Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

euclid algoritması

euclid algoritması
@mrvatabeyy
Burada satırların arasında kayboluyoruz 1283|1923
108 okur puanı
Eylül 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Ben toz kanatlı kelebeğim; sırtımda Kaf Dağı’ nı değil, Osmanlı Devleti’nin kaderini taşıyacağım. Elbette ki gücüm yettiğince…
Reklam
“Dağlar dağlar Viran dağlar. Yüzüm güler Kalbim ağlar.”
Bir Arap şeyhi bana ne demişti bilir misin? Bu topraklarda hiçbir şey önceden kestirilemez. Her an ne olacağı belli olmaz. Bu çöle çok benzer. Böyle bir bölgede yer şekilleri, kum tepeleri bile hareket eder. Yer değiştirir. Bu çölde yer değiştiren çoktur. Bunu itibar ile de altınlar ile de yapabilirsiniz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Vali paşa, bunlar hep genel suçlamalarınız, şunu iyi bilin ki Zulüm payidar olmaz, çökeceksiniz!” “Devlet-i Aliyye çökmez” “Devlet değil, sizin yönetiminiz, idareniz çökecektir. Bu millete bir şey olmaz. İnşallah tarih boyunca var olmaya devam edecektir”
İngiliz politikasında insaf, yücelik, samimiyet ve mertlik yoktur. Diğer devletlere karşı davranış ve muameleleri, İngiltere’nin jeopolitik mevkiin gereklerine ve ticari menfaatlerine göre tamamen çıkarcı niteliktedir. Devletimizin bekası için iyi niyetleri bulunmamaktadır. Bu hususta emir ve ferman sizlerindir. 22/07/1319(1903) Londra Büyükelçisi Salih Münir Paşa
Reklam
“Ne gam, pür âteş-i havl olsa da kavgayı hürriyet, Kaçar mı mert olan bir can için meydan-ı gayretten.”
Eşref, işte o gün, bundan sonraki hayatını da şekillendirecek olan sözü kendi kendine deyiverdi: “Asla, hiçbir uçuruma düşmeyeceğim. Ne pahasına olursa olsun…”
Ben bir Osmanlı’yım. Türkçe konuşan Osmanlı… Dağıstan hayali kuran bir Çerkez milliyetçisi, Arap veya Yahudi değilim. Kuşçubaşı Eşref
İşte koskoca bir çınar ayakta ölecekken, dibine vurulan baltalar sebebiyle yere devrilmişti. Hani çınarlar ayakta ölürdü? Hani bu son çınar da ayakta ölecekti? Hiçbir şey zor gelmiyordu. Yokluk, zorluk hiçbir şey… Ama o “yenildiler ve esir oldular” sözleri kendileri için söylenir olduğundan beri birer heykel gibi donup kalmışlardı.
“Orada Osmanlı sancağı kıyamete kadar dalgalanacak ve gerekirse bunun için herkes ölecek.” Ölmek burada en kolay şey… Bizler, zor olanı seçeceğiz. Yani yaşamayı, ne olursa olsun buraları savunmak için hayatta kalmayı düşüneceğiz. Ölümü mümkün olduğu kadar geç kucaklamalıyız. Elbette sancağımız, kanlarımız ve canlarımız sayesinde dalgalanacaksa, canımızın telaşına düşmeyiz. Düşmeyeceğiz de…
Reklam
Çölde yaşam sadedir. Ama bu sadelik hayatta kalmak için bir karmaşayı da beraberinde getirir. Bu karmaşa içinde kalan insan çölde ne yapacağını bilemez. Aldanır, ikileme düşer. İçinde büyük gelgitler yaşar, bu gelgitler ölüme ve hayatta kalmaya dairdir hep. Susuzluğa karşı su, sıcağa karşı serinlik, açlığa karşı tokluk gibi bu tezatlıklar ara sıra sevdaya ve sevgiliye kavuşup kavuşmama güzergahında uzar gider… İnsan halden hale girer ve çıkar.
İsyan, zamanla büyür, isyan çıkaranlar da bu isyanlarına daha sonra isyan ederler.
Hicaz’ ın tozlu ve kumlu yolları hep Medine’ye uzanır. Bu, tıpkı gönüllerin kutlu şehre çağlaması gibidir.
736 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.