Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir defasında da Çinli oyuncular, Ögeday'ı eğlendirmek için kukla oynatıyorlardı. Han, kuklaların arasında uzun bıyıklı ve sarıklı bir ihtiyarın at kuyruğunda sürüklendiğini gördü ve Çinlilere bu adamın kimi temsil ettiğini sordu. Oyuncu başı şu cevabı verdi: "Moğol cengaveri esir Müslümanları arkalarında böyle sürüklerler." Ögeday oyunu durdurdu ve hizmetçilerine hazinesinde bulunan Çin'in ve İran'ın en pahalı kumaş ve halılarını getirtti. Bunları Çinlilere göstererek, onların yaptıkları malların batı mallarından aşağı kalitede olduğunu gösterdi. Dedi ki: "Benim memleketimde birçok Çinli esiri olmayan bir tek zengin Müslüman yoktur. Halbuki hiç bir zengin Çinlinin Müslüman esiri yok! Bilirsiniz ki Cengiz Han, bir Müslüman'ı öldürene kırk altın mükafat verilmesini emretmişti. Fakat bir Çinlinin hayatının bu değerde olduğuna hükmetmedi. O halde nasıl oluyor da siz Müslümanlarla eğlenmeye cesaret edebiliyorsunuz?" Ve oyuncularla kuklalarını sarayından kovdu.
Sayfa 239 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Budist'in biri Moğol serdarının yanına gelerek, Cengiz Han'ın rüyada kendisine görünerek şu emri verdiğini söyledi: "Git, oğluma tarafımdan emret, Muhammed'e iman edenlerin kökünü kurutsun. Zira bunlar sapkın ve günahkardırlar. " İhtiyar fatihin İslam milletlerine karşı gösterdiği şiddeti herkes biliyordu. Bu emri müthiş bir şeydi. Ögeday bir an düşündü ve sordu: "Cengiz Han seninle konuşmak için tercüman kullandı mı?" "Hayır, büyük Han'ım. Bizzat kendisi söyledi. " "Ya sen Moğolların dilinden anlar mısın?" "Hayır." O zaman Han şu cevabı verdi: "O halde sen yalan söylüyorsun. Cengiz Han Moğolca'dan başka dil bilmezdi." Ve Müslüman düşmanı Budist'in öldürülmesini emretti.
Sayfa 238 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ögeday
Acem ve Hint hükümdarlarının servet yığmalarına anlam veremezdi: "Bunlar budalalık yapıyorlar. Servetleri bir işe yaramadı. Birlikte mezara götürecek hiçbir şeyleri yok!" derdi.
Sayfa 237 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Bir gün danışmanının bir hareketine hiddetlenerek, Ye Liu Chou Tsai'yi hapse attırdı. Sonra fikrini değiştirerek, onun hapisten çıkarılmasını emretti. Fakat Kataylı hapishanedeki hücresini bırakmadı. Ögeday, danışmanın neden tekrar saraya gelmediğini öğrenmek için bir memur gönderdi. Kataylı şu cevabı gönderdi: "Sen beni danışman tayin ettin. Sonra beni hapse attın. Demek ki kabahatim vardı. Şimdi beni hapisten çıkarıyorsun, demek ki, masumum. Senin için beni oyuncak gibi kullanmak güç bir iş değildir. Fakat bu durumda memleket işlerini nasıl idare edersin?"
Sayfa 234 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Bir rivayete göre, aşağı Himalaya boğazlarında Cengiz Han, karacaya benzeyen, fakat yemyeşil ve tek boynuzlu acayip bir mahluk görmüş ve Ye Lui Tchou Tsai'yi çağırarak bu hayvan hakkında izahat istemiştir. Kataylı ağır bir sesle şu cevabı vermiştir: "Bu garip hayvana Kiyo-Tuan derler. Yer yüzünün bütün dillerini bilir, yaşayanları sever ve katliamdan nefret eder. Bize görünüşü hiç şüphesiz senin için bir uyarı olacak. Ey benim Han'ım, gel bu yoldan dön!"
Sayfa 233 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Yay imalinde ustalığıyla tanınan bir subay, bir gün, uzun sakallı büyük Katay'lı ile eğleniyordu: "Bir ilim adamının savaş yoldaşları arasında işi ne?" Ye Lui Chou Tsa'i, ona şu cevabı verdi: "Güzel yay yapmak için ağacı işlemesini iyi bilen bir adam lazımdır. Fakat koca bir ülkeyi idare için, hakim bir adam olmak gerekir."
Sayfa 233 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bu esnada Papa, Hazar denizi civarında Han'a elçiler gönderdi. Bu adamlar Han'ın ismini bilmediklerinden Moğolları gücendirdiler ve kan döktükleri için, Moğollara cani diyerek hakaret ettiler. Moğollar da bütün dünyayı idare eden bir adamın ismini bilmediği için Papa'yı cahillikle itham ettiler. Düşmanları öldürmeye gelince, bunu bizzat Gök'ün oğlunun emriyle yaptıklarını söylediler. Bayşu bir ara rahipleri öldürmek istedi, fakat nihayet elçi olduklarını düşünerek, hepsini de sağ salim geri gönderdi.
Sayfa 223 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Filistin'deki Hristiyanlara karşı tutumları ne olursa olsun, Moğollar, Avrupa ordularının Müslümanlara karşı yardımlarını samimiyetle istiyorlardı.
Sayfa 224 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Cengiz Han, haklı ve iyi bir sebep olmadıkça asla savaşa girmezdi.
Sayfa 219 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Çağdaş Avrupa tarihçilerinden Thomas de Spalaton, Moğollardan bahsederken, yer yüzünde hiçbir milletin onlar kadar düşmanı, özellikle düzlük yerlerde kahramanlık kuvveti ve askeri strateji sayesinde perişan edemeyeceğini söyler.
Sayfa 217 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
928 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.