Annem İçin
Öldükten beş gün sonra geldin rüyama. Babaeski’deki eski evin oradasın. Hayır gelin çıktığın ev değil, diğeri. Biz çocukken her yazları kardeşlerinle, kuzenlerimle bir araya geldiğimiz eski mezarlığın oradaki ev. Evin bahçesine çiçekler ekilmiş. 20 li yaşlarındasın. Sanırım hiç evlenmemişsin. Bahçedeki çiçekleri suluyorsun. Çok mutlusun. O kadar
Yatağın içinde, hiç bir şey yapmaya cesaret edemeden korkuyorum. Kafka’nın korkusu gibi değil; insanın evrendeki hiçliğiyle ilgili bir korku değil. Anlamsız bir korku. Zavallı bir böceğin vücudunda duyduğu ve anlamını bilmediği bir korku. Bitkisel bir korku. Beni korkutan bu yaşama içgüdüsünü göğsümden söküp atabilsem, ben de çekinmeden, gururla,
Reklam
96 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 4 days
Magda Szabó, Agota Kristoff’tan sonra Macar Edebiyatı’ndan kalemini çok merak ettiğim bir yazarla selamlıyorum sizi. Henüz okumadığım #işinaslıjudithvesonrası eserinden önce tercihim olan Eszter’in Mirası ile… Sevdiği erkeğin yıllar önce kendisini aldatarak kız kardeşiyle evlenmesine göz yuman Eszter, uzak bir akrabasıyla birlikte sakin bir
Eszter'in Mirası
Eszter'in MirasıSandor Marai · Yapı Kredi Yayınları · 2023234 okunma
Şimdi ikiniz arkadaş mısınız yani?" "İnsanlar bir konuda haklı galiba." Arın koluma girerken Daren sadece pis pis sırıtıyordu. "Eski dosttan düşman olmaz." "Diğer bir deyişle," diye Daren araya girdiğinde zaten ona baktığımı fark edip kendimi sarsmak istedim. "O kadar çok düşmanı var ki bir tane daha istemez." "Hep şu dilinden kaybediyorsun," diye takıldı Arın. Mağaranın içinde hiçbir şey olmamış gibi yürüyorlardı ve herkes ama herkes benim deli olduğumu söyleyip duruyordu, kocaman bir şaka gibi. Sonuçta arkanızı kolladım," dedi Daren. "Nova tek başına başaramazdı." Ona bakarken sadece kıkırdadım. Komikti çünkü ama kötü manada. O da kıkırdamama eşlik etti. Mağaranın içinde benim deli kahkahalarım onun ise karga kahkahaları yankılandı. Üçkâğıtçı herif, beni deli ediyordu ama ben neden onun oyunlarına sürekli ortak oluyordum ki? Her neyse. Arın da sonuç olarak az değildi, ipleri tamamen onun eline verecek değildim. Bir ucundan olarak az Arın bir ucundan Daren tutsun madem, zamanı geldiğinde ipi hangisinin boynuna dolayacağımı düşünürdüm.
Sayfa 362Kitabı okudu
"Yatağın içinde, hiç bir şey yapmaya cesaret edemeden korkuyorum. kafka’nın korkusu gibi değil; insanın evrendeki hiçliğiyle ilgili bir korku değil. anlamsız bir korku. zavallı bir böceğin vücudunda duyduğu ve anlamını bilmediği bir korku. bitkisel bir korku. Beni korkutan bu yaşama içgüdüsünü göğsümden söküp atabilsem, ben de çekinmeden,
Türk Edebiyatının En İyi 100 Romanı
Dün akşam Nahid Sırrı Örik'in Sultan Hamid Düşerken isimli kitabını okumaya başladım. Bu vesileyle size bir listeden bahsetmek istiyorum. Mutlaka bilenler vardır fakat bilmeyenler için de faydalı olabilir. 2017 yılında akademisyenler, yazarlar ve edebiyatçılardan oluşan bir ekiple Türk edebiyatının en iyi 100 romanı belirlenmiş. Biliyorum bu
Reklam
İnsan sıkılırsa Aynı yerde yaşamaktan Ben neden hep aynı Derinin altında Sıkılmadan yaşayayım?
Yakın zamanda bir yakınımı kaybettim, gençti daha mekanı cennet olsun. Üzüntüler arasında, bir meşgale de olmayınca istemsiz olarak ortamı inceliyorsun bir süre sonra. Her gelen cenaze sahibine sarılmak istiyor, en çok ona ağlasın, en çok onun omzuna gözyaşı döksün derdinde. Evet acı paylaşılmalı ama lütfen uzaktan paylaşın. Sözde teskin edici
Pluviofil

Pluviofil

@birsaatdilimi
·
01 May 00:23
...ben başsağlığı ziyaretlerine gitmeye bayılıyorum.
Anneciğim, neredeydin? Uçabileceğini öğrenmiş yavru bir kuş misali Atarken ilk adımlarımı mutlulukla, Büyük bir gururla sallanarak durdum orada. Ağzım kulaklarıma varmıştı ama Seni bulamadım arkama baktığımda. Anneciğim, neredeydin? Okulun ilk günü, bindirildim O gürültülü, tangır tungur otobüse. Çocukların toplandığı, ebeveynlerin onları
Umutsuz haykırışlarım...
Sadece sen bil! Umursanamasada... Hani bir köşende kalayım istedim. Olur ya hatıra kutuları... Gözün gözüne değmedikçe,anımsamazsın varlığını... Yinede arada düşeyim hatrına... Al yanına,öpüp kokla ve geri koy yerime. Ama hep dikkat et! Görmekten hep ürktüğün siyah,buğulu kanatlarıma... Ne zaman buraya geldik İşte bende kanatlarımı saklamaya başladım artık. Siyah botlarım,siyah T-shirt im,siyah kapşonum... Yine o eski tren yolunda ilerliyorum. Ha bide unutmadan benim de artık görmek istemediğim o kanatlarım... Bana yakışmaz oldular! Açıklayamıyorum neden ama rahatsız ediyorlar artık. Sen olsan açıklayabilirdin belki o kaçışlarının sebebi,kanatlarımı... Kaldığım,bıraktığın köşende iyi bak olur mu bana? Kendine de... Hoşçakal "Umudum"eski raylar burada bitti...
Reklam
352 syf.
4/10 puan verdi
AKMIYOR... Acı çeken kadınlar nedense romantik komedilerin vazgeçilmez noktası olsa da fibromiyaljiden muzdarip bir kadın karakterle ilk karşılaşımdı bu yüzden orijinal buldum. Red'in de ilk sahnesi klozet açmaktı mesela bu da pek karşılaştığımız türden bir manzara değildi. Genelde başrol erkekler hep ilah gibi görünürler (ki Red de öyle
Hayatını Yaşa, Chloe Brown
Hayatını Yaşa, Chloe BrownTalia Hibbert · Artemis Yayınları · 2023177 okunma
Martin zalimce sordu: -Neden daha önce bu cesareti göstermedin? İçim olmadığı zamanlar? Açlıktan kıvrandığım zamanlar? Şimdikinden hiçbir farkım olmadığı, bir sanatkar, bir erkek olarak şimdikinden farksız, aynı Martin Eden olduğum zamanlar? Günlerden beri hep bu soruyu sorup duruyorum kendi kendime, yalnız seninle ilgili olarak değil, herkesle ilgili olarak. Böyle birdenbire bana açıkça değer verilişi gerçi beni devamlı olarak bunu kabule zorluyor, ama görüyorsun ki, hiç değişmedim ben. Kemiklerimin üstünde yine aynı et var, ellerimde, ayaklarımda yine onar parmağım var. Aynıyım. Ne yeni bir kuvvet, ne de yeni bir fazilet kazandım. Beynim, yine o eski beyin. Edebiyat ve felsefede yeni hiçbir adım atmış değilim. Bireysel değer bakımından, beni kimsenin istemediği zamanlar ne idiysen, yine oyum. Kafamı kurcalayan şimdi beni neden istedikleri. Hiç şüphe yok ki beni, ben olduğum için istemiyorlar, zira ben, o istemedikleri eski benim hala. Şu halde beni başka bir şey için istiyorlar, benim dışımda olan, ben olmayan bir şey için istiyorlar! Bunun ne olduğunu söyleyeyim mi sana? Kazandığım şöhret için istiyorlar beni. Ben bu şöhret değilim. Başkalarının kafasında olan bir şey bu şöhret. Sonra, kazandığım, kazanmakta olduğum para için istiyorlar beni. Ama ben bu para değilim. Bu para bankalarda, falancanın, filancanın cebinde bulunuyor. Şimdi sen de beni bunun için mi, bu şöhret, bu para için mi istiyorsun?
Sayfa 590 - Kitap ZamanıKitabı okudu
52 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 9 hours
GEÇMİŞE YOLCULUK-kitap yorumu
Stefan Zweig
Stefan Zweig
özlemimi giderdiğim bir eser oldu. Uzun zamandır okuyamıyordum Zweig çünkü elimde okuyabileceğim eseri kalmamıştı ve neredeyse çoğu eserini okuduğum için sınırlı seçeneğim var artık. Hepsini tüketmek istemiyorum ama külliyatını tamamlamak istiyorum kesinlikle. Konusundan kısaca bahsedersem; Hayatta tırnaklarıyla kazıyarak yol alan, kimya
Geçmişe Yolculuk
Geçmişe YolculukStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202326.5k okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
Yabani Kalbin Yakınlarında
………………………………………………………………………..… Clarice Lispector'un (1925-1977) 17 yaşında yazdığı ilk romanı olan Yabani Kalbin Yakınlarında, 1944 yılında yayımlandı. Radikal olarak yeni tarzı, Brezilya edebiyatından, bölgeselci damarından daha sonra onu zirveye hareket ettiren büyük psikolojik yoğunluğa sahip içgözlemci bir literatüre geçişini işaret
Yabani Kalbin Yakınlarında
Yabani Kalbin YakınlarındaClarice Lispector · Monokl Yayınları · 201973 okunma
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.