Hala kitap okusak ne olacak ki diyebilen OKSİJEN İSRAFI
Dijital oyunların onları aptalaştırdığından bi haber kendilerinden memnun
Hayata karşı amacı olmayan insanlık içn güzel bir projesi dahi olmayan insan yığınıyla aynı evrende yaşyoruz farknda mısınız.?
Kitaplara Sığının.
İlkel ve avcı toplumlarda ortaya çıkmış yaratılış hikayelerinin neredeyse tümünde insanla hayvanların kökeni iç içe geçmiş halde bulunur ve insanın ataları esas olarak hayvanlar arasında aranır. Oysa, tarihin daha sonraki dönemlerinde ortaya çıkmış tarım toplumlarında, insan, hayvanlar dünyasından ayrılmış ve her şeyin merkezine yerleştirilmiş durumdadır. Diğer bir deyişle, daha önceki avcı toplumlarında, insan, başta hayvanlar olmak üzere doğayla tümüyle iç içe yaşadığından, yaşamın ve insanın kökeninde insanla hayvan birlikte ele alınır ve insan tümüyle doğayla iç içe gösterilirken; tarım toplumlarında insan merkezli bir doğa anlayışı ve köken bakışı vardır ve bunun sonucunda insan doğadan dışlanmış, yani cennetten kovulmuştur. Artık insan bir yanda, doğa bir yandadır ve insan hepsinin efendisidir.
Kitap: Kenan Ateş Evrim Teorisi
Ben engelli insanların seçilmiş bireyler olduğuna inanıyorum ve ben de onlardan biriyim. Yazılarımı sadece sol elimin işaret parmağını kullanarak yazabiliyorum.
Bu kitap benim ilk kitabım. Ben bu kitabı kullanabildiğim tek uvuzum olan sol elimin işaret parmağı ile 2 yılda yazdım.
Benim inancım şu; engelliler de bir gün ölecek sağlıklı insanlar da.
Yeter ki bakan da sabırlı olsun bakılan da.
Engeliniz ile barışık olun ki yaşadıklarınız size zor gelmesin.
"Eylemlerin bir anlamı yoktur. Eylemlerin bir önemi yok; önemli olan sensin, senin farkındalığın, senin bilinçli, dikkatli olmandır. Yaptığın şeyin bir alakası yok."
"Ben hiç vazgeçme sözcüğünü kullanmam, ben sevinç içinde hayatın, sevginin, meditasyonun, dünyanın güzelliklerinin, varoluşunun sonsuz mutluluğunun tadını çıkart diyorum; her şeyin tadını çıkart. Dünyevi olanı kutsala dönüştür, yeryüzünü cennete dönüştür.
Ve sonrasında dolaylı olarak bir nevi olarak vazgeçiş gerçekleşir. Ama bu olur sen yapmazsın. Bu bir eylem değil, oluştur. Aptallığından vazgeçmeye başlarsın; pislikten vazgeçmeye başlarsın. Anlamsız ilişkilerden vazgeçersin. Fakat ben onu vazgeçiş olarak adlandırmıyorum, ben ona anlayış, farkındalık diyorum. Şayet elinde elmas olduğunu düşündüğün taşları taşıyorsan sana taşlardan vazgeç demeyeceğim. Ben sadece "Dikkat kesil ve tekrar bak!" diyeceğim. Sen kendi kendine onların elmas olmadığını görürsen onlardan vazgeçmene gerek var mı? Onlar kendiliğinden ellerinden düşüverecektir. Aslında hâlâ onları taşımak isteyecek olursan büyük bir gayret sarf etmen gerekecek. Hâlâ onları taşımak istersen büyük bir irade göstermen gerekecek. Fakat bir kez onların değersiz, anlamsız olduğunu gördükten sonra onları fazla uzun süre taşımayacaksın; onları fırlatıp atacaksın. Ve bir kez ellerin boş kaldığında, gerçek hazineleri arayabilirsin. Ve gerçek hazineler gelecekte değildir. Gerçek hazineler tam şimdi, buradadır."
Açtığı kapı kolunu eli değmiş diye tutmak , içtiği sigara izmaritini dudağı değmiş diye öpmek,adam ondan bir haber olgunu için öldüğünde huzurlu öldüğünü varlığımı bilse ölümümden üzüntü duyar diye ölmezdim diyen kadının yaşadığı aşk ise çağın yaşadığı ne peki..
Bilinmeyen bir kadının mektubu