Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Dinin siyasallaşması en çok dinin kendisine zarar veriyor. Allah'la kul arasında olduğunda çok masum ve gerekli bir kurum olan din, belli çıkar çevrelerine hizmet için siyasallaştırıldığında ise kirleniyor ve kamplaştırıcı bir şeye dönüşüyor. Maalesef din bu ülkede cahil,niteliksiz ve kurnaz insanların elinde bir taciz aracına dönüşmüş durumda. Buna 'dinsel taciz' diyebiliriz sanırım. Böyle insanların elinde din: Her türlü hırsızlığı meşrulaştırma aracı; Erkek egemen toplumun bir silahı; Masum,müteyeddin insanları sömüren büyük bir istismar aracı; Nefret söylemi üreterek insanları kamplaştırma-ayrıştırma aracı; Demokratik yaşam tarzına alternatif görüldüğü için demokrasi düşmanı; Farklı olana yaşam hakkı tanımayan bir baskı aracı; Haksız rekabet doğuran siyasi bir aktör; Toplumu Araplaştırma aracı; Bilimin,ilerlemenin önünde en büyük engel... Bu haliyle bazılarını mutlu eden din kurumunun, belli toplum kesimlerinde de ciddi bir mutsuzluk yarattığı kesin. Dinin bir baskı ve sömürü aracına dönüşmediği toplumların dünya ölçeğinde daha mutlu olduklarını biliyoruz. "
Sayfa 177
Orhan Veli'nin o harika dizelerindeki gibi yaşıyoruz biraz: 'Düşünme,arzu et sade. Bak böcekler de öyle yapıyor...'
Sayfa 72
Reklam
Biz bu ülkenin insanları olarak: Birbirimize karşı nazik, özenli ve saygılı olmadığımız için iyi değiliz; Adalet duygumuz olmadığı için iyi değiliz; İnsanları olduğu gibi kabul edip sevebilecek yüreklerimiz olmadığı için iyi değiliz; Niteliksiz ve sığ olduğumuz için iyi değiliz; Makama-mevkiye tapacak kadar 'hıyarerşik' olduğumuz için iyi değiliz; Empati makamından bu kadar uzak olduğumuz için iyi değiliz; Güvensiz ve kurnaz olduğumuz için iyi değiliz.
Sayfa 193
Basbayağı mutsuzuz işte. Hem de öyle Gullup söylüyor diye değil çıkın evinizin dışına durumu kendi gözlerinizle görün. Gülümseyen, gözleri ışıl ışıl bakan, birbirine selam veren, nazik, sakin ve huzurlu yüzler görüyormusunuz caddelerde? Ben pek görmüyorum nicedir. Ya da evinizin dışına çıkmayın. Sadece içeri bakın. Nasıl ortam? Musmutlu mu? Yoksa özensizlik, şiddet, öfke ve iletişimsizlik kol mu geziyor? Cevabınızı duyar gibiyim.
Ülkemizde hâlâ cinsiyetten önce 'insan'ı görebilenlerin sayısı çok az. Bu nedenle önce kadın mutsuz, sonra onun yetiştirdiği çocuklar mutsuz ve kartopu etkisi gibi giderek bütün toplum mutsuz.
Sayfa 104Kitabı okudu
Bu topraklarda milliyetçi-muhafazakâr, heteroseksüel, Sünni, adam kayırmacı, rüşvetçi kurnaz, biat kültürüne inanan ve babasına bile güvenmeyen biri olmalısınız ki sürü sizi bağrına bassın. Yoksa mazallah öfkeli sürü seni çok pis döver.
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
Sırf birileri öyle istiyor diye mutlu olmak ne kadar saçma bir davranış olursa, sadece birilerine inat mutsuz olmak da o kadar saçma olurdu herhalde. Herkes kendi için 'doğru hayat'ı kurmanın peşine düşmeli bence.
Sayfa 25 - Nemesis KitapKitabı okudu
Bana sorarsanız, güvenmiyoruz çünkü aldatılmaktan korkuyoruz. Güvenirsek aldatılacağımızdan emin gibiyiz. Biz de eşeği sağlam kazığa bağlıyoruz. Güvenip aldatılmaktansa, güvenmeyip mutsuz olmayı tercih ediyoruz. Yani bir nevi 'kırk katır mı, kırk satır mı' durumu.
Sayfa 40 - Nemesis KitapKitabı okudu
Sanırım çarpık akıl sahibi kolaycı insanlara, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak daha uygun geliyor. Mutluluk konusunda da böyle. Mutluluk bilgimiz zayıf ama onun hakkında fikrimiz var.
Acaba neden? :D
Ülkemizde neredeyse hiç beyzbol oynanmıyor, kimse bu sporu doğru dürüst bilmez ama dünyada en çok beyzbol sopası satılan dördüncü ülkeyiz.
72 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.