Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kan Ağlar İçim
İnsan aklı, "insan hakkı" diye bir şey çıkardı. Sonra, kendini üstün sanıp, unuttu Hakk'ı! İnsanlık sivillere silah doğrultmak mı? Yoksa, masum insanların gözünün yaşına bakmamak mı? Ne kadar kolay değil mi bir insan öldürmek? Bir ıslak imzayla ocaklar söndürmek... Tek tuşla patlatılan atom bombası Yaptınız tamam da... Peki, ya
12 Eylül'ün ülkücü ŞEHİDİ Mustafa Pehlivanoğlu
7 Ekim 1980 Salı ~ 41 sene önce ~ Bundan 41 sene önce bir arkadaşımızı idam ile şehit ettiler... Karar Yaftasının başında T.C. Devleti yazıyordu! Ama hangi T.C. devleti? Bu sorunun cevabı; geçmişi tarih öncesine dayanan "bizim" Devlet olmadığı kesin!.. Esir alınmış işgal edilmiş bir devlet! Hukuku; "yapılacak işler" listesinden ibaret bir yargı! Emir komuta adı altında, bir çeteden müteşekkil hiyararşisi olan bir yapı! Değer yargısı var mıydı? Gerçi, değer kelimesini, o Namussuzlarla bir arada anmak bile "değere" hakaret olur ama elbette bir misyonu vardı; NATO nun, Batının menfaatleri! Yeni nesile, ne demek istediğimizin izahını da şöyle yapayım; 12 Eylülün, 15 Temmuzdan farkı; 12 Eylülün başarılı olmasıdır. Her ikisini de planlayan güç aynı mihraktan beslenen, aynı irinli rahimden peydah olmuş piçler! Kenan Evren başkanlığındaki Adına Millî Güvenlik Konseyi denen CUNTA , 6 Ekim 1980 günü yapılan toplantıda Pehlivanoğlu ve diğer üç idam mahkûmunun infazlarına onay verdi. Pehlivanoğlu, 7 Ekim 1980'de, sol görüşlü Necdet Adalı'dan birkaç saat sonra 22 yaşındayken Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde asılarak idam edildi. CUNTA Konseyi Başkanı Kenan Evren, aynı gün tuttuğu notlarda Adalı ve Pehlivanoğlu'nun idamları hakkında şöyle yazdı: "Dün onayladığımız iki idam cezası bugün infaz edildi. Biri 24, diğeri 22 yaşında. İbrahim Çelik
Reklam
Adam hayatı boyunca ;hiçbir yere çıkmamış, gezmemiş, yemesini içmesini, gezmesini, giyinmesini bilmeyip, bir kalıpta sıkışıp kalmış; nato mermer; nato kafa ile hareket edip yaptıklarını sorguluyor, sonra da senin de, onun gibi olmanı istiyor.🤨
Johnson Mektubu 1964
Johnson Mektubu, Amerika Birleşik Devletleri başkanı Lyndon B. Johnson tarafından Türkiye başbakanı İsmet İnönü'ye 5 Haziran 1964 tarihinde gönderilen, Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahalesini önlemek amacıyla yazılmış mektup. Mektup, Amerika Birleşik Devletleri-Türkiye ilişkilerinde yaşanan ilk pürüz olarak nitelenir. Varlığı ilk günden bilinen mektup
1.000 öğeden 771 ile 780 arasındakiler gösteriliyor.