“Mevcut bi savaşın ortasında seni evimi vururken gördüm. Devam etmeliyim diyordum ki haricindeki her şey kayboldu. Aynı saftayız diye destek olacaksın sanıyordum, daha kolay vurabilmek içinmiş her şey. Düşman senmişsin.”
Milena, aslında mesele o değil; sen benim için bir kadın değil, bir kız çocuğusun, senden daha safini görmedim, sana elimi uzatmaya cesaret edemem küçük kız; bu kirli, titrek, pençeyi andıran, dengesiz, kararsız, soğuk soğuk terleyen eli...