Sevdiklerimizin değerini bilelim:(
(okumak isteyenler için çok uzun ama duygusal bir metin bırakıyorum buraya -bendenizden-) (Askerden dönen Necmi'nin annesini kaybetmesi üzerine arkadaşına bunu anlatması) Necmi başını büküp olayları tek tek anlatmaya başladı. ‘Valla devrem ne sen sor, ne ben söyleyem. Bizimkiler de bilmez ama benim sonum yakındır. Benim Valideyi hatırlar
“İnsanların mutluluk olasılığı ne kadar yükselirse, mutsuzlukları da o kadar artıyor demek.”
Reklam
·
Not rated
Ali Şeriati İslamoğlu’nun sitayişle bahsettiği ve öve öve bitiremediği Ali Şeriatî’nin MUHAMMED KİMDİR kitabına bakalım ve “İnsanın eseri o insanın kendisidir” fehvasınca, Şeriatî’yi kendi eserinden tanıyalım. Ali Şeriatî’nin bu eseri, 1988 Ankara baskılı. Basan Fecr Yayınevi. Şeriatî İranlı bir şiî. Bizde İranlılara acemler derler. Dilimizdeki
Ali
AliAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 2008210 okunma
Son söz Ellerinizin arasında duran bu kitabın amacı, yiyecek tercihleriniz konusunda size önerilerde veya yönlendirmelerde bulunmak değildir. Yiyecekleri "sağlıklı" ya da "sağlıksız" diye sınıflandırarak, sindirim sisteminiz ve yedikleriniz arasına girmek gibi bir niyeti hiç bulunmamaktadır. Hani günlük hayatımızda kullanılan bir terim vardır; "karı-koca arasına girilmez" diye. Söz konusu yemek tercihleri olduğunda da benzer bir önerme bana oldukça kabul edilebilir gelmektedir. Yani, kişi ve yedikleri arasına girmeyi çok tercih eden bir insan değilim. Zaten kitabın çeşitli yerlerinde bunu birkaç kere vurguladım. Çünkü bu konu o kadar çok istismar edilmiştir ki artık insanlara oldukça itici gelmektedir. Zira sadece yemek yeme yeteneğine sahip bir insan bile, sağlıklı beslenme konusunda yorum yapabileceğine inandığı için ortalıkta müthiş bir bilgi kirliliği bulunmaktadır. Eğer herhangi bir yiyecekle ilgili internette yeterince arama yaparsanız muhakkak kanser yaptığını görürsünüz. Nereye kafayı döndürseniz hep aynı cümleler çıkar karşırıza; "onu sakın yeme kanser yapıyor", "aman bundan uzak durun kesin kanser yapar", "her gün evimize giren bu masum yiyecek meğerse kanserin ta kendisiymiş" Yani adamlar kısaca demek istiyor ki; yemek yemeyin kardeşim, kanser yapıyor. Bu kadar bilgi kirliliği olunca, yıllardır bu konuda emek veren çok kıymetli uzmanların söyledikleri de ne yazıktır ki arada kaynamaktadır
Sayfa 271Kitabı okudu
252 syf.
8/10 puan verdi
Ankara Romanı
Merhabalar, derste anlatırken kendimden geçtiğim romanı yorumlamadan anlatma kararı aldım. Ankara romanı yine yabanlık meselesi var (başka nerede var diye düşünmeyin yazarımızın Yaban adlı eserinde de mevcut (: ) İstanbullu şehirli bir aile görevi icabı Ankara'ya gidiyor. Nazif Bey ve eşi Selma Hanım. Nazif bey bir bankacıdır. Eser 3
Ankara
AnkaraYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20183,553 okunma
"İnsanların mutluluk olasılığı, ne kadar yükselirse mutsuzlukları da o kadar artıyor demek."
Reklam
"Deli olmak ne demek, bilmiyorum," diye fısıldadı. "Ama deli olmadığımı biliyorum. Başarısız bir intihar girişimi benimkisi, hepsi bu." "Kendi dünyasında yaşayan herkes delidir. Şizofrenler, psikopatlar, manyaklar. Yani, başkalarından farklı olanlar."
o, her sigarasını bir kibritle tutuşturuyor. ve sonra o kibrit alevinin parmak ucuna kadar ulaşmasına müsaade edip tenindeki sızının onu yok etmesini bekliyor. yanmanın ne demek olduğunu böyle öğreneceğini zannediyor, bir yara nasıl iyileştirilir, bilmiyor ama yanmak istiyor.
"Aynı kemiklerin üzerinde aynı ten, ellerimde aynı, ayaklarımda aynı on parmak. Aynı adamım. Ne yeni bir erdem sahibi oldum ne de yeni bir gücüm var. Beynim, eski beyin. Edebiyatta veya felsefede yeni bir fikir ortaya atmadım. Kimse beni istemezken hangi kıymete sahipsem şimdi de öyleyim. Şu anda kafamı en çok kurcalayan şey, beni neden istedikleri. Beni kendim olduğum için istiyor olamazlar çünkü hâlâ eskiden istemedikleri kişiyim. Demek ki beni başka bir şey için, benim dışımda bir şey için, ben olmayan bir şey için istiyorlar! Sana bu şeyin ne olduğunu söyleyeyim mi? Gördüğüm kabuldür bu. Halbuki o kabul ben değilim. İnsanların kafalarındaki bir şey o. Bir de kazandığım ve kazanacağım paralar için istiyorlar. Halbuki o para da ben değilim. Para bankada duran, herkesin cebinde olan bir şey. Sen de mi bunun için, kabul ve para için mi istiyorsun beni?”
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.