HOŞGELDİN KADINIM
Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin. Yorulmuşsundur; nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını, ne gül suyum, ne gümüş leğenim var. Susamışsındır; buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim. Acıkmışsındır; sana beyaz keten örtülü sofralar kuramam memleket gibi esir ve yoksuldur odam. Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin! Ayağını bastın odama kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi. Güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde. Ağladın, avuçlarıma döküldü inciler; gönlüm gibi zengin, hürriyet gibi aydınlık oldu odam. Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin… Nazım Hikmet Ran
Bugün "Dünya Şiir Günü"... En sevdiğim şiirlerden biridir Nazım Hikmet'in Davet şiiri; bugüne özel paylaşmak istedim. Davet Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan Bu memleket bizim! Bilekler kan içinde, dişler kenetli Ayaklar çıplak Ve ipek bir halıya benzeyen toprak Bu cehennem, bu cennet bizim! Kapansın el kapıları bir daha açılmasın Yok edin insanın insana kulluğunu Bu davet bizim! Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür Ve bir orman gibi kardeşçesine Bu hasret bizim! Nazım Hikmet
Reklam
Nazım Hikmet
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin yorulmuşsundur; nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını ne gül suyum ne gümüş leğenim var, susamışsındır; buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim acıkmışsındır; beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam memleket gibi yoksuldur odam. Hoş geldin kadınım benim hoş geldin ayağını bastın odama kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde ağladın, avuçlarıma döküldü inciler gönlüm gibi zengin hürriyet gibi aydınlık oldu odam... Hoş geldin kadınım benim hoş geldin.
Nazim Hikmet okudum her sayfasında memleket aşkı var.Sabahattin Ali okudum.Yaşar Kemal de okudum. Vedat Türkali'le sabahladım kaç kere, kaç kere hemde. Ama en çok Cemil Meriç'i kıskandım biliyor musun? Adam okumaktan kör oldu. Kör!
Nazım Hikmet
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim. Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benzeyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim. Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim.... Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim...
Sabah saat altı. Açtım günün kapısını girdim içeri, karşıladı beni pencerede genç mavinin tadı, aynada alnımın dünden kalma çizgileri ve ensemde bir kadın sesi ayva tüyü gibi yumuşak ve radyoda memleket haberi ve artık oburluğum dolup taşarak koşacağım ağaçtan ağaca saatlerin yemiş bahçesinde ve güneş batacak yavrum ve umuyorum, gecenin ötesinde bekliyecek beni yeni bir mavinin tadı, umuyorum... Nazım Hikmet RAN
758 öğeden 741 ile 750 arasındakiler gösteriliyor.