Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Karalama1
Son yıllarda çok kitap okuduğumdan olsa gerek, yazarlara özendiğim zamanlar oluyor. Bir şeyler anlatma, ahkam kesme, bir şeyleri tanımlama, o şey hakkında yargılarda bulunma ve o şey hakkında hüküm verme ihtiyacı mı desem bunun adına, bilemiyorum. O kadar anlatılmaya, tanımlanmaya, hakkında yargılarda bulunulup, hüküm verilmeye muhtaç konu varki,
Mehmet Ali Ergöz Hatıraları ...
Yıl 1971... Fırat adlı gemiyle, Amerika’nın Phıladelphia limanına 10 bin ton tütün götürmüştük. Şehri dolaşmış gemiye dönüyorduk. Yanımıza bir araba yaklaştı ve nereye gittiğimizi sordu. Limana deyince bizi götürebileceğini söyledi. 3 arkadaş bindik ve geminin bordasına kadar getirdi. Bu kibar Amerikalıyı ‘Türk kahvesi’ ikram etmek için gemiye
Reklam
Yıl 1971... Fırat adlı gemiyle, Amerika’nın Phıladelphia limanına 10 bin ton tütün götürmüştük. Şehri dolaşmış gemiye dönüyorduk. Yanımıza bir araba yaklaştı ve nereye gittiğimizi sordu. Limana deyince bizi götürebileceğini söyledi. 3 arkadaş bindik ve geminin bordasına kadar getirdi. Bu kibar Amerikalıyı ‘Türk kahvesi’ ikram etmek için gemiye
Sektör sattıran algoritmayı keşfetti: Kitap değil, kitap simülasyonu
2000’lerin başında çok satan bir kitap söz konusu edildiğinde iyi edebiyat olup olmadığı konuşuluyordu; şimdinin çok satanlarının edebiyat olup olmadığını tartışıyoruz… Ama sonuçta bu kitapların da çokça seveni, okuyanı var… Bunu gözardı edebilir miyiz, “edebiyat değil” diyerek geçebilir miyiz? Niye böyle oldu? Ve yeni tür yazın ve bu ekonomik
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,