olduğu halde İstanbul'dan kovuldu, çünkü pek çok din adamının, vezirin, vekilin huzurunda feylesofluğun insanlığa peygamberlik kadar gerekli olduğunu söylemiş. Adı Cemaleddin. Tanıyor musun? Cehaletimi itiraf etmek zorunda kaldım. — Mısır İngilizlere karşı ayaklandıysa, bu adamın çağrısı üzerine ayaklandı. Nil vadisinin tüm okur yazarları, ondan saygıyla söz ederler. Onu Üstat diye çağırırlar. Aslında Mısırlı değildir. Orada pek az kalmıştır. Hindistan'a sürülmüş, orada da bir çok yandaş edinmiştir. Onun teşvikiyle gazeteler çıkmış, dernekler kurulmuştur. Genel Vali de endişelenerek, Cemaleddin'i sınır dışı etmiştir. O da Avrupa'da yerleşmeyi yeğlemiş ve etkinliklerini Londra'dan ve daha sonra Paris'ten sürdürmüştür. Intransigeant'a yazı yazıyordu ve çok sık karşılaşırdık. Bana müritlerini tanıştırmıştı. Bunlar Hintli Müslümanlar, Mısırlı Yahudiler, Suriyeli Maruniler idi. Fransız’la arasında sanırım en iyi arkadaşı bendim. Ama yalnızca ben değil, Ernest Renan ve Georges Clemenceau da var. İngiltere'de de Lord Salisbury, Randolph Churchill ve Wilfrid Blunt ile dostluk kurmuştu. Ölümünden bir süre önce Victor Hugo da onunla tanışmıştı.
Sayfa 183
231 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.