Ağlamak sözün en güçlüsü ama en aktarılmazıdır.
Sayfa 15
Hava kapalı diyor Nurhan. Tıpkı düşlerimiz gibi...
Sayfa 29
Reklam
-Adamı hemen büyütüyor bu dünya zaten. -Ve çabuk öldürür adamı.!!
Sayfa 29
Neden bir başkasının şiiri idi bu? Ona kendi cümlelerim ile ilan etmeliydim..
Sayfa 33
Hüsrev Hatemi
Güçlüydü günahlar, güçlüydü peygamberler Tanrım, biz ne kadar da güçsüz kaldık… Veliler, ızdırapların çocuklarıydı, Biz ızdıraptan da, zevkten de, senden de öksüz kaldık.
Sayfa 38
Nurhan’ın ilmihalinden
“İslâm garib başladı, garib dönecektir. Gariblere ne mutlu!”
Sayfa 37
Reklam
Cahit Zarifoğlu
“Önce yüreklerimizdeki Kudüs’ü işgal ettiler Biz savaşı önce kendimizde kaybettik.
Sayfa 40
Şiirlerden ve dualardan başka sığınacak nemiz var?
Sayfa 57 - Kapı
Çok önemli bir tespit!
“Biz farkında olmadan dinimizi bid’at çöplüğü haline getirmişiz. Ayetten, sünnetten habersiz o, bu, şu üstadın yazdığı romanlarda, dergilerde Allah’ın zaten bize bildirmiş olduğu hakikatleri arıyoruz. Ya da ruh hastalıklarımızın şifasını Freud Erik From gibi sapıkların uydurduğu laf kalabalıklarında arıyoruz. Müslüman Kimliğini Nasıl Oluşturuyor? panelinde, Psikolojide okuyan arkadaşın, çocuk eğitimi hakkındaki ayet ve hadislerden habersiz, Erik From’un düşüncelerini savunduğu o gün gözümün önünden gitmiyor! Allah’ın bildirdiği hakikatleri yanlış yollarda yanlış araçlar içinde arıyoruz. Kendimizi anlamadan, Müslüman benliğimizi oluşturmadan gâvurun dilini öğrenmeye kimliğini anlamaya çalışıyoruz. İşe tersinden başladığımız için, akıntılara kolayca kapılıyor, helak olduğumuzun farkında bile olmuyoruz. Peygamber efendimiz(SAS) İslam’ı tebliğ ederken tiyatro oynatarak, İslami filmler çevirerek ya da onun bunun romanlarını okuyarak yapmamıştı. Tebliğde her yolu mübah bilip, kendi kafamızdan, kıt aklımızdan bid’atler fışkırtıyoruz.”
Sayfa 62 - Kapı Yayınları
Cümle enfes...
“Pırıltıları ruhuma yıldızlar serpiştiren gözlerine bakarak..”
Sayfa 67 - Kapı
576 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.