Eğer çocuk yapma eylemini bilinçli ve kasıtlı bir eyleme dönüştürmeyi ve doğal bir ihtiyacın yerine getirilmesi zorunluluğu olmaktan çıkartmayı başarabilirsek, işte o zaman insanlık tarihinin en büyük zaferlerinden birine ulaşmış olacak ve insanoğlunu doğa tarafından maruz bırakıldığı en büyük baskılardan birinden kurtarmış olacağız.
Pısırıklığa ödün vermekten hep sakınmışımdır. Çünkü pısırıklığın insanı nelere götüreceği hiç belli olmaz. Nitekim insanlar önce kelimelere, sonra da onları sarf edenlere boyun eğerler.
Fiziksel bir hastalıktan muzdarip olan kişiler, nesne sevgisine duydukları ilgiyi yavaş yavaş kaybetmeye başlar. Ve bu noktada, libido ve ego aynı kaderi paylaşarak, bir kez daha birbirinin ayrılmaz birer parçası haline gelir.
Eğer bir adam herhangi bir dini öğretinin öne sürdüğü tüm saçmalıkları sorgulamaksızın kabul ediyor ve hatta bunlar arasında ki çelişkileri görmezden geliyorsa, o zaman bu adamın zekasından şüphe edebiliriz.