Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

müberra akçaman

müberra akçaman
@muberra89
Akademisyen
15 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Sükûnet, dünyanin güzelliğine âşık olmaktır. Aslında ruhu sükûna ermeyen, hep bir koşuşturma içinde yaşayan insanlar, ölüm duygusundan kaçtıklarını düşünüyorlar, ölümle barışamıyorlar. Hâlbuki sükûnet, son nefese kadar güzelliği idrak edebilmek, onun şükrünü ifa edebilmek demek. Ruh sükûna ermedikçe çok hızlı bir şekilde hastalanabiliyoruz.
Sayfa 151
Reklam
Ev bir medeniyettir esasında. Duvarı, çatısı, kapısı fiziksel yapısıdır; ama ev esas itibariyle bir medeniyettir. Evin hem zihnen hem de kalben sizi beslemesi lazım. Şimdi çağdaş ev insanı doyurmadığı için insan evden kaçıyor. Sahte doyumlar arıyor, halbuki bu kapitalist düzende her doyum sizden bir şey götürüyor ve siz bile isteye o götürülen şeye talip oluyorsunuz. Bu durum hem zamanınızı çalıyor hem de zihni ve kalbi enerjiniz kayboluyor.
Sayfa 82
"İlahi hakikatler, zekâdan kalbe değil, kalpten zekâya doğru giderler." -Blaise Pascal
Sayfa 35

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Hayat bize aşkın birbirimizin gözlerinin içine bakmak değil, birlikte dışarı aynı yöne bakmak olduğunu öğretir." Saint-Exupery
Sayfa 259
Değer eksenli bir hayat daha anlamlı ilişkilerin, maneviyatın, erdemliliğin, güzel bir ruhun, iyi bir anne baba veya eş olmanın bize iyi geleceğini söylerken; maddiyatçılık (materyalizm) ancak satın almakla ve nesnelerle mutlu olabileceğimizi, tüketemezsek bir hiç olduğumuzu kulaklarımıza fısıldıyor. Böylece modern kültürün, ruhları güden en güçlü motifi tamahkârlık oluyor.
Sayfa 211
Reklam
“Affetmek ve söz verebilmek, yeni süreçler başlatma yeteneğimizin emniyet mekanizmaları gibidir.” (İnsanlık Durumu, Hannah Arendt)
Sayfa 204
Mesele şu: Maziye çapa atarak ruha eziyet eden o alemde debelenip duracak mıyız, yoksa bütün yaşadıklarımızı bir hayat dersine tahvil ederek ileri mi sıçrayacağız? Yolların çatallandığı bu yerde pişmanlığı bir basamak taşına veya bir bataklığa çevirmek bizim tercihimize bağlı.
Sayfa 165
“50 yaşına geldiğinde hayatı 20 yaşında gördüğü gibi gören biri, 30 yılını heba etmiş demektir.” demişti Muhammed Ali. Büyümek ve olgunlaşmak, hayatın getirdiği armağanları kabullenmekle olur: Esnekliği, tahammülü, sabrı, hatadan dönebilmeyi, ufkumuzu genişletmeyi öğrendikçe büyürüz.
Sayfa 130
“Sanat kalbimizi güzele, maneviyat ebediyete, sevgi neşeye, felsefe hayret duygusuna açar. Bunlar için sükûnete, sessizlik ve tefekküre ihtiyaç duyarız.”
Sayfa 129
131 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.