Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Ul.

Bir Adamın ergenlik çağında oğlu ile sorunları var dı bu yüzden onu yaşlı bir arkadaşı tarafından işletilen bir çiftliğe gönderdi.Genç çiftlikte birkaç ay çalıştıktan sonra babası onun gelişimini sordu. PEKALA dedi çiftlik sahibi arkadaş iyi çalışıyor, Şimdi den ineklerin dilini konuşuyor, Herşey yolunda görünüyor FAKAT dedi yaşlı çiftlik sahibi ciddi bir şekilde henüz bir inek gibi düşünmeyi öğrenmedi.
Sayfa 56 - OmegaKitabı okuyor
Reklam
"Cevaplayamadığınız sorular genellikle sizin için sorgulayamadığınız cevaplardan çok daha iyidir
Bölüm 14Kitabı okudu
Hiç ara vermeden kendini mükemmelleştirmek için çabala, Ufkunu genişletmeye çalış. Varlığının bedeli için ön ödeme yap, eğer isteklerinde samimilerse, çabalarında başkalarına yardımcı ol.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sesizliğin Gölgesinde Yalnızlık susturmaktır, Kendi sesinle kendini, düş düş genişletmektir. Yanlızlık en çok susturmaktır. Yanlızlık, okyanusta damla avıdır, Kum tanesinde çöl. Çöller ki, kupkuru heceleridir yeryüzü yalnızlığının ..... Büyüklük olsa olsa Küçüklüğü kavranamayandır oysa; ve yalnızlık en çok büyütmektir.
Hayvan Varlığı
Farelerin ve geyiklerin taşıdığı kenelerin ısırıklarından kaptığımız spirillum bakterilerin yol açtığı Lyme hastalığı daha fa yerleşik bir hastalıktır.Amerika Birleşik Devletleri nde, bilebildiğimiz kadarıyla, insanlarda ilk kez ancak 1962 de görüldü ama Lyme hastalığı dünyanın çeşitli bölgelerinde şimdiden salgın hastalık boyutlarına ulaşmak üzere. Maymunlardaki virüsler aracılığıyla bulaşmış olan ve insanlarda ilk kez 1959 yılında görüldüğü belgelenen AIDS in geleceği ( virüs açısında bakılırsa ) daha güvendedir.
Sayfa 243 - PegasusKitabı okudu
Reklam
Öldürücü bir Armağan
Kısacası, hastalıklar süregelen evrimi temsili ediyor, mikroplar doğal seçilim yoluyla yeni ev sahiplerine ve taşıyıcılara uyum sağlıyor. Ama ineklerin vücutlarıyla karşılaştırıldığında bizim vücudumuzun bağışılık sistemleri, bitler dışkılar, kimyalar açısından farklılık gösteriyor. Bir mikrop bu yeni yaşam ortamında yeni yaşama ve üreme tazları geliştirmek zorunda. Doktorlar ya da veterinerler mikropların gerçekten de bu yeni tarzları geliştirdiğine bazı hastalık durumalarında tanık oldular Avustralya tavşanlarının yakalandığı miksomatosis hastalığı sırasında olup bitenler ayrıntıyla biliyoruz Brezilya tavşanları yaban bir türüne ait olan miksovirüsün , Avrupanın olan bir türü olan. Evcil tavşanlara arasında öldürücü bir salgın hastalığa yol açtığı gözlendi. Bunun üzerine virüs 1950 de kasıtlı olarak Avustralya ya sokuldu, amaç kıtaya 19.yüzyılda düşüncesizce sokulmuş olan Avrupa tavşanı belasının kökünü kurutmaktı.Birinci yıl miksovirüs, hastalığa yakalanan tavşanlarda % 99,8 gibi ( Avusturya çiftçileri açısından) memnuniyeti verici bir ölüm oranına yol açtı. İkinci yıl çiftçilerin hiç de hoşuna gitmeyecek bir ölüm oranı % 90 a sonunda % 25 e düştü , böylece Avusturya daki tavşanların kökünü kazıma umutları suya düştü .....
Sayfa 244 - PegasusKitabı okudu
Tüfek, Mikrop ve Çelik
Bilim ve teknoloji, 9.000 yıl önce Avrupalıların Anadolu’nun nohutlarını alması kadar kolay bir biçimde Amerikalı olmayanlar tarafından elde edilebilir. Bilim insanları ve mühendisler doğdukları ülkelerden başka ülkelere taşınabilir. Bir ülkede doğan öğrenciler çoğunlukla kendi ülkelerine dönerler. Kitaplardan ve internetten de bilim ve teknoloji öğrenebilir. Türkiye’nin yüksek nüfus, yüksek bir okur-yazarlık oranı, eşsiz bir coğrafi konum ve 11.000 yıllık tarihi bir miras gibi avantajları var. Benim ülkem olan ABD ‘ nin de nüfus, okur-yazarlık, coğrafya ve tarih gibi avantajları var. ABD ve Türkiye’ nin elinde olan şey, devletin modern dünyanın motoru olan bilim ve teknolojiye vereceği destektir. Günümüzde bemim ülkem iyi bir örnek teşkil etmiyor. Türkiye daha iyi bir örnek oluşturup modern dünyanın güç merkezlerinden birine dönüşebilecek mi? Bu sizin kararınız.
Hiç
Senden sonra neler oldu bilmek ister misin? Eve girdiğimde gözaltlarimda taşıdığım onar kiloluk torbaları kapanın önüne bıraktım . Ellerimdeki yanlızlığı katlayıp montumun cebine sıkıştırdım . Prangalarımım sesini duyunca “Sen mi geldin” dedi annem. Dedim “ Bilmem ki Anne, ben mi geldim? Böyle zamanlarda annemin yakasına yapışıp “Anne bana söyle ben gelmiş miyim , burda mıyım , sahiden varmıyım Anne ? diye bağırmak istedim . “ kendimi hissetmiyorum anne, sanki yokum, sanki kanım çekildi,sanki kalbim söküldü, belim büküldü anne, anne bul beni diye peşinden sürünmek istedim.istedimki annem beni , kaybolan yüzüğünü evde arayıp bulduğu gibi bulsun, beni parmağına taksın, elini hiç bırakmamayım....
Sayfa 130Kitabı okudu
Bir Amerikan maymunu, brandy içerek sarhoş olduktan sonra, bir daha o şişeye dokunmaz. Bu açıdan, birçok insandan çok daha zeki olduğunu söyleyebiliriz." "Kölemiz yaptığımız hayvanları, eşitimiz olarak değerlendirmek, hoşumuza gitmiyor." "Yüzyıllar ile ölçülecek kadar uzun olmayan bir zaman sonra, insanlar bütün dünyadaki yerel halkları katledecek ve onların yerini alacaktır."
Süha, yaklaşık otuz yaşlarında üniversitede görevli öğretim üyesidir. Üniversitede kendisi gibi görev yapan Melis ve Hakan isminde iki arkadaşı ile birlikte köy köy dolaşarak anket yapmaktadırlar. Anketin içeriği “Kente Göç Olgusunu köy Kültürü Üzerine Etkileridir”. Arkadaşları ile birlikte yaptıkları anketleri değerlendirmek ve Üniversitedeki hocalarını kasabadan getirmek için Süha, yağmurlu ve fırtınalı bir havada yola çıkmıştır. Kötü hava koşulları sebebiyle araba yoldan kayarak daha önceleri anket yaptırma isteğini reddettikleri alevi köyünün yakınlarında devrilir. Süha kendine geldiğinde, çevresinde mezar taşları görür, aklına küçükken okuduğu çizgi roman kahramanları ve korku hikâyeleri gelir, çocukluğundan beri taşıdığı bu korkuyu gençlik yıllarına kadar devam ettirmiştir, Bulunduğu...
Reklam
Kaybedecek bir şeyim kalmadığında her şeyi elde ettim. Olduğum kişi olmayı bıraktığımda kendimi buldum. Ancak aşağılamalara rağmen yoluma devam ettiğimde anladım, kaderimi seçmekte özgür olduğumu. Hasta mıyım bilmiyorum ama hayat, gördüğüm sırada anlayamadığım bir rüyaymış gibi geliyor şimdi..
Yapman gereken sadece dikkat etmek; dersler daima sen hazır olduğunda gelir ve sen işaretleri çözebilirsen bir sonraki adımı atman için bilmen gereken her şeyi öğrenebilirsin.
Aşk içsel bir devrimdir.
"İşitin ey yārenler aşk bir güneşe benzer Aşki olmayan kişi misali taşa benzer." "Ben bağrimi toprak sandim taş imiş Meğer taşa tohum ekilmez imiş."