Müslüman, öncelikle kendi içini (kafasını ve kalbini) her türlü puttan arındırmanın mücadelesini verme yükümlülüğü ile karşı karşıya bulunuyor. Özellikle çağımızın getirdiği "gizli putlar" söz konusu olunca, bu putlardan arınabilmek ciddi bir zihin ve kalb cehdini gerektirmektedir.
Çünkü İslâm düzeni, kendine özgü uygulamasının kendi sistemi içinde başka bir yabancı unsurun bulunmasını kabul etmez. Yani o ya vardır, ya yoktur. Yüzde şu kadar İslamîdir denemez, bunu demek örtülü olarak onun yokluğunu söylemek anlamına gelir.