Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Para ekonomisi metropolü egemenliği altına almıştır.
Sayfa 27 - İletişim
Metropol, kişisel olan her şeyi yutarak büyüyen bu kültürün bütün çıplaklığıyla sergilendiği bir sahnedir adeta.
Sayfa 27 - İletişim
Reklam
Simmel, adeta bir modernite paradigması oluşturduğu tanımında, modernitenin özünü, “bilimsel teknolojik çağın görkemli tantanası” içerisinde betimler. Bireyin “iç güvenliği”nin yerini, “modern hayatın hercü mercinden, heyecanından doğan” “belirsiz bir gerilim, hafif bir özlem duygusu”, “gizli bir huzursuzluk”, “çaresizce bir telaş” almıştır.
varoluşun yüzeyindeki her bir noktadan, ruhun derinliklerine inip bakmak mümkündür- o noktanın yüzeye ne kadar yakın olduğu hiç fark etmez. Böylelikle sonunda, hayatın bütün o sıradan dışsal veçheleri ile, hayatın anlamını ve tarzını belirleyen nihaî kararlar arasında bir bağ kurulur.
Evden uzak kalmak ama her yerde evinde hissetmek; dünyanın merkezinde olmak dünyayı gözlemek, ama dünyadan saklı kalmak [...] Gözlemci, her yerde kimliğini gizleyerek dolaşmanın tadını çıkaran prenstir.
Moda, içsel olarak özerklikten yoksun ve başka bir yere dayanmaya muhtaç olan, ama kendi benliğinin farkına varmak için göze çarpmaya, ilgi çekmeye, biricikliğe gereksinim duyan bireylerin aslî faaliyet alanıdır. Moda, en önemsiz bireyi bile, bir bütünlüğün temsilcisi, birleşik bir ruhun cisimleşmesi haline getirerek öne çıkartır.
Reklam
dünyanın bütünüyle dinamik karakterinin, paradan daha çarpıcı bir simgesi olamaz... hareket halinde olmayan her şeyin tamamen sönüp gittiği bir hareketin aracıdır para.
Bir çağ ne kadar asabiyse , modaları da o kadar hızlı değişir, çünkü farklılaşmanın çekiciliğine duyulan ihtiyaç asabiyetin zayıflamasına eşlik eder.
Metropol, kişisel olan her şeyi yutarak büyüyen bu kültürün bütün çıplaklığıyla sergilendiği bir sahnedir adeta. Burada, binalarda, eğitim kuramlarında, tüm mekânlara hâkim olan teknolojinin yarattığı harikalarda, sunduğu nimetlerde, topluluk hayatı oluşumlarında, gözle görülür devlet kuramlarında, dayanılmaz ölçüde billurlaşmış ve gayri şahsileşmiş bir tin söz konusudur - öyle ki kişilik, bunun etkisi altında kendini idame ettiremez.
Sayfa 27 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
210 öğeden 181 ile 195 arasındakiler gösteriliyor.