...
Şimdi biz neyiz biliyor musun?
Akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.
Birbirine uzanamayan
Boşlukta iki yalnız yıldız gibi
Acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz
Bir zaman sonra batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz olacağız yalnızca
...
.
Kış başlıyor sevgilim
hoşnutsuzluğumuzun kışı başlıyor
bir yaz daha geçti hiçbir şey anlamadan
oysa yapacak ne çok şey vardı
ve ne kadar az bir zaman
kış başlıyor sevgilim
iyi bak kendine
gözlerindeki usul şefkati
teslim etme kimseye, hiçbir şeye
upuzun bir kış başlıyor sevgilim
ayrılığımızın kışı başlıyor
Giriyoruz kara ve soğuk bir mevsime.
.
Yaz Geçer, tıpkı yaz gibi çabucak geçti, gitti hayatımdan. Bir çırpıda okundu, bitti. Geriye aynı yaz mevsimi gibi tatlı bir iz bıraktı. Hani yazdan kalma anlarımızı hatırladıkça yüzümüzde bir tebessüm belirir ya, işte bu şiirleri de hatırladıkça yüzümde öyle bir tebessüm belirecek.
Bu kitabın assolisti benim için "Yalnız Bir Opera" idi. Yeri çok başka, hissettirdikleri muazzam.
Çok söz söylemeye gerek yok. Bırakın Murathan Mungan alıp sizi uzaklara götürsün. Hayatınızda kalıcı bir iz bıraksın.
Sevgili
teto ya teşekkürü borç bilirim. Yapmış olduğu etkinlikle bu ay içinde iki harika Murathan Mungan eseri okumama vesile oldu.
Yaz GeçerMurathan Mungan · Metis Yayınları · 20165,5bin okunma
Kırılmış bir şeyi onarır gibi başladık yarım kalmış arkadaşlığımıza. Adımlarımız tutuk, yüreğimiz çekingen, körler gibi tutunuyor, dilsizler gibi bakışıyorduk. Sanki ufacık birşey olsa birbirimizden kaçacaktık...
kış başlıyor sevgilim
hoşnutsuzluğumun kışı başlıyor
bir yaz daha geçti hiçbir şey anlamadan
oysa yapacak ne çok şey vardı
ve ne kadar az zaman
kış başlıyor sevgilim
iyi bak kendine
gözlerindeki usul şefkati
teslim etme kimseye, hiçbir şeye
upuzun bir kış başlıyor sevgilim
ayrılığımızın kışı başlıyor
Giriyoruz kara ve soğuk bir mevsime.
ve bitti...
sonra yalnız bir opera başladı
ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim
ben sende bütün aşklarımı temize çektim.
imrendiğin, öfkelendiğin
kızdığın, ya da kıskandığın diyelim
yani yaşamışlık sandığın
geçmişim
dile dökülmeyenin tenhalığında
kaçırılan bakışlarda
gündeliğin başıboş ayrıntılarında
zaman zaman geri tepip duruyordu.
ve elbet üzerinde durulmuyordu.
sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun,
biraz daha fazla sevdiğim,
biraz daha önem verdiğim...
Murathan Mungan