Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.6
Zeynep Pekmezci
Zeynep Pekmezci
@n0ne
42 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Kitap karanlık duygulara ve ruh haline sahip karakterin, düşünce derinliğini ve şeklini anlatan bir kısım ile başlıyor. Bu kısımda herkesin içinde sakladığı yeraltlarının gün yüzüne çıktığını görüyoruz. Bana göre bahsedilen birçok şey herkesin sahip olduğu ancak dışarı göstermekten son derece korktuğu şeylerdi. İkinci bölümde karakter, başından geçen olayları ve bu olaylara karşı iç dünyasında yaşadıklarını, takındığı tutumları anlatıyor. Bir insanın aile sevgisi alamadığında ruhunda açılan boşlukları hırçınlık ile kapatabildiğini anladım. Karakterin gururundan ödün vermeyerek kendini ispat etmek, insanların sevgisini kazanmak için bocalamaları anlatılıyordu. Sevgiyi deneyimlememiş insanın sevmesi imkansız bir durum; bu nedenle bu karakterin hiçbir kimseye karşı sevgi besleyemediğini düşünüyorum. Küçümsenmek büyük bir korku olarak yer ettiği için, kendini diğer insanlardan üstün olduğuna inandırmaya çalışıyor ancak bir yandan da en acımasız şekilde bu durumun farkına vararak kendi kendini küçümsüyor. Gerçek anlamıyla yaşamak istiyor, yaşama karşı çok güçlü bir özlem duyuyor. Artık içinde yer etmiş duyguların esiri olarak yaşamına bastırılmış hırsların yön vermesine izin veriyor. Durumundan hem şikayetçi oluyor hem de çıkamayacağına duyduğu sağlam inanç yüzünden kendini bu durumda diğer insanlardan üstün görüyor. Her insan kendine özgü bir yeraltına sahiptir, umarım içimizdeki yeraltının esiri olmadan gerçek yaşamı seçebiliriz.
İnsanlara doğru veya yanlışı seçmeleri için özgür bir irade verilmiştir. Çeşitli baskı, yöntemlerle otomatikleştirilen insanlar ise F. Alex'in de dediği gibi uygarlığın kurbanı olacaktır. Hayatın doğal akışında insanlar doğru kabul edeceği yaşamı seçebilmek için çeşitli yollardan geçerler. Kimi zaman iç güdülerine, kimi zaman ise ilkel duygularına kapılıp gençliğin yanlış yollarına saparlar. Çok çeşitli duyguları deneyimleyip tatminlik kazandıklarında ise asıl sahip olmak istedikleri hayata yönelirler. Eşini bulmak, ebeveyn olmak gibi yeni kazanılan özlemlerin peşine düşerler. Bu serüven nesillerden nesillere sürüp gider ve kimse önüne geçemez çünkü insan deneyim kazanmadan yanlış yolun gerçekten yanlış olduğunu kabullenemez.
Kitabı okuduktan sonra aklımda kalan ana fikir tam olarak bu şekilde oldu. Akıcı ve özellikle sonlara doğru merak uyandırıcı bu kitap yazarın düşüncelerine ortak olduğum veya karşı çıktığım şeylerle birlikte sevdiğim kitaplar arasına girdi.
