Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Siz zamanınızı nereye harcarsanız harcayın, eğer daimi eğitim politikanız yoksa her şey boştur. Bu ülkede bakan değiştikçe eğitim sistemi değişiyor. Yıllar içerisinde değişen sistemler, değişen toplum, mesleğimizi örseledi. Her yıl değişen bir müfredat olduğunu, bir telefonla üzerinize iftiralar atıldığını, önüne gelen herkesin sizin öğrenci karşısındaki hâl ve tutumunuzu bilmeden şahsi fikirlerle sizi değerlendirdiği bir ortam düşünün.
Sayfa 23
Okulsuz Toplum
Toplumun okulsuzlaştırılması, öğrenmenin ikiyüzlü doğasının tanınmasını gerektirir. Sadece beceri tatbikatında ısrar etmek bir felaket doğurabilir; diğer öğrenme türlerine eşit derecede önem verilmelidir. Ancak okullar bir beceri öğrenmek için yanlış yerlerse, eğitim almak için daha da kötü yerlerdir. Okul her iki görevi de kötü yapıyor, kısmen aralarında ayrım yapmadığı için. Okul, özelikle müfredat, beceri eğitiminde yetersizdir. Çoğu okulda bir beceriyi geliştirmeyi amaçlayan bir program, hemen her zaman beka bir alakasız göreve zincirlenir. Tarih dersini alabilmek ileri matematiğe, oyun alanlarını kullanma hakkı ise devamlılık yüzdesine bağlıdır.
Sayfa 24 - Şule Yayınları, Ivan IllıchKitabı okudu
Reklam
Bu memlekette iki şey değişmez: bir, mukadderat; iki, müfredat.
Mâturidi Kitâbu't-tevhid adlı eserinde bu konuyu “esbâb,, mârife” başlığı altında ele almıştır.41“Mârifet” kelimesi sözlükte bir şeyi tefekkür ve tedebbür ile idrâk etmek, tanımaktır, İlim kelimesinden daha özel bir anlamı vardır ve zıddı (ilmin zıddı, olan cehalet değil) “inkâr etmek”tir.42 Kelâmda ise “bilgi” bi, şeyi hakikati üzerine tanıma, “ilim” manasında kullanılmıştır.43Mâturidi'nin de “mârifet” kavramını genel olarak “ilim” mana. sında kullandığı anlaşılmaktadır. Te”vilat”ta ise esbâb-ı ilim ifadesini kullanarak, haber kavramını hazfetmiş ve “İlmin sebebi üçtür; bunlar akıl, sünnet ve Kur'ân'dır.” demiştir.44 Mâturidi'ye nispet edilen Tevhid Risâlesi'ndeki ifade ise şöyledir: “Bilgi elde edilen yollar üçtür: havâss-ı-selime (sağlıklı duyular), müstakim akıl (doğru akıl) ve sâdık haber. İlim olan haberden maksat masum peygamberlerden gelen haber ve mütevâtir olan haberdir.”45 .*** 41. Mâturidi, Kitâbu't-tevbid, s. 69. 42.Râgıb el-İsfahâni, “Arafa” mad., e/-Müfredât, s. 249. 43. Topaloğlu; Çelebi, “Marifet” mad., Kelâm Terimleri Sözlüğü, s. 205. 44, Mâturidi, Te'vilât, XI, s. 240; Mâturidi'nin başka bir yerde sem' ifadesini haber ve hadis rivayetleri yerine kullandığını naklettik. 45Yeprem, Mâturidi'nin Akide Risalesi ve Şerhi, s. 12-13.
Sayfa 210Kitabı okudu
Kültürel Çalışmalar geleneğinin kurucularından Raymond Williams'tan yola çıkarak kültürü üç farklı çerçevede ele alabiliriz. Bunlardan birincisi “Antropolojik Kültür”dür. Yani içine doğduğunuz, seçmediğiniz, aileden, çevreden genetik olarak alınan kültür. Bunun kaynakları arasında din, mezhep, gelenek, aile kolaylıkla sayılabilir. Kültüre ikinci bir bakış, onu kültürel kamusal alanda yer alan bütün kültür, sanat, edebiyat ve fikir ürünlerinin toplamı olarak ele almaktır. Okunan kitaplar, seyredilen filmler, dinlenen müzik vb. Bu kitapta özellikle Klasik, Kanon, Edebiyat Cumhuriyeti, Roman gibi bölümlerde tartıştığım bütün konular bu kapsamda ele alınabilir. Ben buna “Müfredat” diyorum. Bu anlamda Müfredat, sadece okuldaki derslere ait olan değil, bütün toplum için geçerli olan bir “Müfredat” olarak görülebilir. Kültürün üçüncü boyutu ise özellikle ulus-devletlerin güçlenmesiyle modern zamanlarda yaygınlaşan zorunlu eğitim, yani okul, mekteptir. Bütün yurttaşların aynı okullarda, aynı eğitim programlarına tabi kılınması. Ben buna da özellikle Almanca Bildung kavramının Türkçedeki olası bir karşılığı olarak “Maarif” diyorum. Maarif tıpkı Bildung gibi hem eğitim hem de kültür anlamlarını içerir şekilde anlaşılabilir.
“Tüm dünyada müfredat ve eğitim yeniden düzenlenirken Türkiye bunun dışında kalmamalı. Şimdiye kadar dünyada yapılmış olan eğitim reformlarını ıskaladık, bu kez başaracağız.
Reklam
------ "film bitmiş de, herkes salondan çıkarken, aklı son sahneye takılı kalmış, koltuğuna çakılı adam ruhuyla baktım. “ulan,” dedim, “bu milletin tarih kitabına ihtiyacı yok. şarkıları peş peşe diz, koy kasete, ver radyodan...” kışlanın önünde redif sesi ile başla, çanakkale içinde vurul, az zamanda, çok işler başar, açık alınla on yılda
Aslında okula gitmek, bir şeyler öğrenmek, tabii ki kötü şeyler değil. Kötü olan, müfredat denen ölmüş bilgiler toplamı.
EGİTİM SİSTEMİ Bir gün ormandaki hayvanlar bir araya gelerek okul açmaya karar verirler. Bir tavşan, bir kuş, bir sincap, bir balık ve yılanbalığı yönetim kurulunu oluşturdu. Tavşan, müfredatta koşmanın bulunmasını istemektedir. Kuş, uçmanın dahil olmasını, balık, yüzmenin dahil olmasını ve sincap, ağaca tırmanmanın mutlaka zorunlu dersler arasında olması gerektiğini söylemektedir. Bütün bunları bir araya getirip, bir müfredat programı yaptılar. Ve bütün hayvanların bu dersleri görmesini istediler. Tavşan, koşu dersinde A alıyor olmasına rağmen, ağaç tırmanmak onun için çok ciddi bir sorundu. Sürekli kafa üstü düşüyordu. Bir süre sonra beyni hasar gördü ve artık eskisi gibi koşamadı. Artık koşuda A almak yerine, C alıyordu. Ve tabii, ağaç tırmanmada ise her zaman zayıf alıyordu. Kuş, uçmada çok başarılıydı, ama sıra toprak kazmaya geldiği zaman, o kadar başarılı değildi. Sürekli gagasını ve kanatlarını kırıyordu. Bir süre sonra, toprak kazma notu hâlâ F olmasına rağmen, uçma notu C’ye düşmüştü. O da ağaca tırmanmakta çok zorlanıyordu. Sonuçta, sınıf birincisi olan hayvan her şeyi yarım yapabilen, geri zekâlı yılan balığı oldu. Ancak eğitimciler çok mutluydu çünkü herkes bütün dersleri görüyordu. Ve buna “geniş tabanlı eğitim sistemi” dediler.
Küfür اَلْکُفْرُ sözlükte "örtmek", "kâfir” ise "örten” manasına gelir. Nitekim Arapça'da varlıkları örtüp görünmez hale getirdiği için geceye, tohumu toprağa gömdüğü için çiftçiye "kâfir", içindeki çekirdeği gizlediği için meyve tomurcuğuna da "kâfûr” denilir. (Râgıb el-isfahânî, el-Müfredât, "küfr” md.) En büyük ve en açık bir gerçek olan Allah'ı ve ayetlerini, körü körüne saplandığı ön kabulleri sebebiyle âdeta örtüp yok farzeden inkârcılara da bu sebeple "kâfir” denilmiştir.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.