Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Ömer Seyfettin'in bütün eserlerini, çevirisi özenle yapılmış ve kaliteli bir şekilde basılmış bu kitapta bulabilirsiniz. Eserler kitapta kronolojik sıralama ile verilmiş. Ömer Seyfettin'in yazdığı eserlerde sade ve anlaşılır bir dil kullanmasına ve bunun savunucusu olmasına rağmen bazı kelimeler zamanın da etkisiyle anlaşılamaz hale gelmiştir. Özellikle çocukların öyküleri daha kolay anlayabilmesi için, bazı kelimelerin sadeleştirilerek verilmesi gerekiyor. Bu konuda Yapı Kredi Yayınları'nın bu derlemeyi çocuklara uygun hazırlamadığını söyleyebilirim. Örnek olarak Pembe İncili Kaftan öyküsünden güzel bir bölüm yazıyorum. "Zamanın devletlileri mevkilerine hep boyun eğip, el etek, hatta ayak öpüp, bin türlü tabasbusla, riyayla, tekâpûyla çıktıklarından, etraflarına daima hep bu zelil mazilerinin çirkin hareketlerini tekrarlayanları toplarlar. Gözdeleri, nedimleri, himaye ettikleri, hep denî riyakârlar, ahlâksız müdâhinler, namussuz maskaralar, haysiyetsiz dalkavuklardır! Mert, doğru, izzet-i nefis sahibi, hür, vicdanın sesine kulak veren bir adam gördüler mi, hemen garez olur, mahvına çalışırlar." Aslında Ömer Seyfettin'in çocuk kitabı yazarı olmadığını da söyleyebilirim. Nasıl ve ne vakit alıştıysak, yıllardır çocuk öyküleri diyerek okur dururuz. Çocuklar için daha sadeleştirilmiş ve okumaya ilgilerini fazlalaştırmak amacıyla daha renkli, resimli basılmış, yani çocuklar için ve çocuklara göre yazılmış kitapları uygun buluyorum. Yıllar sonra bu öyküleri tekrar okumak benim için büyük keyifti. Bunun yanında daha önce okumadığım birçok eserini de okumuş oldum. İyi okumalar...
Bütün Hikayeleri
Bütün HikayeleriÖmer Seyfettin · Yapı Kredi Yayınları · 2015350 okunma
Özellikle (en iyi olması gereken) Ankara Milli Kütüphane iyi çalışmamaktadır. İzmir Milli Kütüphane'nin, Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nin, Atatürk Kitaplığı'nın tamiratı hiç bitmez. Tamiratların araştırmacıyı niçin engellediği de kimse açıklayamaz. 1928 öncesinin bütün eserleri bilgisayar ortamına aktarılıp internet üzerinden, ücretsiz olarak hizmete sunulması gerekirken çoğu kütüphanenin böyle bir hazırlığı bile yoktur. Milli Kütüphane'nin "ücretli" internet hizmeti, küçücük bir bilgiye ulaşmak için birkaç gazetenin birkaç yıllık sayılarını taramak zorunda olan araştırmacı açısından caydırıcıdır. Resmi kurumlar, kültürle ilgili çalışmalarda caydırıcı değil, teşvik edici olmalıdır. Nazım Hikmet Polat
Reklam
Lisanın tarassut edebildiğimiz şe'niyetine, hakikatine inat ederek hala Arap vezinlerini kullanırsak kendi lisanımızı yine kendimiz bozmuş oluruz. Eserlerimiz Türkçe sayılmaz. Milletimizin ruhu rübabımızı işitemez. Nağmelerimizi, şiirlerimizi sevmez, artık şairlerimiz de vatanlarının haricine çıkmamalı, abideleri için sağlam bir zemin aramalıdırlar.
Acaba hangi şairimizin hayali, isimleri bilinmeyen kitapların karanlık ve okunmaz sayfaları arasında unutulmuş kalmış olan bu alemi aydınlatacak, bize milli esatirimizi, milli ve bedii müessesemizi verecektir. Benim gibi her sanatı seven de bu sevgili ve genç dahiyi bekliyor sanırım.
Ey soluk çehreli bi-çare nesil Ey müebbed girye Ey müessem kitle Şu bataklıkta batıp gittikçe Bu iyah leyle hulul ettikçe Sizi kurtarmağa azim eller Acı bir his ile daim titrer
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
Yeni gün
Ergenekon'dan Çıkış: 27 Mart Bozkurt Elinde çekiç, örsünün başında, deliğin yanında durarak, Türklere haykırır.) Dört yüz yıl burada kapalı kaldık, "Turan Turan" diye rüyaya daldık. Uyanmak zamanı geldi, uyanın Haydi Türkler, haydi kılıç kuşanın...
Sayfa 153Kitabı okudu
Mefkure bu... Yok mu ey Türk haberin? Bu mukaddes şeyle yanar içerin, Aç gözünü ve artık uyan ve gerin, Bırak çıksın kalbinden şu ateş ok
Sayfa 163Kitabı okudu
Göreceksin kaleminle yaratılmış bir cihan, Göreceksin en muazzam eserini o zaman...
Sayfa 166Kitabı okudu
... Genç han dedi: "Sevgilimi bulmağa Gidiyorum, artık dönmem oymağa Silahlarım asılıdır yanımda, Aşk ateşi tutuşuyor kanımda. Gözüm görmez ne savaşı, ne yurdu, Ben unuttum Ergene'yi, Bozkurt'u."
Sayfa 167Kitabı okudu
Reklam
Bir ilkbahar gecesiydi... Bülbülün Son demiydi; hem bülbülün, hem gülün.
Sayfa 173Kitabı okudu
Bir ilkbahar gecesiydi... Ararken Gördü bülbül gül yerinde bir diken. Gitti, kondu üstüne Yüreğini sapladı; Battı diken ödüne. Sıcak kanı kapladı.
Sayfa 174Kitabı okudu
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.