”Sakın bana ben de sevdim deme. Seninki sevgi değil, hınç. Hınçla sevilmez.
Yok haksız tahrik, yok iyi hal… İndire indire bir madalya takmadıkları kalmış
sana. Her zamanki gibi gereği düşünülmüş de gereği yapılmamış o
mahkemede.”
"...ama er geç, ben de unutacağım, değil mi? Bütün
hatıralarım silinip gidecek. Peki ben ne olacağım? Telefon
numaraları bir şey değil de. Benim şahsiyetim ne olacak?
"Ben insanlarla nasıl yaşanır bilmiyorum. Yani
insanlarla nasıl konuşulur, onlarla nasıl vakit geçirilir,
biriyle arandaki mesafe nasıl ayarlanır. Bunların hiçbirini
bilmiyorum."