Kadın ve erkek, Aziz ve Celil olan Allah’ın huzurunda, O’nun emrine uyma ve yasağından kaçma konusunda eşittirler. Ondan dolayı müslüman kadın, Allah Teâlâ’nın emrettiklerini yerine getirir, yasakladığı şeylerden kaçınır. İnanır ki hayatında yaptığı iş ve hareketlerden sorumlu tutulacaktır. Hayır işlemişse karşılığında hayır bulacak, şer işlemişse karşılığında cezasını görecektir.
Veya bakarsın dindar ve şuurludur, ancak komşuları ve dostları ile olan ilişkilerinde eksiklikler içindedir.
Ya da yabancılara karşı iyi davranır, ama anne-babasının hakları, onlara itaat ve ikramda bulunma hususunda kusurludur.
Sayfa 16 - Risale Yayınları
Kadın kendini ibadete verir, vecibelerini yerine getirmektedir, lakin zihninde İslam'ın kainat, hayat ve insana ilişkin
genel bakışı hakkında doğru bir tasavvur taşımaz.
Sayfa 16 - Risale Yayınları
Müslüman kadını bazan bir gaflet hali kaplar ve yanlış yapabilir. Ya- hut Rabbinin emrini yerine getirirken şuurlu ve uyanık müslüman kadına yakışmayacak bir kusur ve gevşekliğe düşebilir. Fakat bu gaflet ve şaşkınlık haline dalıp gitmez, hemen gafletinden uyanır, bu sürçme ve kusurdan dolayı derhal tevbe eyler, istiğfar eder. Rabbinin güven verici himayesine sığınarak imanlarının parlaklığına, gönüllerini cilalamaya, di ninin sıcaklığına döner:
Sayfa 66
Sizden biriniz kendisi için istediği bir şeyi din kardeşi içinde istemedikçe gerçek mümin olamaz.
Sayfa 280 - Risale YayınlarıKitabı okudu
Cebrail bana komşuyu o kadar tavsiye etti ki neredeyse komşuyu komşusuna mirasçı kılacak zannettim.
(Buhari,Müslim)
Sayfa 252 - Risale YayınlarıKitabı okudu
“İslâm ailesi, hak yolda yürüyen islâm toplumunun binasındaki sağlam tuğladir.”
“Mescit, Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar için bir aydınlanma ve hidayet merkezi olagelmiştir. Onun tertemiz ortamında ibadet eda olunmuş, dinin birinden daha az, nasihat, irşat edilmiştir. Daha İslam’ın doğuşundan itibaren kadın mescide gitmiş, oradaki ibadetleri katılmıştır.”