yazarla ilk defa bu kitabı ile tanışmış oldum ve şunu söyleyebilirim ki sürükleyiciliği ve sürpriz sonlarıyla beni kendine hayran etti. cinayetleri çözen dupin'in ince zekası, analitik düşünme kapasitesi ve güçlü muhakeme yeteneğinin yanı sıra arkadaşının zihninden neler geçtiğini tahmin edip bildiği kısım çok etkileyiciydi. en çok morgue sokağı cinayeti ve çalınan mektup hikayelerini sevdim, okurken heyecan doruklara ulaşacak emin olabilirsiniz. yazılmış ilk dedektif hikayesi olması ve kendinden sonraki polisiye yazarlarına büyük bir ilham kaynağı olması açısından herkesin okumasını tavsiye ediyorum.
Hayatlarının bir döneminde zihinlerinin, belli kararlara ulaşmak için nasıl bir sıra izlediğini anlamaya çalışmaktan keyif almamış çok az insan vardır. Bu iş çoğunlukla ilgi çekicidir; bunu ilk kez deneyen kişi, başlangıç noktasıyla hedef arasındaki uzaklığı ve tutarsızlığı görünce şaşkınlığa düşer.
Adından da anlaşılacağı üzere kitap, bir dedektiflik öyküsü. Hatta ilk dedektiflik öyküsü olarak kabul ediliyor.
Ölüm ve cinayet konularını defalarca işlemiş olan yazarımız Edgar Allan Poe, burada da yeteneğini konuşturuyor. Sanki bir satranç oyunundasınız ve birbirini takip eden ustaca hamlelerle oyunu çözümlüyorsunuz.
Kısacık bir öykü. Ben bu kitabı şöyle bir nefeslenmek adına okudum. Yoğun bir zamanı kitapsız geçirmemek adına hoş bir öykü.
Ayrıca bu kitap birçok ünlü dedektiflik hikayesinin de ilham kaynağı olması sebebiyle önemli bir yere sahiptir.
Alışılmamış ile anlaşılmazı birbirine karıştırmak gibi büyük ama sık rastlanan bir yanılgıya düştüler. Oysa akıl gerçeği ararken, alışılmış biçimlerin dışına çıkarsa yolunu bulur.