Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çarşambayı sel alır, bir yar sever el alır, kanadı kırılır çöllerde kalır, ölmeden mezara koyarlar onu.
Sayfa 52 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
En güzel deniz : henüz gidilmemiş olanıdır. En güzel çocuk : henüz büyümedi. En güzel günlerimiz : henüz yaşamadıklarımız. Ve sana söylemek istediğim en güzel söz: henüz söylememiş olduğum sözdür.
Sayfa 49 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Esas olan sadece yaşamak değil, insana yakışır şekilde ve onurlu yaşamaktır. Nazım Hikmet Ran
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,  dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,  dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla  bu güzelim memlekette hürriyet… Nazım Hikmet RAN
Artık her gece mi her gece rüyalarıma giriyorsun. Rüyalarımın içinden kızıl ışıklı başın kocaman bir güneş yığını gibi akıp geçiyor. Ve ben her sabah içim aydınlık ve sevinçle dolu olarak uyanıyorum! Ve sanma ki uyandıktan sonra demir parmaklıklı taş duvarlı hakikatla karşılaşınca birdenbire ayılıyorum? Hayır. Rüyam bazen öğle sıcakları basıncaya kadar içimde renkleri ve sesleriyle yaşıyor…
O mavi gözlü bir devdi. Minnacık bir kadın sevdi. Mini minnacıktı kadın. Rahata acıktı kadın yoruldu devin büyük yolunda. Ve elveda!deyip mavi gözlü deve, girdi zengin bir cücenin koluna bahçesinde ebruliiii hanımeli açan eve. Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev, Dev gibi sevgilere mezar bile olamaz: Bahçesinde ebruliiiii hanımeli açan evin...
Reklam
Piyes biter bitmez, hemen arkasından şu küçük şiiri de yazdım: Sende, ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini, sende, ben, kumarbaz macerasını keşiflerin, sende uzaklığı, sende, ben, imkansızlığı seviyorum. Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine ve kan ter içinde, aç ve öfkeli, ve bir avcı iştihasıyla etini dişlemek senin. Sende, ben, imkansızlığı seviyorum, fakat asla ümitsizliği değil…
"Yalnız seninim, yalnız seninim, ayaklarının izlerine ve gömüldüğün yere ve kaybolan terliklerine, yahut mendiline tapınıyorum.."
Sana benim yazmak isteyip de bir türlü düsturlaştıramadığım en güzel hisleri, en kuvvetli fakat en feci şekilde sen mektubunun sonuna yazmışsın: Sen olmasan ben ölürdüm, diyorsun… Ben de öyle bir tanem. Ve bu böyle olduğu, birbirimizi bu kadar, yaşamanın manası olacak kadar sevdiğimiz için, her şeye rağmen, yaşamaya en çok hakkı olan iki insanız… Ve son nefesimize kadar, bütün dertlerimize, ıstıraplarımıza rağmen, tam manasıyla yaşamanın ne olduğunu anlamış iki insan saadetiyle birbirimize kopmaz bağımızı her gün her saat biraz daha kuvvetle öreceğiz, düğümleyeceğiz… Sen olmasan ben yaşamayacaktım..
Yüz yıl sonra, sevgilim… Hayır, her şeye rağmen daha evvel. Ve ölen ve doğan ve son gülenleri güzel gülecek olan yirminci asır (benim şafak çığlıklarıyla sabaha eren müthiş gecem), senin gözlerin gibi, güneşli olacaktır…
Reklam
Öyle çok şey söylemek istiyorum ki hepsini hemen söylemek için acelemden yazım berbat. Sen bile okuyamayacaksın diye ödüm patlıyor..
Sevmenin bütün merdivenlerini ayak ayak yükselerek geçtim, şimdi başım doğan güneşlerin kızıltısı içinde yanan göklerdedir.
Üç gecedir rüyamdasın. Acaba ben senin hiç rüyana giriyor muyum? Girsem herhalde duyardım. Bu kadar güzel bir gezinti yapıp farkında olmamam kabil değil..
"Ve biz yine bir kış daha geçireceğiz; büyük öfkemizin içinde ve mukaddes ümidimizin ateşinde ısınarak."
"Sarılıp yatmak mümkün değil bende senden kalan hayâle."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.