Hayatta ne öğrenecekseniz şiir, roman ve filmlerden öğrenin.
Bazı cumhurbaşkanlarından öğrenmeyin.
Özellikle kötülenen, yasaklanan ne varsa hepsini okuyun, izleyin ve oralarda gördüklerinize özenin.
Bunlar faydalı mı zararlı mı; tehlikeli mi güvenli mi, diye hiç düşünmeyin.
Size okumamanız söylenen ne varsa içinize çeke çeke okuyun.
İzlemenizi istemedikleri ne varsa bulun, gözünüzü dört açıp izleyin.
Gidilmez denilen her yere gidin; girilmez denilen her gediğe girin.
Kendi algılarınıza, aklınıza ve dirayetinize güvenin.
Dünyanızı küçültmek ve sizi kendi karanlık kuyusunun dibine gömmek isteyenleri hiç dinlemeyin.
Elinde böyle kitaplar sallayarak konuşan cumhurbaşkanlarından arkanıza bakmadan kaçın.
Okuduğunuz, izlediğiniz şeylerin kahramanları bırakın içki içsin, sigara tüttürsün, uyuşturucu kullansın, deliler gibi sevişsin... ve bazı cumhurbaşkanlarının hiç hoşuna gitmesin.
Hepsi bir başkaldırıdan bahsetsin ve geleceğe dair güzel hayaller kursun.
Korkusuzluğu şiirlerden öğrenin; sevişmeyi şairlerden...
İsyanı romanlardan öğrenin; devrimi yazarlardan...
Şüphe etmeyi filmlerden öğrenin; sorgulamayı yönetmenlerden...
Faşizm nedir; iktidarlar nasıl devrilir; halklar neyle kandırılır ve zaaflar nasıl yönetilir...
Şiirler ve romanlar ve filmler ve bilumum yasaklı, sakıncalı eserler size hayatı deşifre etmenin kıymetli anahtarını verirler.
O yüzden sanat bazıları için hayattan daha tekinsizdir.
Ve yine o yüzden faşizm sanattan her halükârda tiksinir.
Şimdi elinize bir kitap alın, bir de sigara tüttürün; yanında da güzel bir şarap için.
MİNE SÖĞÜT.