Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
mesbûk
MESBUK: NAMAZA SONRADAN YETİŞEN KİMSE Sözlükte “başkalarını geride bırakmak, geçmek” anlamındaki sebk mastarından ism-i mef‘ûl olan mesbûk kelimesi “geçilen, geride kalan kimse” demektir. Fıkıh terminolojisinde mesbûk ilk rekâtı kaçırdıktan sonra imama uyan kimseyi ifade eder. Mesbûk, cemaatle kılınan namaza baştan yetişemeyip ilk rekâtın rükûundan sonra imama uyan kimse demektir. İmam ile birlikte “sübhanallah” diyecek kadar rükûda bulunmayan kimse o rekâtı kaçırmış sayılır. Mesbûk, imam selam verince -sehiv secdesi yapmazsa- beklemeden ayağa kalkar ve cemaatle kılamadığı rekâtları tek başına tamamlar. Mesbûk, imamla birlikte kılamadığı rekâtları kılarken, tek başına namaz kılan kimse gibidir. Sübhaneke, Fatiha ve zammı sureleri tek başına namaz kılarken nasıl okuyorsa öylece okur. Kılmadığı rekâtları tamamladıktan sonra namazını bitirip selam verir. Diyanet İşleri Başkanlığı
#takvim
Diyanet Takvimi Ön Yüz: 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in vefatı (2015) Kulun Rabbine en yakın olduğu (an) secde hâlidir. Öyleyse (secdede iken) çokça dua ediniz. (Müslim, Salât, 215) Diyanet Takvimi Arka Yüz: MESBUK: NAMAZA SONRADAN YETİŞEN KİMSE Sözlükte “başkalarını geride bırakmak, geçmek” anlamındaki sebk mas- tarından ism-i mef‘ûl olan mesbûk kelimesi “geçilen, geride kalan kimse” demektir. Fıkıh terminolojisinde mesbûk ilk rekâtı kaçırdıktan sonra imama uyan kimseyi ifade eder. Mesbûk, cemaatle kılınan namaza baştan yetişemeyip ilk rekâtın rükûundan sonra imama uyan kimse demektir. İmam ile birlikte “sübhanallah” diyecek kadar rükûda bulunmayan kimse o rekâtı kaçırmış sayılır. Mesbûk, imam selam verince -sehiv secdesi yapmazsa- beklemeden ayağa kalkar ve cemaatle kılamadığı rekâtları tek başına tamamlar. Mesbûk, imamla birlikte kılamadığı rekâtları kılarken, tek başına namaz kılan kimse gibidir. Sübhaneke, Fatiha ve zammı sureleri tek başına namaz kılarken nasıl okuyorsa öylece okur. Kılmadığı rekâtları tamamladıktan sonra namazını bitirip selam verir. T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
Reklam
Son birkaç yıldır çeşitli nedenlerle nasip olmayan teravih namazı, elhamdülillah bu Ramazan ayı ilk gün hafif sağlık sorunlarım nedeniyle nasip olmasa da bugün oldu. Bu kadar sevinmiş olma nedenime gelince uzun süre insan rutin sandığı ne varsa ıraklaşınca, o hasret kalınan neyse burunda tütüyor. "Vap mi mi vap mi mi:))"(Sessize alınmayı
Sual: Cemaatle namaz kılınırken, sonradan gelen ve ilk rekâtlarını kaçıran kimse, imam selam verdikten sonra, kendi istediği gibi mi kılar yoksa bunun da bir kaidesi, kuralı var mıdır? Cevap: Mesbuk, yani imama birinci rekâtta yetişemeyen bir kimse, imam iki tarafa da selam verdikten sonra, ayağa kalkarak yetişemediği rekâtları kaza eder ve kıraatleri, birinci, sonra ikinci, sonra üçüncü rekat kılıyormuş gibi okur. Oturmayı ise, dördüncü, üçüncü ve ikinci rekat sırası ile, yani sondan başlamış olarak yapar. Mesela, cemaatle kılınan yatsı namazının farzının son rekâtına yetişen kimse, imam selam verdikten sonra, kalkıp, birinci ve ikinci rekâtta Fatiha ve sûre okur. Birinci rekâtta oturur, ikincide oturmaz. Umdet-ül-islâmda, Fetâvâyı Attâbîden alarak deniyor ki: “Mesbuk, yani imama birinci rekâtta yetişemeyen, imam son rekâtta otururken, Ettehıyyatüyü erken bitirse, imam selam verinceye kadar Kelime-i şehadeti tekrar tekrar okur, sükut etmez. Namazda, okumak lazım olan yerde, sükut etmek haramdır. Salevat da okumaz. Çünkü, son rekâtta oturan salevat okur. Birinci kadede salevat okursa, secde-i sehiv lazım olur.”
Efendimiz (sav) "Şari" Koyma Yetkisine Sahiptir...
Allah, Hz.Peygamber Efendimiz (sav)'e Kur'an ayetlerini açıklama yetkisini verdiği gibi, aynı şekilde ona Kur'an’da olmayan konulara hüküm koyma yetkisini de vermiştir. Elbette asıl Şâri yani kanun koyucu Allah'tır, Resûlü'ne de O'ndan aldığı bu yetkiye dayanarak mecazi anlamda “Şâri” sıfatı verilmiştir. Nitekim şu ayet, Allah’ın ve Elçisinin verdiği bir hüküm karşısında başka bir tercihinin olmayacağını açıkça ifade eder: “Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.” (Ahzab, 33/36) Hz. Peygamber Efendimiz (asm), sadece Kur'an'da mevcut hükümlerle kayıtlı olmaksızın, Allah'ın izniyle genel olarak hüküm koyabilme yetkisine sahiptir. Buna, beş vakit namazın zamanı, rekatları, nasıl kılınacağı, vitir namazının vacip oluşu, namazlarda Kabe'den önce Beyt-i Makdis'e yönelme, orucu bozan ve bozmayan şeyler, kimlere zekatın farz olduğu, şer'î boşanmanın şekli, diyetlerle ilgili birçok hükümler, içki içmenin cezası, hırsızın hangi miktarda hırsızlık yaparsa cezalandırabileceği, hayızlı kadının namaz kılamaması, oruç tutamaması, büyükannenin mirası gibi hükümler örnek olarak verilebilir.
Soru ve Cevab...
- Kuran-ı kerimde geçmemesine rağmen hadislerde (peygamber efendimiz (sav) tarafından) haram kılınmış şeyler var mıdır? - Neleri Peygamber efendimizin yaptığı gibi yapmamız Kuran’da açıkça istenmiştir? El Cevab 1: Konuyla ilgili bir hadis meali şöyledir: "Bana, Kur'an-ı Kerim ve onun bir misli (hüccet olmada eş değer bir benzeri) daha
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.