Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
128 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Hayattan umduklarını bulamamış, istediklerini alamamış kadınlar.. Kendi dünyasını tanımaya çalışan kadınların iç dünyaları ile çekişmesi.. Kendi istedikleri gibi yaşam hayalleri.. Aşırı beğendim diyemeyeceğim ama yazarın kullandığı dile, yaptığı betimlemelere haksızlık etmiş olmak istemem. Çözülme hikayesinde ayrılığı, eşlerin birbirine olan inancının nasıl değiştiğini çok güzel ve duygu dolu anlatmış. Takas hikayesini çok sevdim: Hapishane de bir yazarın düşüncelerini, yaşadıklarını anlatıyor. “Dokunduğum her kitap, zindanımı örmek için birer tuğla oldu” diyor. Çok anlamlı cümleler içeriyor. Mutlu yıllar adlı mektup hikayesini aşırı beğendim. Belki de kitaplarla, kitapsever bir adamla ilgili olduğu için de olabilir. Sahaflardan ikinci el kitapları alarak koleksiyon yapan bir adamın mektubu. En sondaki Baba,Oğul ve Kutsal Karar adlı hikaye en beğendiğim oldu. Sonu güzel ve aşırı hüzünlü bitmiş kitabın. Aslında ben bu tarz çok fazla hikayelerden oluşan kitapları okumayı pek sevmem. Çünkü bence bu tarz kitaplar uzun bir zamana yayılarak okunmalı. Ard arda geldiği için hikayeler biteni sindirip hemen diğerine geçemiyorsun. Hemen adapte olamıyorsun diğerine.. Keyifli okumalar diliyorum :)
Ellerin Elime Değdiği Zaman
Ellerin Elime Değdiği ZamanMustafa Soyuer · Kutu Yayınları · 2019134 okunma
Takas / Mustafa Soyuer
Öyle pencere önünden bakmakla olmaz. Sana burasını anlatayım mı? Sıkılmazsın değil mi? Tarihten anlar mısın sen güzel gözlü güvercinim? Hani bir zamanlar Demir Devri diye bir dönem yaşanmış dünyada. Onun üstüne ne devirler açılmış kapanmış. Dünya üzerinde Demir Devri’nin kapanmadığı tek yer hapishanelerdir, benim güzel gözlü güvercinim. Kapı demir, duvar demir, pranga demir, kelepçe demir, kilit demir… Hatta ekmek demir, çay demir, bardak demir… Etten ve kemikten yaratılan insan bile zamanla bu metal yığını içinde demire evrilir burada. Kelimeleri yavaş yavaş kararır, duyguları usul usul pas bağlar. Burada her şey söze gelmez benim güzel gözlü güvercinim. Sözün yetmediği yahut tükendiği yerde türküler konuşur bizim yerimize. Hasreti türküler çığırır. Gamı, kasaveti türküler haykırır tel örgülerin ardına. ... Bir de benim güzel gözlü güvercinim, hatırdan başka her şey sayılır burada. Takvimlerden günler, duvarlardan çentikler, gökyüzünden yıldızlar; avluya kaç merdivenden indiğin, önünde kaç kapının açılıp kapandığı, havalandırmada kaç nefes aldığın… En çok da insanlar… ve insan sayıla sayıla azalır burada.
Ağustos 2017
Reklam
-Mustafa Soyuer // Takas-
"Bir de benim güzel gözlü güvercinim, hatırdan başka her şey sayılır burada. Takvimlerden günler, duvarlardan çentikler, gökyüzünden yıldızlar; avluya kaç merdivenden indiğin, önünde kaç kapının açılıp kapandığı, havalandırmada kaç nefes aldığın… En çok da insanlar… ve insan sayıla sayıla azalır burada."
Bir Yudum Kitap
Hani hiç beklemediğimiz anda, beklemediğimiz birinden bir fenalık gelir ya başımıza... İnsan bir anda kifayetsiz kalıverir. Üzülür, öfkelenir vesaire. Halbuki bilirsiniz, insan işte. Grange, "Ne kadar renkli olursan ol, bir yanın daima siyahtır." der. Siz siz olun, karanlık yanınızı renklere boğun sevgili okur. Var olun. Mustafa