``ben bu dünyada nefes alıyorum
lâkin sende yaşıyorum
yaş otuz beş yol bitti.
delikanlı çağım hey
Monaroza bugün ben de bir hâl var
Leylim Leylim...
ömrün ortasında
Dante senin ne işin var...?
calikusuzd
``
Mona Roza'ya yazdığı veda mektubunu şöyle bitiriyor Sezai Karakoç; "Beni çıkardığında anlamın bozulmuyorsa, bundan böyle ayrı yazılalım"..
Ne güzel söylemiş.. ,🍀
"Açma pencereni perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakışın ölmem için yetecek
Anla Mona Roza, ben bir deliyim
Acma pencereni perdeleri çek..."
Bir yalnızlık gazeli okuyorum şimdi.
Her kelimesinde kendimi arıyorum.
Çarpıyor ruhum ışığın da etkisiyle duvarlara. Arıyorum yolumu bulamıyorum.
Bir yalnızlık demliyorum.
Ve bir tutam hüzzam ekliyorum içine.
Zemheri bir gecede kendimi arıyorum ümitsizce. Her bulamayışta tükeniyorum.
Bir şiirin her cümlesinde kendimi arıyorum.
Tekrar arıyorum. Tekrar...
Ama biliyor musun?
Yalnızlığın gazelinde bir kelime olmak, olabilmek ne demektir; sen hiç bilemeyeceksin!
#monaroza
Yaşadıklarımız bildiklerimizden ibaret bir sondur. Şaşırmıyorum ben, siz şaşırıyor musunuz bayım?
Neşterinizle kalbimi yaraladınız bayım!
Ruhumda derin sancılar doğurdunuz,
Suyumu bulandırdınız,
Bu sizin tiyatronuz izleyiniz...
Biliyordunuz.
Çünkü sonlar hep bilinir.
Sanatınızla gurur duyunuz bayım!
Umutları talan edip, bir enkaza
Her insanın içinde bir şehir gizli. Keşfedilmeyi bekleyen bir şehir... Kimilerinin sokakları harabelerle dolu, kimilerinin yemyeşil bahçelerle.
Her insanda bir yolculuğa çıkıyoruz ama bilmiyoruz kaç çıkmaz sokağa saptığımızı, ta ki yolun sonunu bulana kadar...
#monaroza
"Mona Rosa siyah güller, ak güller
Gülce'nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak!
Mona Roza siyah güller, ak güller."