Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

mucdem

mucdem
@mucdem
Kitapların içindeki zengin hayaller aleminde gezinmeyi seviyorum. Kısa bir süre de olsa gerçek dünyadan kopmak güzel bir duygu..
"Hayır, hayır, hayır." Neredeyse omuz omuza yan yana geçerken, Nadine kutuyu sallamayı başardı. "Çikolatalı kek aldım. Hem de üç kat çikolatalı." "Sürtük." Eve içini çekti. "Beş dakika." "Kutuyu ellerinden kapıp ona nanik yapmamana şaşırdım," dedi Peabody. "Düşündüm ama vazgeçtim. Çok fazla tanık var."
Sayfa 114 - EpsilonKitabı okudu
Reklam
"Neden geldin? Benimle oynamak hoşuna mı gidiyor?" "Sadece... Arabamı park ettim." Gideceğini düşündüğümü biliyordu, yine de aksini düşündürmek için tek kelime etmemişti. Bile isteye kandırmıştı beni. "Bu," dedim, suratım asıldı. "Benimle oyun oynamadığın anlamına gelmez." "Çok konuşuyorsun, yürü de koluna baksınlar." Hayretle dudaklarımın arasından bir "Ha!" nidası döküldü. Üzgünüm ama bu benim konuşmadığım halimdi.
Sayfa 94 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
"On sekiz yaşında gözüken bir kız çocuğunun başkomiser olabileceğine inanan üç dört aptalı kandırdın diye, seni mi kıskanacağım?" "Haklısın," dedim anında. "Pek kıskanılacak bir şey değil." İmalı imalı ona baktım ve aynı imayla konuşmama devam ettim. "Ben çok aptal kandırdım."
Sayfa 92 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“İskeletler!” diye bağırdı Vonetta kılıçlarını çekerek. “Delikte iskeletler gördüğünü söylesen olmaz mıydı?” Kemikten bir el daha belirince Casteel bir küfür savurdu, bu el bir kılıç tutmaktaydı. “Silahlı iskeletler!” diye bağırdı Vonetta. “Delikte silahlı iskeletli gördüğünü söylesen olmaz mıydı?” “Özür dilerim.” Emil kılıçlarını çekti. “Tam fonksiyonel silahlı lanet iskeletleri görünce biraz afalladım da. Kusura bakma.”
Sayfa 516 - DexKitabı okudu
“Kardeşin sana birini değil, binlercesini bıraktı. Gökyüzünü dinle. Bırak, onlar kazanacaklarını sansınlar. Ama anılarını senden alamazlar. Çünkü düştüğün her seferde bunu hatırlayacaksın.”
Sayfa 369 - EphesusKitabı okudu
Reklam
“Eğer tüm dünya ayaklarımızı bastığımız bu topraktan ibaretse, kuşlar her gün nereye uçuyorlar?” Nefesini tuttu. “Baksana, Era. Uzaklara gidiyorlar. Kayboluyorlar.” Kalp ritmim aniden hızlanırken şaşkınca ona baktım. “Zey.. Sen..” “Kuşlar, Era!” dedi bir kez daha. “Kuşları hatırla.”
Sayfa 25 - EphesusKitabı okudu
Bu çok kötüydü. Hangi adam sarhoş bir kızın yanına makasla yaklaşmasına izin verirdi? O sarhoş kızı eken ve bu konuda oldukça suçlu hisseden bir adam. Otururken gergin bir nefes aldım. Aynayla yüzleşecek şekilde beni döndürdü. Elleri tarak ve makas koleksiyonunda, beni hangi aletle keseceğine karar vermeye çalışan bir cerrah gibi gezinmişti.
Sayfa 112 - Epsilon YayıneviKitabı okudu
“Aşk çok kısa bir kelime. Söylemesi kolay, tanımlaması zor. Aşk her zaman mükemmel değildir, doğru ya da kusursuz değildir. Aşk engelleri aşmak, zorluklarla yüzleşmek, birlikte olmak için savaşmak, tutunmak ve asla bırakmamaktır.”
Sayfa 358 - Lapis YayıncılıkKitabı okudu
Giovanni tek koluyla ona sarılıp Jolene’i omzuna yasladı. Araba hareket ederken, “Sen gülümsediğinde içimdeki şeytanlar gülüşüne boyun eğiyor,” dedi.
Sayfa 216 - Lapis YayıncılıkKitabı okudu
“Beni kontrol etmene izin vermeyeceğim. Tüm kararları birlikte alalım istiyorum. Beni koruduğunu söylerken bile beni kırmaktan başka bir şey yapmıyorsun.” dedim.
Sayfa 208 - Theseus YavıneviKitabı okudu
Reklam
Adam piyona çalarken siyahla beyaz arasında bir yerdeydi. O anda Corniva da onunla birlikte o yerde olmak; onun gördüğünü görmek, duyduğunu duymak ve hissettiğini hissetmek istiyordu. Onu izlerken içinde bir şey sıkışıyor, çözülüyor… tekrar sıkışıyordu.
Sayfa 43 - martı yayınlarıKitabı okudu
“Hayal kuracak yaşı çoktan geçtim ben.” Boş, soğuk gözleri bu sözlerini destekliyordu. “Belki yeniden başlamayı denemelisin. Çok zor değil; yalnızca hayal kur, Eldas ve sonra o hayallerin peşinden koş.” Koluna hafifçe dokunduğumda gözleri benimkileri buldu.
Sayfa 218 - YabancıKitabı okudu
O belki onlarca can almış bir seri katil olabilirdi fakat küçük bir kız için kendi hayatından vazgeçmesini de bilirdi.
Sayfa 382 - EphesusKitabı okudu
“Güneş…” diyerek gülüşüme baktı. “İyi,” dedi gözlerini dudaklarımdan ayırmadan. “Fazla iyi hissettiriyor,” dedi mest olmuş bir sesle. “İnsanın içini ısıtıyor, kanını kaynatıyor. Işığıyla aklını alacak kadar eşsiz, dokunduğunda küllerini savuracak kadar da tehlikeli.” Düşünceli gözleri gülüşümde oyalanırken sadece bu kelimeler dökülmüştü dudaklarından.
Sayfa 228 - EphesusKitabı okudu
“Beni kaybetmekten ölesiye korkuyorsun demek?” Kaşlarımı yukarı kaldırıp ona takıldığımda, “Uydurma,” diyerek beni tersledi. “Öyle bir şey demedim.” “Hayır, dedin.” “Ölesiye demedim!” diye karşı çıktı. Başımı omuzuma doğru eğip tebessüm ettim. “Ölesiye değil mi?” Gözleri dudaklarımdaki tebessümde oyalandı, iç çekti ve “Ölesiye,” diyerek bana karşı olan yenilgisini kendi elleriyle sundu. Evet, aramızdakiler öylesine değil ölesiyeydi.
Sayfa 35 - EphesusKitabı okudu
418 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.