Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
280 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Adından çok söz ettiren bir kitap olduğu kesin. Bir dile çevrilmiş. Kitabın yazarı amerikalı İslam Tarihi alanında çalışmalar yapan bir uzman. Batı kaynaklı kitaplara devamlı dikkatle yaklaşırım. Bunun sebebi onların müslüman olmamaları değil. Bakış açısı ve farklı kültür ortamında yetişmiş olmamız. Adı üstünde batı. Ve elbette biz doğu insanıyız. Herşeyin orta yolunun bulunabileceğini ve bunu en güzel tahsis eden düzenin de İslam olduğuna inanıyorum. Yani demem o ki; başka bakış açılarını ne hiç okumayacağız, ne de sadece onların en iyi (!) olduğunu düşünüp, kendi muhteşem tarihimize ve yazarlarımıza ihanet edeceğiz. Orta yol. Konu dağıldı. Gelelim; Kitap bir bütün olarak İslam tarihine yön vermiş devletleri ve onların dünyaya ve insanlığa dair icraatlarını anlatıyor. İlk olarak İslam öncesi dünyaya bir bölüm ayırıyor. Akabinde Efendimiz ve onun dönemi. Kısa öz anlatılıyor. Efendimizin dünyaya bıraktığı muhteşem mesaj ve onu müthiş bir şekilde uygulayan sahabe dönemi. Akabinde Dört Raşid halifeler. Onları icraatları. Ve karışıklıklar. Emeviler, Abbasiler, İslam dünyasının Moğol ve haçlı istilasına uğraması. Eyyübiler. Osmanlılara da hak ettiği ölçüde yer verilmiş kitapta. Kitap içeriğini anlatacak değilim. Ancak aşırı derecede faydalandığım bir eser oldu. İslam adına kurulmuş büyük devletler diyebileceğimiz bu devletleri iyisi be kötüsü ile masaya yatırıyor. İslamın dünyaya nizam ve adalet dağıttığı dönemlerden, yıkılış devirlerine kadar, hızlı bir beyin fırtınasına dönüşüyor kitap. Kesinlikle güzel. Tavsiye ediyorum. Çok Çok.
Kayıp İslâm Tarihi
Kayıp İslâm TarihiFiras Alkhateeb · Timaş · 201683 okunma
Nemelâzım!
Bir gün Kanuni Yahya Efendi'ye, " Süt karındaşum, sen İlâhi bazı sırlara vakıfsın, acaba devletimizin encamı n'ola? " diye bir soru yollar mektupla... Yahya Efendi tek bir kelime yazar kâğıda, üstelik altınıda çizer... Altı kalın kalın çizilen kelime şudur: " Nemelâzım! " Kanuni, Hoca'nın sorusunu ciddiye almadığını düşünüp verilen cevaba fena halde bozulur... Halbuki sır o kelimelerde saklıdır. Kanuni unutmaz bunu. Yüz yüze geldikleri an sorar: " Aşk olsun süt karındaşum, kırk yılın başı bir sual sorduk, " Neme gerek " deyu geçişturdun." " Öyle değil " der, Yahya Efendi. " Geçiştirilen bir şey yok. Sen bana " Devletimizin encamı n'ola " diye, sordun. Ben de sana iki kelimede özetledim: Nemelâzım! " " Bana ne? Mânâsında değil mi bu? " " Değil süt karındaşum! Eğer zulüm yayılır, fukaralar feryada başlarsa ve şahısların menfaati devlet menfaatinin üstüne çıkarsa, bunu görüp işitenler, " Aman canım, nemelâzım " diye keyiflerine bakarsa, bil ki yıkılış yakındır.
Sayfa 52 - Paradoks
22 öğeden 21 ile 22 arasındakiler gösteriliyor.