Zat-ı muhterem, Vedat Ozan. Kendisiyle tanışmakta bir hayli gecikmiş biri olarak; ben ettim siz etmeyin 2009 yılında Açık Radyo’da “Koku” adlı programını sunmaya başlar ve aslında 4 ciltlik bir eserin iskeletini oluşturmuş olur. Vedat Ozan hayranları radyo programlarının dışında, bir de podcast yayınları talep eder, kendisi biz hayranlarını kırmaz bir de podcastler yayınlamaya başlar. Ha dersiniz ki ben radyodur, podcasttir uğraşamam. Öyleyse gece yatmadan önce, papatya çayı eşliğinde herkesi bu kitabı okumaya davet ediyorum.
Kendisinden çok kısa bahsedecek olursam kitap arkası yazısından da ufak bir alıntı alırsam;
“ -Koku- denince, Türkiye’de akla gelen ilk isim; Vedat Ozan. İlk kitabı ve uzun soluklu çalışmasının ilk cildi -Kokular Kitabı’nda- meselenin hemen hemen her cephesini kuşatıyor: mitoloji, kültürel tarih, kimya, ekonomi-politik, psikoloji, edebiyat, gündelik hayat..”
Bilgi birikimi müthiş ve oldukça mütevazı biri. Kitapları kültürel bir hazine resmen derya deniz. Anlatım tarzı su gibi, karşınızda kendisi oturmuş bir beraber bir sohbetteymişsiniz gibi hissediyorsunuz.
Anlata anlata bitiremem. Yine kültürlendiğim bir kitap oldu.
“Artık gönül rahatlığıyla -burnunuzun dikine- gidebilirsiniz. Ama sanmayın ki kokular sadece doğruları söyler. Kandığımız yalanlar için de bir kılavuz aynı zamanda Kokular Kitabı.”
Şiddetle tavsiye ederim.
Kitaplarla kalın.