Unutulan Gezegen

162 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
ömrüm yettiğince tüm kitaplarını okumaya söz verdiğim o yazar, kemal sayar... her kitabında olduğu gibi bu kitabı da yol gösterici, dili huzur veren ve çabuk okunabilen bir kitap. bakış açınızı geliştiren konu seçimleri kitabı her kesimden okunmasını sağlayan sadeliği ve akıcı dili, sıradan kişisel gelişim kitaplarının baskıladığı benlik algısını insanlarla törpülemesi hala hayatta olan bu yazarın kıymetini bilmemiz gerektiğini bize hatırlatıyor.
Her Şeyin Bir Anlamı Var
Her Şeyin Bir Anlamı VarKemal Sayar · Timaş Yayınları · 20131,688 okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Bu ülkeye dair ümitlerimi yeşerten bir kitap oldu. Atatürk'ün tavsiye ettiği bir kitap olması beni okumaya iten sebeplerden biriydi. bir balçık ülkesinin nasıl bir dünya devi olduğunun kılavuzu diyebilirim. bu kılavuzu ülkemiz için de uygulayabilmek ve gerçek potansiyelinin ortaya çıkması en büyük hayalim. ülkenin refahı ve gelişimi için toplumsal çabaların yanında bireysel çabanın da ne kadar kıymetli olduğu, toplumun olduğu gibi ülkenin de en küçük ve en etkili yapıtaşının aile olduğunu tokat gibi yüze çarpan bir kitap. eğitim en büyük şansımız eğitim. ailede başlayan ve topluma yayılan ahlakın sanılandan daha kıymetli olduğu bir eğitim bizi kurtarabilir!
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Gönül · 202098,6bin okunma
282 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
kitap öncelikle amazonda çok satanlar listesinde karşıma çıkmıştı. normalde popüler kültür beni huzursuz eder, kitabın yazım yılı eski olsa bile popüler olduysa uzun bir süre geçmeden o kitabı okuyamazdım. bu kitap ön yargımı kırmama sebep oldu. okurken altını çizdiğim cümlelere kitap bittikten sonra geri dönüp baktığımda kitaba başlarken olduğum kişi olmadığımı fark ettim. kitap yüksek farkındalık içeriyor. günlük hayatta ve genel hayat görüşümde takılı kaldığım şeylerin gemici düğümüyle bana bağlı olduğunu düşünürken kitap, bana bunların basit bir kulaklık karışıklığı olduğunu fark ettirdi. bir kitapla hayat değişmez ama bir kitap hayatını değiştirmek için yardımcı olabilir; bu kitap, o kitap. sevdiklerime tavsiye edeceğim ve okumazlarsa küseceğim kitaplar arasında yerini aldı, tüm okurlara keyifli okumalar dilerim :)
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202154,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir Şey Öğrendim (Her Şey Olmuş Bir Hiç Tarafından Yazılmıştır.) yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış,
volkanların çelişkisi hem yıkımın hem de yaşamın sembolü olmalarıydı. yavaşlayarak soğuyan, katılaşan lavlar zamanla toprağa -verimli toprağa- dönüşüyordu. Nora o an bir karadelik olmadığına karar verdi. aslında volkandı. volkanlar gibi o da kendinden kaçamazdı. olduğu yerde kalıp çorak toprakları zenginleştirmek zorundaydı. içinde bir orman büyüyebilirdi.
Reklam
yaşamın sonsuzluğunu görmüş ve o sonsuzluğun içinde yalnızca neler yapılabileceğini değil, nasıl hissetmeyi seçebileceğini de görmüştü. başka akorlar, başka ezgiler de vardı. içine yer yer umutsuzluk serpiştirilmiş, hafiften orta depresyona kadar gidip gelen dümdüz bir çizgide yaşaması gerekmiyordu.
farklıydı çünkü artık başkalarının hayallerini gerçekleştirmek için yaşamak zorunda hissetmiyordu kendini. hayalindeki mükemmel evlat, kız kardeş, partner, eş, anne, çalışan olmaya uğraşmaktansa, doyum verici bir hayatı ancak yalnızca insan olarak, kendi amacının yörüngesinde dönerek, bir tek kendine hesap vererek yaşayabileceğini artık anlamıştı.
kaçıp gitmek istediğiniz yerin kaçtığınız yerle aynı olduğunu görmek tam bir aydınlanmaydı!
insan yeteri kadar beklediğinde, hayatın kimi zaman yepyeni bir bakış açısı sunmasının ne kadar enteresan olduğunu düşünerek dalıp gitti.
''hayat'', diye yazmış Sartre bir zamanlar, ''umutsuzluğun öte yanında başlar.''
Reklam
yalnızca algılayabildiğimiz kadarını biliriz. deneyimlediğimiz her şey, en nihayetinde, algılayabildiklerimizden ibarettir. neye baktığın değil ne gördüğün önemlidir.
hayatta kalıplar var... ritimler. bir hayatta kendimizi köşeye kısılmış hissettiğimizde, hüznün, trajedinin, başarısızlığın ya da korkunun, tek bir varoluşun ürünü olduğunu düşünmek çok kolay. yalnızca yaşamanın değil, belli bir şekilde yaşamanın sonucu olduğunu düşünmek. demek istediğim, acıya karşı bağışıklık kazanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı olmadığını anlasak, her şey çok daha kolay olurdu. mutluluğun doğasında acının da olduğunu... tabii ki farklı düzeyler de ve miktarlarda... ama hiçbir hayatta sonsuza kadar saf bir mutluluk içinde olamayız. öyle bir hayat olabileceğini düşünmek ancak yaşadığımız hayattaki mutsuzluğumuzu büyütmeye yarar.
her gün, her yeni bir evrene giriyoruz. boş yere hayatımızın farklı olmasını diliyor, kendimizi başkalarıyla ve kendimizin farklı versiyonlarıyla karşılaştırıp duruyoruz ama gerçekte çoğu hayat bir yere kadar iyi ve bir yere kadar kötü.
bazı yolların daha kolay olacağını düşünmek işimize geliyor bence. ama belki de kolay yol yoktur. yalnızca yollar vardır.
Schrödinger'in hayat anlayışı. kendi zihninin içinde hem ölü hem de hayatta olmak. bu pişmanlıklar beynimize her ne yapmışsa, orada ne çeşit bir nörokimyasal tepkime olmuşsa, aynı anda hem ölümü hem de yaşamı istemenin karmaşası bizi bir şekilde arada bırakmaya yetmiş olmalı.
534 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.